Asklepios, antik Yunan mitinde daha az bilinen bir figür olmasına rağmen, bir hekim olarak nam salmıştır. Apollon’un oğludur. Ayrıca cerrahi, tıp ve her türden şifa konusundaki doğuştan gelen ve sonradan geliştirdiği becerileriyle tanınmıştır. O kadar güçlü bir şifacıydı ki, tanrıların yaşam ve ölüm üzerindeki otoritesini bile tehdit etti. Aşağıda kökeni, yaşamı ve ölümü hakkında 9 gerçek yer almaktadır.
1. Asklepios Bir Sentor Tarafından Yetiştirildi
Asklepios, Apollon ve Yunanistan’ın Teselya bölgesinden ölümlü bir kadın olan Prenses Koronis’ten doğan bir yarı tanrıydı. Hamileliği sırasında Koronis, Ischys adında başka bir adama aşık oldu. İlişkilerini öğrenen Apollon, ikiz kız kardeşi Artemis’i Koronis’i kazıkta yakması için gönderdi. Ancak Apollon doğmamış çocuğunu annesinin alev alan rahminden kurtarmaya karar verdi. Bu olayın insanlık tarihindeki sezeryan ameliyatı olduğu söylenir. Bu yüzden, Asklepios’a ‘kesip açmak’ anlamına gelen isminin verilmiştir. Apollon, daha sonra bebek Asklepios’u tıbbi becerileriyle tanınan bir sentor olan Kheiron‘a verdi. Kheiron Asklepios’u büyüttü ve ona nasıl şifacı olunacağını öğretti.
Ayrıca bakınız: Apollon ve Koronis Miti
2. Asklepios’un Doğum Hikayesinin Farklı Versiyonları Vardır
Efsanenin bazı versiyonları Apollon’un Asklepios’a ölümlü anne Koronis olmadan tek başına baba olduğunu iddia eder. Diğer anlatılar ise Koronis’in güvenli bir şekilde doğum yaptığını belirtir. Ancak daha sonra bebek Asklepios’u Epidaurus’ta terk ederek bir keçi ve bir köpeğinin bakımına bırakmıştır. Bebek daha sonra keçi çobanı Aresthanas tarafından bulunmuştur. O da bebeğin tanrısallığını fark ederek onu Apollon’a iade etmiştir. Asklepios’un aslında Ptolemaios I Soter’in annesi Messene’li Arsinoe’nin oğlu olduğunu iddia edenlar vardır. Bu yüzden, onu Ptolemaios hanedanının üyeleriyle ilişkilendiren anlatılar da bulunur.
3. Babası Ona İyileştirme Yeteneği Verdi
Asklepios’a tıp eğitimi Kheiron tarafından öğretilse de, ona babasından doğaüstü şifa yetenekleri bağışlanmıştı. Apollon müzik, kehanet, veba ve şifa konularına hükmediyordu ve bu yeteneklerini oğluna da aktarmıştı. Asklepios doğal olarak becerikliydi. Hatta hastalıkları iyileştirmek için ilaç tedavisi, ameliyat, büyü ve şifalı bitkiler konusunda ustalıkla eğitilmişti. Tıbbi hünerlerinin haberi tüm Yunanistan’a yayıldı ve kısa sürede şifacılık konusundaki yeteneği ile ünlendi. Ancak bu yetenekleri Asklepios’u diğer tanrıların büyük ilgisinin ve kıskançlığının odağı yapmıştı.
4. Ölüleri Hayata Döndürebiliyordu
Mesleğinin zirvesindeyken Asklepios’un ünü tüm antik dünyaya yayılmıştı. Hatta ölüleri hayata döndürebildiği bile söyleniyordu. Söylentilere göre tanrıça Athena ona ünlü Gorgon Medusa’nın kanının farklı türleriyle dolu iki şişe vermişti. Şişelerden biri ölüleri hayata döndürebiliyor, diğeri ise yaşamı alıp götürebiliyordu. Asklepios ilk şişeyi layıkıyla kullandı ve Hippolytos, Hymenaios ve Glaukos gibi tanınmış isimleri ölümden döndürdü.
4. Gerçek Bir Kişi Olabilir
Homeros‘un İlyada‘sı dini ve doğaüstü olaylarla dolu olsa da, bazı tarihler kabaca gerçek olaylara karşılık geldiği için kısmen tarihi bir metin olarak kabul edilmiştir. Asklepios’tan İlyada’da bahsedilir, ancak bir yarı tanrı olarak değil. Bunun yerine, Truva Savaşı’ndaki Yunan doktorlardan ikisi olan Makhaon ve Podalirios’un babası olan çok yetenekli bir hekimdir. İki hekimde çok yetenekli olmalarına rağmen ilahi yeteneklere sahip değillerdi. Asklepios bir yarı tanrı olmayabilir, daha ziyade tıp alanında öncülük eden, bir takipçi kitlesi edinen ve ölümünden sonra yarı tanrı statüsü kazanan çok önemli bir şifacı olabilir.
5. Asklepios bir Argonot’tu
Asklepios, Argonotlar olarak adlandırılan antik Yunan efsanevi kahramanlar grubunun bir üyesiydi. Argonotlar en çok Rodoslu Apollonius’un Argonautika (günümüzde ‘Jason ve Argonotlar’ olarak bilinir) adlı eserinde kahraman Jason’a Altın Post için çıktığı yolculukta eşlik ederken görülür. Diğer Argonotlar arasında Odysseus, Herakles, Orpheus ve Meleager gibi antik kahramanlar da bulunmaktadır.
