Andromakhe Trajedisi, Troya Savaşı‘nın neden olduğu birçok trajediden biridir. Troya Savaşı dediğimizde akıllara Aşil ve Hektor’un savaşı gelir. Aşil çağlar boyu hatırlanmak isteyen bir kahramanken Hektor evini ve halkını düşmana karşı savunan ünlü kahramandır. Ancak bu savaş sadece erkeklerin savaşı değildir. Savaş her zaman kahramanlar mertebesinde anlatılır ama ıstırabını hep kadınlar çeker.
İşte bu bağlamda Hektor’un karısı Andromakhe’yi tanımak gerekir. Homeros İlyada’da ondan çok az bahseder. Hektor ne zaman savaşa ara verip Troya surlarına dönse kucağında yeni doğmuş bebeği ile kocasını karşılar ve ona savaşa katılmaması için yalvarır. Çünkü Yunanlılar on sene süren kuşatma boyunca sadece Troyalılarla savaşmamış çevre illeri de yağmalamışlardır. Bu esnada Andromakhe’nin babasını ve kardeşlerini Aşil öldürmüştür. Kısacası Andromakhe kocası ve oğlu dışında herkesi kaybetmiştir. Andromakhe babasının ölümünü şöyle anlatır kocasına:
Hektor savaşmamayı korkaklık olarak görür. Bu yüzden karısının yalvarmalarına kulak asmayarak onunla son bir kez vedalaşır, oğlunu alnından öper ve savaşa döner.
Kısa süre sonra Andromakhe, kara haberi alır ve surlara koştuğunda, kocasının yerde sürüklenen cesedini görür. Andromakhe korkunç bir ağıt yakar; ama kaderi onun için daha korkunç bir gelecek planlamaktadır.
Yunanlılar savaşı kazandıktan sonra Troyalı kadınları aralarında paylaşmak üzere bir çadıra toplarlar. Artık Andromakhe sonun başlangıcındadır. İlk önce Hektor’un soyunu kurutmak için Andromakhe’nin yeni doğmuş bebeğini surlardan aşağı atarlar. Sonra da onu bir köle olarak Aşil’in oğluna hediye ederler.
Hikayenin bundan sonrasını ünlü tragedya yazarı Euripides’in “Andromakhe” isimli oyununa konu olur. Aşil’in oğlu Neoptolemos Andromakhe ile beraberliğinden bir oğul sahibi olur ama soylu bir evlilik yapmak istediği için Sparta kralının ve Helen’in kızı Hermione ile evlenir. Ancak Hermione tahta varis veremez ve kendisini büyülediğini iddia ederek Andromakhe’yi suçlar. Bu yüzden çirkin bir plan yapar. Kocası Neoptolemos, kahine danışmak için şehri terk ettiğinde Andromakhe ve oğlunu öldürmeye karar verir. Andromakhe başına geleceklerin farkındadır. Bu yüzden oğlunu gizlice kaçırır ve kendisi de şehrin tapınağına sığınır. Tapınağa sığınan birini öldürmek büyük bir günahtır. Hermione bunun üzerine kaçırılmış oğlanı bulur ve Andromakhe’yi tapınaktan çıkması için tehdit eder. Aksi halde oğlunu öldürecektir. Andromakhe yenilgi içinde oğlunu kurtarmak için tapınaktan çıkar.
Tam idam edilecekleri sırada Aşil’in babası olan yaşlı kral sahneye girer ve Hermione’yi engeller. Hermione çılgınlık halinde böyle bir cinayete teşebbüs ettiği için pişman olur. O esnada çocukken aşık olduğu adam şehre gelir ve Hermione ile birlikte kaçarlar.
Bir zamanlar Troya prensesi olan Andromakhe böylesine acıklı bir hikayenin daha parçası olmuştur. İşte öyküsünü şu şekilde özetler: