Thebai Kralları, lanetli soyları ile ünlüdür. Bu lanetin ilk kral Kadmos’a dayandığı rivayet edilir. Öyle ki, annesi ile evlenen Oidipus, annesi ve teyzeleri tarafından parçalanan Pentheus, birbirini öldüren kardeşler bu ülkenin kralıdır. Onların hikayesi, Yunan tragedyalarına konu olmuş ve sansasyonel hayatları yıllarca anlatılagelmiştir.
1. Kadmos
Fenike Kralı Agenor’un kızı Europa kaçırıldığında, kral bütün çocuklarını Europa’yı bulmadan dönmemeleri üzere gönderir. Kız kardeşi Europa’yı arayan Kadmos, onu uzun süre bulamayınca Delfi Tapınağı’nda kahine danışır. Kahin bir an önce aramayı bırakmasını, yanında yarım ay olan buzağıyı takip ederek, buzağının durduğu yerde şehrini kurmasını söyler.
Kadmos gerçekten böyle bir buzağı görüp onu takip eder ve buzağı bugünkü Thebai kentinin bulunduğu yerde durur. Su almaya yolladığı yoldaşları dönmeyince, Kadmos onları arar ve ejderha tarafından öldürüldüklerini görür. Böylece Kadmos ejderhayı öldürür. Athena’nın yol göstermesi üzerine ejderhanın dişlerini yere diker. Ardından, yerden “topraktan doğanlar” Spartoiler doğar. Bunlar birbirleriyle kavgaya tutuşur. Geriye kalan 5 Spartoi ile birlikte Kadmos Thebai kentini kurar.
Ancak öldürdüğü ejderha Ares’e ait olduğu için, sekiz sene boyunca ona hizmet eder. Bu sürenin sonunda iyi birer dost olduklarında; Ares, Afrodit’ten doğan kızı Harmonia’yı Kadmos’a eş olarak verir.
Kadmos ile Harmonia’nın düğününe tanrılar da katılır. Bu düğünde verilen hediyeler hala anlatılmaktadır. Hephaistos’un Harmonia’ya armağan ettiği kolye “Harmonia’nın Kolyesi”, aileye nesiller boyu lanet getirdiğine inanılmaktadır.
2. Pentheus
Kadmos henüz ölmemişken tahtını kızı Agaue ve şehrin kurucularından ve Spartoi olan Ekhion’dan olma torunu Pentheus’a bırakır.
Pentheus ve annesi Agaue; Kadmos kızı Semele’nin Zeus’la beraber olmadığı hakkında dedikodu yaparlar. Ayrıca Semele’nin oğlu tanrı Dionysos’u da reddetmektedirler.
Euripides’in Bakkhalar trajedisinde anlattığı üzere; Dionysos şehre gelerek Thebai kadınlarını esrikleştirir. Pentheus’un annesi dahil olmak üzere teyzeleri İno ve Autone, dağa çıkıp Dionysos ayinleri yapmaya başlarlar. Pentheus, bütün bu olanlara çok sinirlenir ve tanrıyı reddetmeye devam eder. Bunun üzerine Dionysos onu, kadınların ayinini izlemek üzere onu dağa çıkarır. Pentheus’u fark eden kendinden geçmiş haldeki annesi ve teyzeleri Pentheus’u parçalayarak öldürürler.
Ovidius ise Dönüşümler isimli eserinde Pentheus’un ölümünü şöyle anlatır:
3. Polydoros
Böylece taht, Kadmos ve Harmonia’nın oğlu Polydoros’a kalır. Polydoros, Nycteus’un kızı Nycteis ile evlenir.
Nycteus ve Lycus, Kral Phlegyas’ı öldürdükten sonra Euboea’dan kaçarak, Hyria’ya yerleşirler. Daha sonra Pentheus ile arkadaş oldukları için Thebai’ye taşınırlar. Nycteus’un kızı Nycteis, Pentheus’un halefi olan Polydoros ile evlenir. Kısa süre sonra, Labdakos isimli oğulları olur.
Ancak Polydoros henüz oğulları Labdakos küçükken, bilinmeyen bir sebepten dolayı ölür. Böylece tahtı Polydoros’un kayınpederi Nycteus ve onun kardeşi Lycus alır.
