Rodos Gezi Rehberi, adayı özellikle kültürel ağırlıklı keşfetmek isteyenler ve hızlı seyahati sevenler için hazırlanmıştır.
💡 Ayrıca ilginizi çekebilir: Atina Gezi Rehberi
İçindekiler
Rodos Kaç Günde Gezilir?
Rodos Adası’nın hakkı bence 3 Gün. 2 günde koşa koşa gezersiniz ve mükemmel bir plan gerekli. 3 günde tam tadında gezersiniz. 4 Gün yaparsanız ekstra Simi Adası’na geçebilirsiniz.
Rodos Adası Gezi Rotası

Ben birebir bu rotayı yapamadım. Ama gezdikten sonra bir plan yapsam aşağıdaki gibi bir plan yapardım.
- Gün (Rodos tarihi şehir merkezini keşfetme – Rodos Kalesi, Rodos Arkeoloji Müzesi, Şovalyeler Sokağı, Rodos Heykelinin yeri, Rodos Akropolü vb. önemli lokasyonları gezme. Yeme içme.)
- Gün (Araba ile rota. Lindos’a kadar önemli koylarda yüzerek akşam Lindos’ta kalma.)
- Gün (Sabah Lindos Akropolünü gezip, adanın kuzey kısmını keşfetme. Mussolini Evi, Kelebekler Vadisi, Kameiros Antik Kenti’ni ziyaret etme ve akşam tekrar Rodos Eski Şehir Merkezine ulaşma.)
- Gün (Simi Adası’na günübirlik tekne turu)
Rodos Adası Bileti Nasıl Alınır?

Rodos Adası’na Türkiye’den feribot seferler Marmaris Portu‘ndan Yeşil Marmaris Line firması ile ya da Fethiye’den ise Tilos Travel firması ile sabah-akşam günde 2 kere yapılmaktadır. Biz Marmaris’ten bindik. 1 saatte karşı kıyıya vardık. Gidiş-dönüş biletini beraber aldık ve kişi başı 60€ ödedik. Seferlerin saatlerini ve fiyatlarını buradan kontrol edebilirsiniz.
Bir haziran pazarı akşam aldık bileti. 0 sıra vardı. Bizim Schengen vizemiz vardı. Kapıda vize işlemleri ayrı oluyor mu bilgi sahibi değilim ama karşı kıyıya vardığımızda Kapıda Vize için ayrı bir yönlendirme vardı. Kısacası ne giderken ne dönerken bahsediliği gibi bekleme ya da problem yaşamadık.
Adalara akın bayram gibi tatillerde oluyordur belki. Ama onun dışında pazar akşam gitmeye kalkarsanız muhtemelen yoğunluktan kaynaklı bir problem yaşamayacaksınız.
Rodos Araba/Motor Kiralama

Rodos Limanı’ndan çıkar çıkmaz hemen karşınızda araba ve motor kiralama firmaları çıkacak. Biz önceden değil, indikten sonra kiralama yaptık. Motor kiralamayı tercih ettik. Bunun için de Elephant Rent a Moto Rhodes Port firmasını tercih ettik. Zaten 500 yorumda 5 yıldız almışlar. Sıfır problem yaşadık. 1 Gün için kiraladık. Sabah 8:40’ta aldık, ertesi gün 8:40’ta geri verdik. 400€ deposito aldıklar. Nakit veya kart ile verebiliyorsunuz. Günlük 47€ verdik. Eğer dil bariyeriniz varsa burada bazı dükkanların üzerinde “Türkçe Konuşulur” yazıyordu. Yani sorun yaşamazsınız. Bayram tatilinde gelmiyorsanız son dakika kiralama mümkün.
Adanın çevresi yaklaşık 220 km, yaklaşık 4-5 saatte tamamlarsınız. Güney tarafları deniz turizmi açısından daha iyi. Kuzey tarafları ise daha bakir ve daha dalgalı olduğundan daha az plaj var.
Rodos Nerede Kalınır?

Eğer Rodos’u ilk kez ziyaret ediyorsanız bence hiç düşünmeyin ve Eski Şehir Merkezi‘ni tercih edin. Feribot zaten direk Rodos Eski Şehir Merkezi limanına yanaşıyor. Tuttuğunuz yere yürüyerek geçebilirsiniz. Ayrıca yaz akşamları şehir canlı ve eğlenceli oluyor.
İkinci tercih edebileceğiniz yer ise Lindos. Lindos kent merkezi de canlı olan yerlerden biri.
Rodos’ta Ne Yenir?

