Safranbolu, Karabük şehrinin bir ilçesidir ve tarihi bir beldedir. Safranbolu’da neler gezilir? Safranbolu’da gezilecek yerler nelerdir? Bu sorularınıza yanıt bulabileceğiniz Safranbolu Gezilecek Yerler Rehberi’ni sizin için hazırladık.
Safranbolu’nın Kısa Tarihi
Safranbolu, tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış, kültürel ve mimari zenginlikleriyle öne çıkan benzersiz bir kenttir. Yaklaşık 2000 yıl önce İyon Prensesi tarafından “Teodorapolis” adıyla kurulmuştur. Fakat, zamanla farklı isimler ve egemenlikler hakim olmuştur. (Teodora’nın mezarı sandal burun denilen kayanın üzerinde olduğu söylenir.) İlk yıllarda Bizans’ın “Dadybra” ismiyle sahip olduğu bu topraklar, 1326 yılında Candaroğulları tarafından ele geçirilmiştir. Ancak, Yıldırım Beyazıd bölgede tam hakimiyet kurana kadar Osmanlı ve Candaroğulları arasında bir egemenlik mücadelesine sahne olmuştur.
Adını, dünyaca ünlü safran bitkisinden alır. Kent, tarihi dokusunu, geleneksel Türk evlerini ve özgün mimarisini koruyarak günümüze ulaşmayı başarmıştır. Kentte bulunan 1200’ü aşkın eski Türk evi, bu mimari zenginliği ve tarihi önemi nedeniyle UNESCO tarafından koruma altına alınmıştır. Rivayetlere göre, bu evlerin harcı yumurta akı kullanılarak yapılmıştır. Dolayısıyla, bu sayede depremlere karşı oldukça dayanıklı hale getirilmiştir.
Bu eşsiz evler, yamaçlara öyle bir şekilde inşa edilmiştir ki, hiçbiri diğerinin manzarasını kapatmaz. Bu yapılar, geniş Türk aile yaşantısının örneklerini sunmaktadır. Ayrıca, evlerin saçak köşelerinde, uğur getirmesi inancıyla asılan geyik boynuzları da Safranbolu’nun özgün kültürel detaylarından biridir.
Safranbolu’yu keşfetmek, tarihin ve kültürün iç içe geçtiği bu benzersiz atmosferde, zamanda bir yolculuk yapmak demektir. Safranbolu’da sizi bekleyen bu tarihi ve kültürel zenginlikleri keşfederken, kentin eşsiz güzelliklerine hayran kalacaksınız.
1. KAYMAKAMLAR GEZİ EVİ
Safranbolu Gezilecek Yerler listesinde ilk durağımız “Kaymakamlar Gezi Evi”dir.
Safranbolu’nun zengin tarihi ve kültürünü yakından tanımak isteyenler için, kentin yaşantısına dair en detaylı bilgilere ulaşabileceğiniz Safranbolu Halk Yaşantı Müzesi, ziyaretçilere benzersiz bir deneyim sunmaktadır.
Müzenin giriş kapısında karşınıza çıkan iki tane halka, ziyaretçilerin cinsiyetine göre ayrılmasına olanak tanımaktadır. Kalın halka “şakşak” adı verilen düzenekle erkek ziyaretçiler içindir. Öte yandan, küçük halka ise “mandal” düzenekle kadın ziyaretçiler için tasarlanmıştır. Bu ayrıntı, Safranbolu’nun geleneksel yaşantısının sadece bir yansımasıdır.
Müze içerisinde erkek konuklara yemek servisi için kullanılan “dönme dolap”lar ilgi çekicidir. Ayrıca, odalarda karşınıza çıkacak olan dolap içerisindeki banyolar, Safranbolulu ailelerin yaşam tarzları ve gelenekleri hakkında ilginç ve değerli bilgiler sunmaktadır. Safranbolu evlerinin mimarisinde dikkat çeken en önemli detaylardan biri, evin merkezinde bulunan “Sofa” etrafındaki odalardır. Bu odalar, birer bağımsız ev işlevi görür. Bu yüzden, oturma, yatma, yemek yeme, duş alma gibi temel ihtiyaçları karşılayacak şekilde tasarlanmıştır.