4. Nycteus ve Lycus
Polydoros’un zamansız ölümünden dolayı iki karde tahtı bir süreliğine alır. Labdokos büyünce tahtı ona geri verirler.
5. Labdakos
Labdakos’un da ömrü uzun olmaz. Atina Kralı Pandion ile yaptıkları savaşta ölür. Labdakos’un oğlu Laios çok küçük olduğu için taht birkez daha Nycteus ve Lycus’a kalır.
6. Nycteus ve Lycus
Nycteus’un kızı Nycteis, Polydoros ile evlenmişti ve Labdakos’un annesi olmuştu.
Öteki kızı Antiope’un hikayesi ise farklıdır. Efsaneye göre Antiope çok güzeldir. Kıza aşık olan Zeus, satir kılığına girip ona yanaşır. Birlikteliklerinden Amphion ile Zethos’a hamile kalır. Lakin Antiope, babası Nycteus’un korkusundan evinden kaçarak Sykion Kralı Epopeus’a sığınır. Epopeus ve Antiope evlenirler.
Gezgin Pausanias’ın anlattığına göre Nycteus bu olay üzerine Epopeus’a sava açar ancak savaşta yaralanarak ölür. Bunun üzerine tahtın sahibi kardeşi Lycus olur. Nycteus ölmeden önce, kardeşinin Antiope’u geri almasını ister. Bunun üzerine Lycus, Sykion Kralı’na tekrar saldırır ve onu öldürerek, Antiope’u geri alır.
Öte yandan Apollodorus Bibliotheca’da Nycteus’un Antiope’un hamileliğini öğrendikten sonra utancından kendini öldürdüğü, Lycus’un da Antiope’u cezalandırmak için Sykion’a saldırarak Antiope’u geri aldığını anlatır.
İki durumda da Antiope, Thebai’ye geri döner ve orada Amphion ile Zethos ikizlerini doğurur. Lycus, bebekleri çobanlara verir. Lycus, Antiope’u karısı Dirke’ye köle olarak verir ama Dirke, Antiope’a işkence yapar. Tanrıların yardımı ile Antiope kaçmayı başarır.
7. Amphion ve Zethos
Euripides’in kayıp oyunu olan Antiope trajedisinde; Antiope oğulları Amphion ile Zethos’u bulur ve onlara anneleri olduğunu açıklar. Ancak ikizler kadına inanmazlar. Yine de Dirke’nin Antiope’u öldürmek için aradığını öğrendiklerinde; onları büyüten çoban annelerinin Antiope olduğuna ikna eder. Böylece, ikizler Dirke’yi bir boğanın boynuzlarına saçlarından bağlayarak öldürürler. Ölüsünün atıldığı ırmağa hala Dirke denilmektedir. İkizler sonra Lycus’u öldürerek, Thebai tahtına otururlar.
Pausanias, Amphion’un ilk arpçı olduğunu ve Hermes’in de onun öğretmeni olduğunu yazar. O dönemdeki bir şairin ise Amphion’un Hermes için sunak kuran ilk kişi olduğundan dolayı, ona arp müzik aletini verdiğini anlatır. Pausanias dışında bazı kaynaklarda ise Hermes ile Amphion’un sevgili olduğu da yazmaktadır. Her durumda Amphion müzisyenliği ile ön plana çıkmaktadır. Zethos ise sığır yetiriciliğine ilgi duyan avcı ve çobandır.
Amphion ile Zethos, Thebai şehrinin çevresine surlar inşa etmişlerdir. Zethos taşları taşımakta zorlanırken, Amphion lirini çalarak taşları doğru yerine oturtur.
Zethos, Thebe isimli bir kadın ile evlenir. Thebai ismi buradan gelmektedir. (Thebes) Daha önceden şahir Kadmos’un adıyla Kadmea olarak anılmaktaydı.
Amphion ise, İzmirli kral Tantalos’un kızı Niobe ile evlenir ve bir sürü çocukları olur. Pausanias, Amphion’un Tantalos ve Lidya ile ilişkisinden dolayı müziğine Lidya stili ekleyerek ünlendiğini de belirtir.