Rodos eski şehir merkezinde bir mekan tercih etmenizi öneririm. Haritadaki sarı bölgelerin bir kısmı eski şehir merkezinde değil. Biz bu konuda hatalı tercihlerde bulunduk. Taverna Kostas
, Ta Mezeklikia ve Auvergne Cafe Bar Restaurant güzel görünüyorlardı.
Rodos Adası Kısa Tarihi

Rodos Adası, tarihi, binlerce yıl öncesine, Antik Çağ’a kadar uzanır. İlk yerleşimlerin M.Ö. 3. binyıla dayandığı Rodos, antik dönemlerde Dorlar, Fenikeliler ve Persler gibi birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Ada, özellikle M.Ö. 408 yılında Rodos şehir devletlerinin birleşerek tek bir şehir devleti haline gelmesiyle güç kazanmıştır. Bu dönemde inşa edilen ve antik dünyanın yedi harikasından biri kabul edilen Rodos Heykeli (Kolossos), adanın sembollerinden biri haline gelmiştir.
💡 Ayrıca bakabilirsiniz: Antik Dünyanın Yedi Harikasına Ne Oldu?
M.Ö. 164 yılında Roma İmparatorluğu’nun hakimiyetine giren ada, Bizans döneminde de önemini korumuştur. Ancak asıl dikkat çekici dönemlerinden biri, 1309 yılında Saint Jean Şövalyeleri’nin Rodos’u ele geçirmesiyle başlamıştır. Bu dönemde ada, gotik mimarisiyle dikkat çeken kaleler, surlar ve hastanelerle donatılmıştır. Şövalyeler, Osmanlı kuşatmalarına uzun süre direnmiş, ancak 1522 yılında Kanuni Sultan Süleyman’ın büyük kuşatması sonucu ada Osmanlı topraklarına katılmıştır.
Osmanlı döneminde Rodos, çok kültürlü bir yapıya bürünmüş, Türkler, Yahudiler ve Rumlar uzun süre bir arada yaşamıştır. 1912 yılında İtalyanlar tarafından işgal edilen ada, II. Dünya Savaşı sonrasında 1947’de Yunanistan’a bağlanarak günümüzdeki statüsünü kazanmıştır.
Dünyanın 7 Harikasından Biri Olan Rodos Heykeli

Antik Dünyanın Yedi Harikası, Antik Yunan tarihçileri tarafından, dönemin en etkileyici insan yapımı eserlerini tanımlamak için listelenmiştir. Bu liste, özellikle M.Ö. 2. ve 1. yüzyıllarda gezgin tarihçiler tarafından şekillendirilmiştir. Bu yedi harikadan biri de Rodos Heykelidir.
M.Ö. 305 yılında Makedonya Kralı Demetrios Poliorketes, yaklaşık 40.000 kişilik ordusu, savaş gemileri ve dönemin en gelişmiş kuşatma makineleriyle Rodos’u kuşatmıştır. Bu kuşatma, antik dünyada bilinen en büyük ve en teknolojik saldırılardan biri olarak kabul edilir.
Demetrios’un en dikkat çekici silahı, adına “şehir yıkıcı” anlamına gelen Helepolis adlı kuşatma kulesiydi. Bu devasa yapı yaklaşık 40 metre yüksekliğinde, 9 katlı, tamamen demir plakalarla kaplı ve içi mancınıklar, okçular ve askerlerle doluydu. Ayrıca duvarları yıkmak için dev koçbaşları, delici makineler ve kuşatma gemileriyle desteklenen çok yönlü bir saldırı düzenlenmişti.
Fakat Rodoslular, bu devasa güce karşı bir yıl boyunca inatla direndi. Geceleri surlarını onaran, mancınıklarla kuleleri hedef alan ve limanı kapatarak donanmayı etkisiz hale getiren Rodos halkı, tarihin en etkileyici savunmalarından birini gerçekleştirdi.
Bir yıl süren kuşatmanın ardından, Demetrios tüm kuşatma makinelerini geride bırakarak adadan çekildi. Rodoslular, bu devasa savaş araçlarını satarak elde ettikleri gelirle, tanrıları Helios’a bir teşekkür olarak dev bir heykel inşa etmeye karar verdiler. Böylece M.Ö. 292 – 280 yılları arasında, heykeltıraş Lindoslu Khares tarafından yaklaşık 32 metre yüksekliğinde ve bronzdan yapılmış Rodos Heykeli ortaya çıktı.
Ne yazık ki bu görkemli yapı, yapımından yalnızca 56 yıl sonra, M.Ö. 226 yılında meydana gelen büyük bir depremle yıkıldı. Bronz dev Helios, parçalar hâlinde yere devrildi. Ancak o kadar etkileyiciydi ki, yüzyıllar boyunca insanlar bu devasa kalıntıları görmek için Rodos’a gelmeye devam etti. Rivayete göre, Arap istilası sırasında kalıntılar sökülerek satılmış ve deve kervanlarıyla taşınmıştır.
Rodos Şovalyeleri Kimdir?