Bir Argonot olarak Asklepios, kronolojik olarak Argonatika’yı takip eden popüler bir hikaye olan antik Yunan Kalidon Yaban Domuzu Avı’nda da yer almıştır. Anlatı, Artemis tarafından bir Kalidon Yaban Domuzu’nun kırsal alana salınmasını ve bunun yerel halk arasında kargaşaya yol açmasını konu alır. Argonotlar, diğer kahramanların yanı sıra, canavarı avlamak ve öldürmek için çağrılmışlardır. Bu olay Argonot Meleager’in ölümüne ve ardından yaban domuzunun dişlerinin Artemis’e adanmasına yol açmıştır.
6. Yılanlarla Bağlantılıydı
Asklepios sıklıkla orta yaşlı, göğsü çıplak, uzun bir tunik giymiş ve etrafında yılan sarılı büyük bir asa tutan bir adam olarak tasvir edilirdi. Asklepios’un yılanlarla ilişkilendirilmesinin ardında iki teori vardır. Bunlardan ilki, Asklepios’un bir yılanın hastalığını ya da yarasını iyileştirdiği ve bunun karşılığında yılanın ona tıbbın sırlarını öğrettiğidir. İkinci hikâye ise Asklepios’un antik dünyanın en ölümcül yaralanmalarından biri olan yılan ısırığını iyileştirebilecek kadar güçlenmiş olmasıydı. Antik Yunan’da yılanlar da iyileştirme yeteneklerine sahip ilahi varlıklar olarak düşünülürdü. Etrafına yılan sarılmış asa, çağdaş dünyada tıbbın önemli bir sembolü olmaya devam etmektedir ve Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) logosudur.
7. Ailesi Şifa İle İlişkilendirildi
Asklepios’un tüm kızlarının bir şekilde sağlıkla ilgili tanrıçalar olduğu, tüm oğullarının ise şifacı olduğu söylenir. Yatıştırıcı tanrıça Epione ile evliydi. Toplamda dokuz çocuk babasıydı. Bunlar iyileşme tanrıçası Laso ve Telesphorus; hijyen tanrıçası Hygieia; sağlık tanrıçası Aglaea; tedavi tanrıçası Panacea; şifa tanrıçası Aceso; Truva Savaşı’nın yetenekli şifacıları Makhaon ve Podalirius ve bir şifacı olan Aratus’tur.
8. Zeus Tarafından Öldürüldü
Asklepios mesleğinin zirvesine ulaştığında o kadar güçlenmişti ki yaşam ve ölümün doğal düzeni için bir tehdit haline gelmişti. Ölüleri geri getirme konusundaki efsanevi yeteneği Hades’i kızdırdı ve bu konuda Zeus’a başvurdu. Zeus da Asklepios’un olağanüstü iyileştirme yeteneklerinin tanrılar ve ölümlüler arasındaki ebedi uçurumu kapatacağından korkuyordu. Bu nedenlerden dolayı Zeus, yıldırımıyla Asklepios’u vurarak öldürür. Apollon, Zeus’un yıldırımını yapan Tepegöz’ü öldürerek oğlunun öldürülmesini protesto etti. Ceza olarak Apollon ölümlü hale getirildi ve bir yıl boyunca Teselya Kralı’na hizmet etti. Ancak Zeus’un Asklepios’un iyi işlerini fark ettiği ve ona yıldızlarda bir takımyıldızı verdiği söylenir.
9. Ölümünden Sonra Bir Tarikata Sahip Oldu
Ölümünden sonra bile Asklepios’un takipçileri onun hala hastalıkları iyileştirme ve yaraları tedavi etme gücüne sahip olduğuna inanıyordu. Bu inananlar Epidaurus’ta yarı tanrıya adanmış Asklepion adında bir tapınak inşa ettiler ve bu tapınak antik dünyanın en önemli şifa merkezi haline geldi. Çevre bölgelerden inananlar geceyi geçirmek için tapınağa gelirdiler ve Asklepios’un rüyalarına girdiği söylenirdi.
Zehirli olmayan ‘Asklepios yılanları’ tapınak arazisindeki birçok mabette bulunurdu ve mabette gerçekleştirilen tedavilere yardımcı oldukları söylenirdi. Bölgede ayrıca doktorların bazen hastalıkları iyileştirmek için reçete ettikleri egzersiz yerleri de bulunuyordu. Hastalık için ön tedaviler, temiz bir diyet ve temizleyici banyo içeren arınma veya katharsis’ten oluşuyordu.
Asklepion’lardaki faaliyetler batı bütünsel tıbbının en eski örneklerinden bazılarını oluşturmaktadır. Asklepios kültü büyüdükçe, Antik Yunan’da daha fazla Asklepion inşa edilmiştir. Bunlar aynı zamanda geleceğin hekimleri için çalışma yerleri haline gelmiştir; Marcus Aurelius, Hipokrat ve Galen’in yaşamları boyunca Asklepionlarda tıp eğitimi aldıkları söylenmektedir.
Kaynak için tıklayınız.