Helena Kantakouzene’nin öyküsü cesaret ve adanmışlık öyküsüdür. Bizans İmparatorluğu’nda doğan Helena’nın hayatı, Trabzon’un son imparatoru David ile evlendiğinde sonsuza dek değişir. Evlilikleri iki insan arasındaki bir birliktelikten çok daha fazlasıdır; bir zamanlar sanatın, kültürün ve gücün ışığı olmuş bir imparatorluğun son döneminin acıklı sonunu temsil ederler.