Asıl adlarıyla Hospitalier Tarikatı, 11. yüzyılda Kudüs’te hacılara sağlık hizmeti vermek için kurulmuştu. Ancak zamanla yalnızca bir hayır kurumu olmaktan çıkıp iyi eğitilmiş, disiplinli bir askeri tarikat haline geldiler. 1291’de Kudüs’ün düşmesi sonrası önce Kıbrıs’a, sonra da 1309 yılında Rodos Adası’na yerleşerek burada yeni bir üs kurdular.
Rodos Şövalyeleri, adayı kısa sürede kaleler, surlar ve hastanelerle donattı. Bugün hâlâ ayakta olan Şövalyeler Sokağı, onların izlerini taşıyan en etkileyici yapılardan biri. Sokak boyunca, farklı ülkelerden gelen şövalyelerin yaşadığı dil hanları (langue) sıralanır; her biri kendi ülkesinin mimari izlerini taşır.
Şövalyeler, 1444’te Memlükler’e, 1480’de Osmanlılara karşı direndiler. Fakat 1522 yılında, Kanuni Sultan Süleyman’ın yüz bin kişilik ordusuna karşı koyamadılar. Onurlu bir teslim anlaşmasıyla adayı terk ettiler.
Rodos’tan ayrılan Hospitalier Şövalyeleri, bir süre gemilerle Akdeniz’de dolaştı, ardından 1530 yılında Kutsal Roma-Germen İmparatoru V. Karl tarafından Malta Adası kendilerine verildi. Burada yeniden örgütlendiler ve artık “Malta Şövalyeleri” olarak anılmaya başladılar.
1- Rodos Eski Şehir Merkezi

Rodos’un Eski Şehir Merkezi, Avrupa’nın en iyi korunmuş Orta Çağ şehirlerinden biridir ve UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alır. Yaklaşık 4 kilometrelik surlarla çevrili bu tarihi alan, 14. yüzyılda Rodos Şövalyeleri tarafından inşa edilmiştir. Ayrıca Rodos Eski Şehri’nde 11 ana kapı vardır. En ünlüleri Özgürlük Kapısı, Amboise Kapısı, Deniz Kapısı ve Aziz Atina Kapısıdır.
Dar taş sokaklar, gotik mimarili yapılar, Bizans kiliseleri, Osmanlı camileri ve hamamları bir arada bulunur; bu da şehri çok katmanlı bir açık hava müzesi haline getirir. En dikkat çekici yapılar arasında Büyük Üstatlar Sarayı, Şövalyeler Sokağı ve Osmanlı döneminden kalma Süleymaniye Camii yer alır.

