Peloponez Savaşı, MÖ 431-404 yılları arasında, antik Yunanistan’ın en güçlü iki şehir devleti arasında gerçekleşti. Bir tarafta Atina‘nın deniz gücü, diğer tarafta Sparta‘nın güçlü ordusu vardı. Her ikisi de neredeyse tüm Yunan şehir devletlerini kapsayan bir ittifaka liderlik ediyordu. Böylece Peloponez Savaşı tüm Yunan dünyasını kasıp kavurdu. Hem karada hem de denizde yıllarca süren acımasız mücadelenin ardından Sparta galip geldi. Ancak onlarca yıl süren savaş Atina’yı ve Yunan topraklarının geri kalanını harap etti. Antik Yunan’ın Altın Çağı‘nın sona ermesine yol açtı. Bu yıkıcı savaş aynı zamanda Makedonların Yunanistan’ı ele geçirmesine ve nihayetinde Büyük İskender‘in İmparatorluğuna giden yolu açmıştır. Şansımıza, bu çatışma en iyi antik tarihçilerden biri ve Peloponez Savaşı’nın görgü tanığı olan Thukydides tarafından ayrıntılı olarak kaleme alınmıştır.
Ayrıca bakabilirsiniz: Antik Atina Tarihi Yükselişi ve Çöküşü
Peloponez Savaşı – Atina ve Sparta’nın Önderlik Ettiği Bir İttifaklar Savaşı
Peloponez Savaşı‘nın başlangıcında Yunan dünyasını iki büyük güç kontrol ediyordu. Atina, Perikles yönetiminde antik Yunanistan’ın önde gelen kültürel ve ekonomik güç merkezi haline gelen güçlü bir şehir devletiydi. Atina aynı zamanda Delos Birliği‘nin (ya da Atina Birliği) lideriydi. Başlangıçta Birliğin amacı, üyelerini Pers İmparatorluğu’nun gelecekteki olası saldırılarından korumaktı. Ancak Sparta, Atina’nın bu ittifakı kendi askeri gücünü ve prestijini güçlendirmek için kullanacağından korkuyordu. Atina, Delos Birliği’nin zengin hazinesini güçlü bir donanma inşa etmek için kullandı. Böylece, tam da korkulan oldu. Sparta buna kendi ittifakı olan Peloponez Birliği yoluyla karşılık verdi. Bu iki güçlü birliğin çarpışması an meselesiydi.
Atina ve Sparta Arasındaki İlk Çatışma
Atina ve Sparta Peloponez Savaşı’nda önemli bir rol oynamış olsa da, Antik Yunan’ın bu iki güçlü şehir devleti arasındaki ilk çatışma bu değildi. Savaşın patlak vermesinden yıllar önce Atina ve Sparta (ve onların müttefikleri), bazen Birinci Peloponez Savaşı olarak da adlandırılan başka bir çatışmada savaşmışlardı. 445 yılında her iki taraf da Otuz Yıl Antlaşması adı verilen bir ateşkes yapmayı kabul etti. Ancak, yıllar süren huzursuz barıştan sonra, 431’de savaş bir kez daha patlak verdi. Bu sefer barış olmayacaktı. Çünkü Helen dünyasının o güne kadar gördüğü en büyük çatışma gerçekleşmek üzereydi.
Peloponez Savaşı’nın İlk Aşaması
Peloponez Savaşı iki aşamada gerçekleşmiş ve kısa bir barışla kesintiye uğramıştır. Arşidam Savaşı (Sparta kralının adıyla) olarak da bilinen savaşın ilk aşaması, Atina’nın saldırganlığı karşısında kendini tehdit altında hisseden Korint’in Atina ordusuyla çatışmaya girmesiyle başladı. Korint, Peloponez Birliği’nin bir üyesiydi, ancak henüz savaşa hazır olmayan Sparta hemen misilleme yapmadı. Atina geri adım atmayı reddetti. Böylece, 431 baharında Sparta’nın müttefiki Thebai, Atina’nın müttefiki Platea’ya saldırarak Yunan dünyasını aleni bir savaşa sürükledi. Takip eden yıllarda her iki taraf da kesin bir zafer elde edemedi.
Spartalı savaşçılar karada zafer kazanırken, Atina’nın güçlü donanması denizlere hükmediyordu. Sparta kuvvetleri Atina’nın çevresindeki Attika bölgesini işgal ederek bölgeyi yakıp yıktı. Atinalı lider Perikles, düşman ordusunu meydan savaşında yenemeyeceğini biliyordu. Bu yüzden, halkını şehrin güçlü surlarının arkasına çekilmeye ve düşmanının kıyı şeridini ve ikmal yollarını taciz etmek için donanmayı kullanmaya yöneltti.