Ovidius’un Dönüşümler kitabında anlattığı üzere bir gün Thebaili kadınlar Leto’ya şenlik düzenlediğinde Niobe bu şenliğe katılarak kendi soyunun ne kadar köklü olduğunu bir de yedi kız yedi oğlu olduğunu anlatır. Oysa, Leto’nun ise sadece iki çocuğu vardır. Thebaili kadınlardan töreni bırakmalarını ister. Bunu duyan Leto; çocukları Artemis ile Apollon’u gönderir. İkizler, Niobe’nin bütün çocuklarını oklarıyla öldürürler. Amphion ise bu olayın üzerine kendi eliyle bıçağı yüreğine sokar ve intihar eder.
Bugün Manisa Spil Dağının eteklerinde Niobe Ağlayan Kaya vardır.
Homeros’un Odysseia’sında ise aşağıdaki gibi geçer bu ikizler.
Yine Odysseia’da Zethos’un eşi Pandaros olarak geçer. Pandaros’un oğlu İtylos’u bir çılgınlık halinde öldürdüğü anlatılır.
Azra Erhat’ın Mitoloji Sözlüğünde ise, Zethos’un karısı Aedon’dur. Ve bülbül hikayesi aşağıdaki gibi anlatılır.
Yani hikayelere göre hem Zethos hem de Amphion, çocuklarını trajik bir şekilde kaybederler.
8. Laios
Pausanias, Lycus tahtayken ve Amphion ile Zethos kuvvet toplayıp Thebai’ye saldırdığında, Kadmos ırkının gelecek nesiller tarafından unutulmaması için Thebaili bazı kişilerin Labdakos’un oğlu Laios’un gizlice uzaklatırdığını anlatır. Ve onu, Peloponnes’teki Pisa Kralı Pelops’a verirler.
Pelops, Tantalos’un oğlu ve Niobe’nin de erkek kardeşidir. Babaları Tantalos, Pelops’u pişirip tanrılara yemek olarak sunduğu için Tartaros’ta korkunç bir cezaya çarptırılmıştır. Pelops’a acıyan tanrılar onu birleştirip, hayata döndürürler. Pelops daha sonra İzmir’i terk eder ve Yunanistan’a gelir. Pisa kralını öldürerek, kızı Hippodamia ile evlenir ve bir sürü çocukları olur. Mora yarımadası, Peloponnes olarak anılır ve anlamı Pelops’un Adası’dır.
Laios, Pelops’un ülkesinde hoş karılanır. Pelops’un eşi Hippodamia’dan değil de bir nympha’dan olan oğlu daha vardır, ismi Chrysippus’tur. Pelops, oğlu Chrysippus’u çok sevmektedir ve onu, savaş arabası sanatını öğretmesi için Laios’a emanet eder. Ancak Laios, Chrysippus’a aşık olur ve onu kaçırıp tecavüz eder. Başka bir versiyonunda ise Nemea Oyunları sırasında Laios onu kaçırır ve yine tecavüz eder. Bu hikayeden dolayı Laios, pederastik sevgiyi yaratan kişi olarak ve ilk pederastik tecavüzcü olarak geçmiştir.
Chrysippus’un hikayesi burada bitmez tabi. Pelops oğlunu çok sevmesine rağmen, Hippodamia üvey oğlunu hiç sevmemektedir. Bazı kaynaklara göre Hippodamia bizzat kendisi, diğer kaynaklara göre oğulları Atreus ve Thyestes aracılığyla, Chrysippus’u öldürür. Ardından da her biri Pelops’un lanetine uğrar. Hippodamia kendisini asar, oğulları Atreus ve Thyestes ise Miken ülkesine giderler.
Ana hikayeye dönersek, Pelops Laios’u yaptığı yüzünden lanetler. Amphion ve Zethos öldükten sonra, Laios Thebai’ye geri döner ve tahta oturur.
Thebai şehrini kuran Spartoilerden Menoeceus’un kızı Jacoste (bazı kaynaklara göre Iokaste) ile evlenir. Laios, kahinlerden bir kehanet alır. Buna göre Laios, doğacak oğulları tarafından üç yollu kavşakta öldürülecektir, bu yüzden çocuk sahibi olmamalıdır.