- Rodos Heykeli (Eski Rodos Heykelinin olası yerine koyulmuş geyik heykelleri)
- Rodos Kalesi (Giriş ücretli. Birçok yoruma göre etkileyici değil. Ben girmedim.)
- Rodos Arkeoloji Müzesi (Giriş ücreti 10€, 1.5-2 saat ayrılmalı.)
- Our Lady of Castle (Salı kapalı. Giriş 5€. 11.yüzyılda inşa edilen “Kalede Meryem Ana” katedrali, Rodos adasındaki Hristiyanlar için başlıca kilisedir. 1309’da Hospitalier Şövalyeleri’nin adayı ele geçirmesinden sonra, Batı Avrupa gotik tarzına uygun olarak yeniden inşa edilmiştir. Osmanlı döneminde, kilise camiye çevrilmiş ve 1808’de minare eklenmiştir. 1940’ta İtalyanlar tarafından yapılan restorasyonlar sırasında eski Bizans unsurlarının bir kısmı ortaya çıkarılmıştır.)
- Rodos Şovalyeleri Sokağı (Hospitalier Şövalyeleri, bu cadde boyunca “dil” adı verilen ulusal gruplarına göre ayrılmış konukevlerinde (auberge) yaşarlardı. Her “dil”, aynı dili konuşan şövalyeleri temsil ederdi. Caddedeki yapılar 14. ve 15. yüzyıllarda inşa edilmiştir.Caddenin mimarisi, Gotik tarzdadır.)
- Hipokrat Meydanı (En turistik ve haraketli meydan)
- Musevi Şehitler Meydanı (Yahudi cemaatinin bir zamanlar yoğun olarak yaşadığı mahallenin meydanıdır. Bu meydan, II. Dünya Savaşı sırasında Naziler tarafından toplama kamplarına gönderilen ve hayatını kaybeden 1.604 Rodoslu Yahudi‘nin anısına adanmıştır.)
2- Rodos Akropolü
Rodos Akropolü, Rodos kentinin yaklaşık 3 kilometre güneybatısında, Monte Smith Tepesi üzerinde yer alır. Antik Rodos’un yönetim ve kültür merkezi olan bu alan, Helenistik Dönem’e (M.Ö. 3–2. yüzyıl) tarihlenir.
Akropolde yer alan başlıca yapılar:
- Athena Polias ve Zeus Polieus Tapınağı
- Stadyum
- Odeon (küçük tiyatro)
- Gymnasion (spor alanı)
Tapınak kalıntıları bugün kısmen ayakta olsa da, yapıların planları ve sütunları oldukça iyi korunmuştur. Gün batımında Akdeniz manzarasıyla birlikte, hem tarihi hem de görsel açıdan büyüleyici bir yerdir.
Bölgede restorasyon çalışmaları olduğu için Haziran 2025 itibari ile bildiriyorum giriş ücretsizdir. Ama restorasyon bitince ziyaret muhtemelen ücretli olacaktır.
3- Lindos

Lindos, Rodos Eski Şehir Merkezine yaklaşık 50km mesafede yer alır ve kesinlikle ziyaret edilmesi gereken 2. merkezdir. Antik çağda önemli bir denizci kentiydi ve ticaret yolları üzerinde stratejik bir konuma sahipti.
Burada otopark ücretli ve 7€. Ancak biz motor ile gittik ve motor için kimse bir ücret talep etmedi. Kent bir tepeliğe kuruludur. Dar taş sokakları ve beyaza boyalı evleri ile görülmeye değer bir merkezdir. En yüsek tepesinde ise Lindos Akropolü yer almaktadır. Burada terası olan restoranlardan birini seçip biröğle yemeği veya akşam yemeği yiyebilirsiniz. Çarşısındaki dükkanlarda alışveriş yapabilirsiniz.
Lindos Akropolü, deniz seviyesinden yaklaşık 116 metre yükseklikteki bir kayalık üzerine kuruludur ve Rodos Adası’ndaki en etkileyici antik kalıntı alanlarından biridir. İnternetten bilet alırsanız 25€, gişeden alırsanız 20€ giriş ücreti var. Akropole tırmanmanız gerekiyor. Ya da eşeklerle 65 kilogram altını çıkarıyorlar. Ama hayvan hakları açısından tercih etmemenizi öneriririm. Her türlü öğle sıcağında yapılacak iş değil. Buraya ziyaretinizi sabah erken saatleri için planlamanız önemli. Aksi halde hem yoğun bir gişe sırası hem de sıcak yüzünden zevk alamayabilirsiniz. Akropolün tepesinde Athena Lindia Tapınağı yer alıyor. Antik kent tiyatrosu ise bir yamaca kurulu ve ziyarete kapalı. Tiyatroyu, St. Paul plajına giderken izleme noktalarından birine uğrarsanız görebilirsiniz.

