Morpheus, Yunan mitolojisinde sıradan bir insandan, en soylu kişiye kadar herkesin hayatını şekillendirmiştir. Uyuyanlara rüyalar gösterir ve uyandıklarında onları harekete geçmeleri için yüreklendirirdi.
Eski Yunanlılar rüyaları bilinmeyen dünyaya açılan ve aynı zamanda gerçeği yansıtan bir kapı olarak görürlerdi. Rüyalar genellikle kehanetler ya da gerçek zamanlı olarak gerçekleşen olayların görüntüsü veya öbür dünyadaki sevdiklerinden gelen mesajlar olarak kabul edilirdi. Yunan mitolojisinde tanrı Morpheus uyuyan insanlara görünürdü. Onların rüyalarını şekillendirirdi.
Uyku’nun kişileştirilmiş hali olan Hypnos‘un oğlu Morpheus, Rüyaların Tanrısıydı. Morpheus, rüya ruhları ve aynı zamanda kardeş olan Oneiroi‘nin (Rüyalar) bir parçasıydı. Morpheus onların lideriydi. Çünkü sadece o tanrıların ve kralların rüyalarını etkileme becerisine sahipti. Kardeşleri insanlığın geri kalanını ziyaret ederdi.
Tanrı Morpheus’un kendini böylesine canlı bir görüntüye dönüştürme becerisi, en zeki insanı bile kandırmayı başarmıştır. Yunan tanrıları, ölümlülerin rüyalarında görünmesi için onu sık sık haberci olarak seçerlerdi. Rüyalar uyuyan kişinin arzularını, umutlarını ve hayallerini açığa çıkarabilirdi. Ancak, bu tür rüyalar aynı zamanda sahte gerçeklikleri de betimleyebilir ve böylece göreni uygunsuz eylemlere sürükleyebilirdi.
Yunan mitolojisine göre Morpheus’un evi Erebos‘ta, yani Yeraltı Dünyası‘ndaydı. Babası ve kardeşleriyle birlikte yaşadığı evinin kapıları, davetsiz misafirlere en kötü kabuslarını gösteren canavarlar tarafından korunuyordu.
Morpheus’un uyuduğu mağara – ve bu tanrı çoğu zaman uyurdu! – haşhaş tohumlarıyla doluydu. Antik Yunan’da haşhaş tohumu, ağrı kesici olarak kullanılırdı; ancak bir yan etkisi de yoğun uyuşukluktu. Morfin ilacı yaratıldığında, uyku getirici gücü ve çağrışımları nedeniyle Morpheus’un adı kullanıldı.
Rüyalar Ülkesi‘nin biri fildişinden, diğeri boynuzdan yapılmış iki Kapısı olduğu da söylenirdi.
Bu makale TheCollector sitesindeki yazıdan çevrilmiştir.
1. Agamemnon’un Rüyası
Homeros‘un İlyada destanında tanrı Morpheus genellikle Zeus’un Agamemnon’a gönderdiği isimsiz rüya ruhuna atfedilir. İlyada, Truva Savaşı‘nın öyküsünü anlatır. Esere göre Zeus, Akhilleus‘a zafer kazandırmak istemiştir. Bunu yapabilmek için Agamemnon’un aşağılayıcı bir yenilgiye uğraması gerekiyordu. Bu nedenle Zeus, Agamemnon’un yıkıcı bir strateji hatası yapmasını sağlar. Bu yüzden, düzmece bir düş görmesi için Morpheus’u göndermiştir. Bunun üzerine Agamemnon, Zeus’un kendi tarafında olduğuna inanarak ordusunu savaşa sürdü. Ancak bunun tersine büyük bir kayba uğradı ve askerlerinin çoğu öldürüldü.
2. Alcyone’un Rüyası
Bir başka Yunan mitine göre, tanrı Morpheus, gökkuşağı tanrıçası ve tanrıların habercisi olan İris tarafından Hera’nın emrini yerine getirmesi için çağrılır. Tanrıça Hera, Morpheus’tan Ceyx’in ölüm haberini Alcyone’ye iletmesini ister. Ovidius, Metamorfozlar adlı eserinde bu miti anlatır.
Ceyx ve Alcyone birbirlerine derinden bağlıydılar ve sık sık birbirlerine sevgiyle “Zeus” ve “Hera” diye hitap ederlerdi. Ancak Zeus, bu sevgi sözcüklerini çiftin kendilerini tanrılarla kıyaslaması olarak algıladığı için bu davranışa sinirlenir. Zeus çifti sözde gururları nedeniyle cezalandırmak istemiş, ancak doğru anı beklemiştir.
Bir gün, Ceyx bir deniz yolculuğu yapmak zorunda kalır. Alcyone’nin ısrarlarına rağmen onu yolculuğa götürmeyi reddeder. Deniz yolculuğu sırasında Zeus şiddetli bir fırtına çıkarır ve Ceyx dalgalara yenik düşerek boğulur. Son anlarında Ceyx, karısının onu gömebilmesi umuduyla cesedinin kıyıya vurması için tanrılara dua eder. Hera onun dualarını duyar ve aşığın durumuna acır.
Tanrı Morpheus’u Alcyone’a kocasının ölümünü bir rüyada anlatması için gönderir. Alcyone uykusunda, Ceyx’in ruhu olduğuna inandığı tanrı Morpheus’u kucaklamaya çalışır, ancak tanrı ortadan kaybolur ve o da havayı avuçlar. Uyandıktan sonra Alcyone okyanusa doğru koşar ve orada kocasının cesedini kıyıya vurmuş halde bulur. Çaresizlik içinde, boğulmak için kendini okyanusa atar. Zeus bu saf ve birbirlerine bağlılık gösterisine tanık olduktan sonra kendini suçlu hisseder. Çifti bir çift yalıçapkınına dönüştürür.