Ancak bir gece Laios sarhoş iken Iokaste ile beraber olur ve Iokaste bir çocuğa hamile kalır. Çocuk doğar doğmaz, bir çobana öldürülmesi üzere verilir. Çoban bebeği öldürmeye kıyamaz ve böylece bebek, çocukları olmayan Korinth Kralı Polybus ve eşi Merope tarafından evlat edinilir.
Oidipus kısmında anlatacağımız üzere, Laios kehanetteki gibi oğlu tarafından öldürülür.
9. Oidipus
Oidipus’un hikayesi Sofokles’in ünlü iki trajedisinde işlenmiştir: Oidipus Rex ve Oidipus Kolonos’ta. Hikayeyi bu trajedilere göre aktaracağım.
Oidipus, Korinth Kralı tarafından evlat edilinir ve büyütülür. Ancak bir gün, bir ziyafette, biri iyice sarhoş olup ona evlatlık olduğunu söylemiştir. Oidipus buna çok kızmış ertesi gün annesi ve babasına böyle bir durumun olup olmadığını sormuştur, ailesi inkar etmiştir. Yine de Oidipus’un içi rahat etmez ve Delfi’de Pythia kahinine danışır. Kahin one babasını öldüreceğini, annesi ile evleneceğini ve herkesin tiksineceği bir soy oluşturacağını söyler.
Bunu duyan Oidipus olacaklardan çok korkar ve geleceği engellemek için Korinthos’u terk eder. Thebai’ye doğru yol alır. Ancak Thebai, Sfenks adlı bir yaratık tarafından işgal edilmiştir. Sfenks başı kadın bedeni ise kanatlı bir aslan olan yaratıktır. Thebai Agorası’na oturmuş ve gelen geçene bilmece sormaktadır. Bilmeceyi bilemeyenleri ise acımasız bir şekilde öldürür.
Oidipus,Thebai yolunda bir üç yol ağzına geldiğinde yol kavgası yüzünden Kral Laios ve yanındakileri öldürür. Böylece kehanetin ilk kısmı gerçek olur.
Sonra Sfenks ile karşılaşır ve ona bilmecesini sorar: “Yeryüzünde iki ayağı, dört ayağı ve üç ayağı olan ve tek bir sese sahip bir şey yaşamaktadır, yeryüzünde sürünen, gökte uçan, denizde yüzen bütün canlılar arasında bir tek o biçim değiştirir. Ancak fazla ayaklarını (dört ayağını) kullanarak yürüdüğünde, uzuvları en yavaş hareket eden gene odur, bil bakalım bu nedir?!”
Sfenks, doğru cevap veremeyenleri yutmaktadır. Oidipus doğru cevabı bulur: “İnsan! yeryüzünde bebek olarak önce iki eli ve ayakları üzerinde (dört ayak üzerinde) hareket eder; ancak yaşlanınca iki ayağının yanı sıra bir de üçüncü ayak olarak baston kullanır ve yaşlılık belini büktüğü için neredeyse kafasını bile kaldıramaz.” Bu cevap üzerine sfenk uçurumdan atlar.
Böylece Oidipus, şehrin kurtarıcısı olarak dul kalmış kraliçe Iokaste ile evlenir. Böylece kehanetin ikinci kısmı da gerçekleşmiş olur. Birlikte dört çocukları olur: İsmene, Antigone, Polyneikes ve Eteokles.
Yıllar sonra şehre salgın ve kıtlık gelir. Kraliçe Iokaste’nin erkek kardeşi Kreon kahinlere danışmış ve önceki kral Laios’un katilinin hala bulunmadığı için bu felaketlerin geldiğini öğrenir. Oidipus halkını bu sefaletten kurtarmak için araştırmaya başlar. Ne yazık ki en sonunda gerçeği öğrenir.
Babasını öldürmüştür ve annesi ile evlenmiştir. Kendi çocuklarının hem babası hem de kardeşidir.
Bunun üzerine Iokaste kendi canına kıyar. Oidipus ise gözlerini kör eder ve oğulları ile halkı tarafından sürgün edilir. Sofokles, Oidipus Kolonos’ta onun sürgün hayatını anlatır. Oidipus oğulları tarafından terk edilmiştir. Ancak kızları Antigone ile İsmene onun yanındadır. Atina yakınlarındaki Kolonos’a kızı Antigone ile gelir. Şehir Theseus’un himayesi altındadır. Sonraları gelen kehanet dolayısıyla oğulları ve Kreon onu Thebai’ye geri getirmeye çalışsa da, Oidipus dönmez ve burada vefat eder.
10. Polyneikes ve Eteokles
Oidipus’un sürgün kararı çıktığında, oğulları bunu engellemek için hiçbir şey yapmamıştır. Bundan dolayı Oidipus, Zeus’a yalvarmış ve oğullarını birbirlerini öldürmesini dilemiştir.
Babaları Oidipus’un sürgününden sonra Polyneikes ve Eteokles birlikte bir süre ülkeyi yönetirler. Apollodoros Bibliotheka’da kardeşlerin bir sene biri, sonraki sene diğeri kral olacak şekilde anlaştıklarını belirtir. Ancak ilk senede küçük kardeş Eteokles, büyük kardeş Polyneikes’i ülkeden kovar.
Polyneikes, Argos’a gider ve orada Kral Adrastos’un kızı ile evlenir. Daha sonra Polyneikes, Adrastos’tan tahtını geri almak için yardım ister. Kayınpederi Adrastos kabul eder. Thebai’nin yedi kapısı vardır. Adrastos, her kapı için yedi komutan atar. Bu savaş Thebai’ye karşı Yediler olarak anılmaktadır. Tragedyanın babası Aiskhylos, aynı isimli oyununda yaşananları anlatılmaktadır.
Polyneikes, Thebai’ye yola koyulur ve savaşa gitmeden henüz ölmemiş Oidipus’a uğrar ve kendisini desteklemesini ister. Ancak Oidipus bunu kabul etmez ve iki kardeşi de lanetler. Bu kısım, Sofokles’in Oidipus Kolonos’ta oyununda bahsedilmektedir.
Argoslular ve Polyneikes Thebai şehrini kuşatır. Kahin Teiresias, bir vatandaş kendi isteğiyle kendini kurban ederse Thebai şehrinin kurtulacağını söyler. Oidipus’un eşi ve annesi olan Iokaste’nin erkek kardeşi Kreon’un oğlu Megareus kendini şehir için kurban eder. Böylece şehrin talihi değişir. Oidipus’un iki oğlu Eteokles ve Polyneikes birnbirini öldürür. Bunun üzerine ordular dağılır ve şehre bir zarar gelmez. Oidipus’un da laneti gerçekleşmiş olur.
11. Kreon
İki yeğeni öldükten sonra Kreon tahta geçer. Kreon, Iokaste’nin erkek kardeşidir. Savaştan sonra Kreon, Eteokles’e düzgün bir cenaze töreni düzenlerken, kente saldıran Polyneikes’in cesedini saygısızca ortada bırakır. Bu hikaye Sofokles’e ait üçlemenin son parçası olan Antigone oyununda anlatılır.
Antigon, Oidipus’un dört çocuğundan biridir. Ayrıca Kreon’un oğlu Haimon ile nişanlıdır. Ancak erkek kardeşi Polyneikes’in cesedine yapılan saygısızlığa tahammül edemez. Bu yüzden emre karşı gelir ve kardeşinin cesedini kaçırarak gömmeye çalışır. Kreon onu yakalar. İtiatsizliği için onu ölümle cezalandırır. Şehrin kör kahini Teiresias, Kreon’un bu davranışlarından dolayı tanrıları sinirlendirdiği konusunda uyarır. Lakin Kreon onu dinlemez. Kısa süre sonra, kahinin dediklerine ikna olur. Bu yüzden mezarsız yatan kardeşi gömer ve Antigone’u kurtarmak için yanına gider.
Ne yazık ki çok geç kalmıştır. Antigone kendini çoktan asmıştır. Nişanlısı Haimon ise başında ağlamaktadır. Haimon babasını görünce ondan tiksinir ve kılıcını alarak kendine saplar. Kreon’un karısı ilk oğlunu Thebai’ye kendini feda ettiği için kaybetmiştir. Şimdi, ikinci oğlu Haimon’u kaybetmiştir. Daha fazla dayanamaz ve çıldırarak kendini öldürür. Kreon, bir anda tüm ailesini yitirdiği için delirir.
Thebai tahtı bir bahtsız hayat hikayesini daha listesine ekler.