Müze, kış aylarında 09:00–17:30, yaz aylarında ise 09:00–19:00 saatleri arasında ziyaret edilebilir.
2. CİNCİ HAN
Safranbolu’nun tarihi dokusunu ve ticaret geçmişini en iyi yansıtan yapılarından biri de Cinci Hoca Hanı’dır. Cinci Hoca olarak bilinen Karabaşzade Hüseyin Efendi tarafından 1645 yılında yaptırılmıştır. Ayrıca bu han, Safranbolu’nun İpek Yolu üzerinde önemli bir ticaret merkezi olmasının da etkisiyle yıllarca birçok tüccara ev sahipliği yapmıştır.
Tarih boyunca birçok tüccarın uğrak yeri olan Cinci Hoca Hanı, günümüzde otel olarak hizmet vermektedir. Tarihi dokusu korunarak restore edilen han, konuklarına Safranbolu’nun otantik atmosferini modern konforla birleştirerek sunmaktadır.
Eğer Safranbolu’nun tarihi atmosferinde konaklamak ve bir zamanlar İpek Yolu’nun hareketli günlerine tanıklık eden bir yapıda kalmak isterseniz, Cinci Hoca Hanı sizin için ideal bir tercih olacaktır.
3. SAFRANBOLU KENT MÜZESİ
Safranbolu’nun zengin tarihini ve kültürel mirasını her köşesinde hissedebilirsiniz. Ancak Tarihi Kaymakamlık Binası bu mirası derinden yaşatıyor. Bu yapı, geçmişte kaymakamlık binası olarak kullanılmış olup, tarihi doku ve mimarisi ile dikkat çeker.
Binasının bodrum katı, zamanla unutulmaya yüz tutmuş meslek dallarını ziyaretçilere tanıtmaktadır. Geleneksel el sanatları ve eski zaman mesleklerini yakından görmek isteyenler için bu bölüm bir fırsattır. Üst katta ise Safranbolu’nun derin tarihine dair çeşitli bilgilendirme tabelaları ve tarihi eşyalar sergilenmektedir.
Tarihi Kaymakamlık Binası’ndan alacağınız giriş biletiyle, Saat Kulesi ve hemen yanı başındaki Cezaevi‘ni de ziyaret etme şansınız bulunmaktadır. Kısacası, bilet bu üç önemli yapıyı keşfetmek için ideal bir fırsattır.
Bina, tepeye kurulmuş olup, ziyaretçilere Safranbolu’nun nefes kesen şehir manzarasını sunmaktadır. Dahası, tarihle iç içe geçireceğiniz bu ziyarette, Safranbolu’nun eşsiz güzelliklerini panoramik bir şekilde izleme imkanı da bulacaksınız.
4. SAAT KULESİ
Safranbolu’nun panoramik manzarası kadar tarihine de hakim olan Saat Kulesi, 3. Selim döneminin Safranbolu Sadrazamı İzzet Mehmet Paşa tarafından yaptırılmıştır. İzzet Mehmet Paşa’nın Safranbolu halkına verdiği bir söz vardı: “Size iki saat armağan edeceğim; hem evinizde, hem de iş yerinizde.” Bu sözün ardından tepeye inşa edilen Saat Kulesi sayesinde, halk evlerinden bu kuleyi rahatça görebilirken, saat kulesinin çanı sayesinde işlerinde ya da bağlarında zamanın sesini duyabilirlerdi.
12 metre yüksekliğindeki bu tarihi yapı, sadece estetik değil, aynı zamanda işlevsel bir değere sahiptir. Saat Kulesi, çalışır durumda olup, yukarı çıkılan en eski saat kulesi olma özelliğini taşımaktadır. Saat Kulesi’nin bahçesinde Türkiye’nin dört bir yanındaki saat kulelerinin küçük maketleri sergilenmektedir. Dahası, ziyaretiniz sırasında, saatlere büyük bir tutkuyla bağlı olan neşeli bir müze görevlisi ile karşılaşabilirsiniz. Onun saatlerle ilgili anılarını ve bilgilerini dinlemek, bu ziyareti daha da unutulmaz kılacaktır.