Ayrıca Kleoboulos’u anmadan geçmemeliyiz. Kleoboulos, Antik Yunan’da M.Ö. 6. yüzyılda yaşamış, Rodos’un Lindos kentinin tiranı (yerel yöneticisi) ve aynı zamanda Antik Yunan’ın “Yedi Bilge”sinden biri olarak kabul edilen önemli bir filozoftur. Hem siyasi liderliği hem de bilgelik sözleriyle tanınır. Eğitimini Mısır’da aldığı, bu yüzden hem Yunan hem Doğu düşüncesinden etkilendiği düşünülür. Ona atfedilen en ünlü sözlerden biri şudur: “Ölçülü olmak en iyisidir.” Lindos’un gelişip zenginleşmesinde büyük rol oynamış, Athena Lindia Tapınağı’nın erken dönem yapılarının destekleyicisi olmuştur. Mezarı, Lindos yakınlarındaki bir kayanın üzerine oyulmuş “Kleoboulos’un Mezarı” olarak bilinen yapıdır ve bugün hâlâ ziyaret edilebilir. Kentin girişinde ise onun için yapılmış bir heykel bulunmaktadır.
Kleobulos’a birçok söz atfedilmiştir:
- “Cehalet ve gevezelik insanlar arasında en büyük tehlikedir.”
- “Bir düşünceye değer verme.”
- “Ne dönek, ne de nankör olun.”
- “Konuşmaktan çok duymaya düşkün olun.”
- “Öğrenmeye isteksiz olmak yerine öğrenmeye düşkün olun.”
- “Erdemi arayın ve ahlaksızlıktan kaçının.”
- “Zevkten üstün olun.”
- “Çocuklarınızı eğitin.”
- “Kavgalardan sonra uzlaşmaya hazır olun.”
- “Adaletsizlikten kaçının.”
- “Hiçbir şeyi zorla yapmayın.”
- “Ilımlılık en iyi şeydir.”
Kentin sol tarafında Lindos Plajı, sağ tarafında ise St.Paul Plajı yer almaktadır. İki plajın otoparkı da ücretlidir. Adada ücretli otopark olan tek yer burasıydı. İki plajda da işletme mevcut ve şezlong kiralayabiliyorsunuz. Ayrıca havlunuzu atıp da kendiniz girebiliyorsunuz. St. Paul Plajı’nda koy çok küçük ve işletme tarafından işgal edilmiş. Kısa süre girip çıkacaksanız şezlong kiralamadan burayı tercih edebilirsiniz. Lindos Plajı ise daha geniş bir kumsaldan oluşuyor. Şezlong kiralamadan daha uzun süre oturabileceğiniz bir yer bulabilirsiniz. St.Paul plajında ayrıca tekne turları da düzenlenmektedir. Koy olduğu için ve biz gittiğimizde kalabalık olduğundan adadaki diğer koylara göre suyu daha bulanıktı.
4- Ünlü Plajlar

Rodos’un güney sahili boyunca harika plajlar var. Bence hepsini ziyaret etmeli ve az da olsa vakit harcamalısınız. Rodos Eski Şehir Merkezi’nden sırayla aşağıdaki gibidir. Kesinlikle şnorkel yanınızda getirin. Ayrıca birçok koyda kano kiralama gibi su aktiviteleri mevcut. Rüzgar sörfü ve kite surf için adada birden fazla koy var. Eğer bu sporlarla ilgileniyorsanız harika bir yerdesiniz.
- Kallithea Springs – Girişi ücretli olan tek plaj. 5€
- Paralia Faliraki
- Paralia Antoni Kouin – 1961 yılında “The Guns of Navarone” filminin çekimleri için ada bölgesine gelen Anthony Quinn’in burada vakit geçirdikten sonra o kadar beğenmesiyle almıştır; hediye olarak satın almak istemiş ama sonra bu hak elinden alınarak resmi olarak kamuya açılmıştır. Anthony Quinn ayrıca Zorba filminin başrolüdür. Zorba özgür ruhlu bir Yunan karakteridir ve Yunanistan için kültürel bir ikondur. Tanımıyorsanız müziği ve dansı için youtube‘a bakınız. Otopark ücretsiz. Şnorkelle dalış kesin yapın. Dar bir plaj ve işletme var. Havlu atmak için az alan var. Çevrede 2 tane daha işletme işgali altında koy var. Taşlık ve hızlı derinleşiyor.
- Traganou Plajı – Otopark var ve ücretsiz. Duş var ve ücretsiz. Şezlong kiralama 10-15€. Havlu atabileceğiniz geniş bir alan var. Taşlık ve hızlı derinleşiyor.
- Tsambika Plajı – Otopark ve ücretsiz. Duş var ve ücretsiz. Şezlong kiralama mevcut. Havlu atabileceğiniz geniş alanlar var. Kumluk ve hızlı derinleşen bir plaj. Kesinlikle ziyaret edilmeli. Şnorkelle dalın.

- Charaki Plajı
- Lindos Plajı – Otopark var ve 7€ ücretli. Kumluk bir plaj. Şezlong kiralama mevcut. Havlu atabileceğiniz geniş alan var.
- St.Paul Plajı – Otopark var ve 7€ ücretli. Çok dar bir koy. İşletme işgali altında. Havlu atmak için yeterli yer yok. Şezlong kiralamayacaksanız kısa bir mola için uygun. Duş var ve ücretsiz.
- Gennadi Plajı
- Paralia Prasonisiou – Burası eğer araba ile tur yapıyorsanız bence görülmesi gereken noktalardan biri. Rodos’un en batı ucunda yer alıyor. İlerideki bir adacığı bağlayan bir koy. Sağ tarafında kite surf, sol tarafı ise wind surf yapılıyor. Ekipman kiralamak için işletmeler var. Aşırı rüzgarlı olduğundan yüzmeye elverişli değil. Ama bu sporu yapan insanları izlemek için harika bir yer. Aracınızı park edeceğiniz ücretsiz alan mevcut. İlerideki adacığa yürüyüp Deniz Feneri’ni ziyaret edebilirsiniz.
5- Jacob’s Kanyon

Jacob’s Kanyon, adanın kuzeyinde yer alıyor. Haritada işaretli kısma giderseniz kanyonun girişini bulabilirsiniz. Otopark için yol kenarını kullanmalısınız. Biz kanyona girmedik. Ama girişini ziyaret ettik. Harika görünüyordu.
6- Mussolini Evi

Mussolini Evi (Villa de Vecchi – Profitis Ilias), Rodos Adası’nda, adanın ikinci en yüksek tepesi olan Profitis Elias (Hz. İlyas Tepesi) üzerinde yer alan, 1936 yılında İtalyan valisi Kont Cesare de Vecchi tarafından yaptırılan yazlık villadır . Asıl amacı, İtalyan diktatör Benito Mussolini’ye hediye etmekti; ancak o hiç ziyaret edemedi.
Ev, iki katlı ve geniş camlı balkonlar, taş merdivenlerle çevrili veranda tarzında bir yapıya sahipti. Ada İtalyanlar tarafından terk edildikten sonra, ev kullanılmamış ve bir harabeye dönmüş.
Harabe şeklindeki villaya giriş ücretsiz. Çok güzel bir Rodos manzarası olduğu için uğranılması gereken noktalardan biri.
7- Kamiros Arkeolojik Alanı

Kamiros Antik Kenti, Rodos Adası’nın batı kıyısında, adanın en eski yerleşimlerinden biridir ve tarihi M.Ö. 8. yüzyıla kadar uzanır. Dorlar tarafından kurulmuş olan şehir, Rodos’un üç büyük antik kentinden biridir (diğerleri Lindos ve Ialysos).
Depremler nedeniyle birkaç kez yıkılıp yeniden inşa edilen şehir, en çok M.Ö. 5–4. yüzyıllarda gelişmiştir. Bugün ziyaret edilebilen kalıntılar arasında sütunlu yapılar, su sarnıçları, sokak düzenlemeleri ve tapınak temelleri bulunur.
Giriş ücreti 10€‘dur. Akşam 20:00’a kadar ziyarete açıktır.
8- Kelebekler Vadisi

Kelebekler Vadisi (Petaloudes), Rodos Adası’nın kuzeybatısında, adanın en doğal ve sakin bölgelerinden biridir. Yaz aylarında (özellikle Temmuz–Ağustos arası), vadide binlerce Jersey kaplan kelebeği (Panaxia quadripunctaria) konar. Ama yorumlara bakıp gidin. Kelebek döneminde değilseniz hayalkırıklığına uğrayabilirsiniz.
Giriş ücreti 3 €’dur. Biz mevsiminde olmadığı için girmedik ama yorumlara göre yaklaşık 20 dakikalık bir parkurmuş. Aşamalı otopark olduğundan hangi aşamaya park edeceğiniz yürüme sürenizi kısaltabilir.
BONUS: Aktiviteler
- Rodos’ta tekne turu yapmak
- Rüzgar Sörfü yapmak
- Uçurtma sörfü yapmak
- Kano yapmak
- Symi Adasına günübirlik tur
- Balık tutma turu
Bizi instagram adresimizden takip etmek için tıklayınız.