Saat Kulesi’nin hemen yanında, 2. Abdulhamid döneminde 1900’lü yıllarda inşa edilen tarihi bir cezaevi bulunmaktadır. Günümüzde müze olarak kullanılan bu yapı, ziyaretçilere dönemin cezaevi yaşamına dair izler sunmaktadır.
5. İZZET PAŞA CAMİİ
Safranbolu’nun tarihine damgasını vuran Sadrazam İzzet Mehmet Paşa, 1796 yılında şehre zarif bir mimari eser kazandırmıştır: Sadrazam İzzet Mehmet Paşa Camii. Bu cami, çinko kaplı kubbesi, içerisindeki detaylı süslemeleri ve genel mimarisiyle adeta küçük bir Nuruosmaniye Camii’ni (İstanbul) anımsatmaktadır. Sadrazam’ın Safranbolu’ya olan sevgisi ve kente kattığı değer, bu camiyle ölümsüzleşmiştir.
Caminin avlusunda, ziyaretçilere huzurlu bir atmosfer sunan asırlık çınarlar ve tarihi bir güneş saati bulunmaktadır. Bunun yanı sıra, caminin minaresi ve özellikle Akçasu Deresinin üzerine inşa edilen kemerler, bu yapıya hem estetik hem de mühendislik açısından ayrı bir değer katmaktadır.
Sadrazam İzzet Mehmet Paşa Camii, Safranbolu’nun tarihine ışık tutan ve Osmanlı döneminin mimari zenginliklerini günümüze taşıyan önemli bir yapıdır. Safranbolu’ya yaptığınız bir ziyarette, bu tarihi camiyi görmek ve asırlık çınarların altında tarihin izlerini sürmek, bölgenin kültürel ve tarihi dokusunu daha derinden hissetmenizi sağlayacaktır.
6. YEMENİCİLER ARASTASI
Safranbolu’nun tarih kokan sokakları, geçmişte zanaatkarların el emeğiyle oluşturduğu birçok esere ev sahipliği yapmaktadır. Özellikle Safranbolu çarşısında, demircilikten bakırcılığa, semercilikten ayakkabıcılığa kadar birçok esnaf, Lonca düzenine uygun olarak bir arada yer alır. Bu özgün düzen, Safranbolu çarşısını diğer çarşılardan ayıran en önemli özelliklerden biridir. Sokaklar, üzerinde bulunan zanaat kollarına göre isimlendirilmiştir; “Semerciler İçi”, “Kunduracılar İçi”, “Kasaplar İçi” gibi. Günümüzde de bu adları koruyan sokaklarda, az da olsa esnafa rastlamak mümkündür.
Özellikle Yemeniciler çarşısı, bu tarihi dokunun en yoğun hissedildiği alanlardan biridir. 48 ahşap dükkandan oluşan bu çarşı, “Yemeni” adı verilen geleneksel ayakkabının üretildiği lonca ile ünlüdür. 1950’li yıllara kadar bölgedeki esnafın en önemli zanaatlarından biri olan yemenicilik, günümüzde azalsa da, eski önemini Ahmet Demirezen Yemenicilik Müzesi’nde yaşatmaktadır. Müze, hafta sonları ziyarete açıktır ve ziyaretçilere yemeniciliğin tarihini ve inceliklerini tanıtır.
Safranbolu çarşısının tarihi sokakları, günümüzde turistik dükkanlara ve kafelere ev sahipliği yapmaktadır. Hem tarihi dokuyu yaşayarak gezmek hem de keyifli bir mola vermek isteyenler için Safranbolu Çarşısı, eşsiz bir deneyim sunmaktadır.
BONUS: YAKINDA ZİYARET EDEBİLECEĞİNİZ YERLER
- Hıdırlık Tepesi
- Kristal Teras
- Bulak Mencilis Mağarası
- İncekaya Su Kemeri
- Tokatlı Kanyonu
- Sırçalı Kanyonu Taş Teras
- Yörük Köyü
- Lokum ve Safran Müzesi