Atina Vebası
Başlangıçta Perikles’in stratejisi meyvelerini verdi. Ancak savaştan birkaç ay sonra, yoğun nüfuslu şehri korkunç bir veba salgını vurdu. Ordunun büyük bir kısmının yanı sıra çok sayıda sivili de öldürdü. Atina Vebası’nın hızla yayılması ve ölümlerin artması hem Atinalılar hem de mülteciler arasında paniğe neden oldu. Thukydides sosyal düzenin tamamen bozulduğunu ve dini uygulamaların terk edildiğini aktarır. Salgın nihayet sona erdiğinde, ölü sayısı şaşırtıcı boyutlardaydı. Atinalı lider Perikles’in kendisi de dahil olmak üzere yaklaşık 75.000 ila 100.000 kişi hayatını kaybetti. Bu muazzam kayıplar, Atina’nın Spartalıları yenebilecek bir ordu kuracak askerden yoksun olduğu anlamına geliyordu. Atina ancak MÖ 415 yılında, vebanın ortaya çıkmasından on bir yıl sonra Peloponez Birliği‘ne karşı herhangi bir karşı saldırı düzenleyebildi.
Savaşın İkinci Aşaması
Ölümcül veba Atina’yı ve ordusunu harap etti. Ancak savaş devam etti. Hiçbir yere varmayan savaştan her iki taraf da bıktı. Böylece, MÖ 423 yılında Nicias Barışı olarak bilinen bir antlaşma imzaladı. Barış elli yıl sürecekti ama ancak altı yıl sürdü. Aslında, küçük mücadeleler “barış zamanı” boyunca devam etti. Ancak resmi düşmanlıklar MÖ 415 yılında Atinalıların Siraküza’ya başlattığı saldırıyla yeniden başladı. Sicilya adasının tamamen kontrol altına alınması Atina’nın Akdeniz ticaretinin büyük bir kısmını kontrol etmesini sağlayacaktı. Ancak Siraküza, Peloponez Birliği’nin bir üyesiydi, bu yüzden Sparta misilleme yapmaya karar verdi.
Ancak bu kez Sparta, kısmen eski düşmanı Pers İmparatorluğu tarafından finanse edilen güçlü donanmasıyla denizdeki savaşa hazırdı. İki yıl sonra Atinalılar adadan kovuldular ve donanmalarının büyük bir kısmını geri çekilirken kaybettiler. Böylece Atina siyasi bir kargaşaya sürüklendi. Ancak Atinalılar ateşkes istemek yerine filolarını yeniden inşa ettiler ve savaş bir on yıl daha devam etti. Nihayet 405 yılında Spartalı amiral Lysander, Aegospotami savaşında Atina donanmasını bozguna uğrattı.
Peloponez Savaşı’nı Kim Kazandı?
Kısa yanıt, hiç kimse. Evet, Atina donanmasının yok edilmesi Peloponez Savaşı’nı etkili bir şekilde sona erdirdi. Çünkü Atina denizdeki kontrolünü kaybetti. Daha da kötüsü, galip Spartalılar ünlü Uzun Surlar’ın yıkılmasını emrettiler. Atinalıların 12 gemiden daha büyük bir filo inşa etmesini yasakladılar. Ayrıca, Atina’nın kendilerine haraç ödemesini talep ettiler. Sparta artık Helen dünyasının önde gelen güçlerinden biriydi. Delos Birliği tarihe karıştı ve Atina da Sparta egemenliğinin bir parçası haline geldi. Atina’nın yenilgisi aynı zamanda Yunan dünyasının kültürel ve entelektüel güç merkezinin son bir kesintiye uğraması anlamına geliyordu. Böylece Yunanistan’ın Altın Çağı’nın sona erdi.
Ancak Sparta çok geçmeden kendisini çok fazla çatışmanın içinde buldu. Sonunda savaşı eski müttefiki Thebai’ye karşı kaybetti. Peloponez Savaşı’nın üzerinden bir yüzyıldan az bir süre geçtikten sonra Makedonya Kralı 2. Phillip, Yunanistan’ın zayıflığından faydalanarak Atina, Sparta ve tüm müttefiklerini fethetti. Oğlu Büyük İskender‘in geniş İmparatorluğu’nun ve nihayetinde Helenistik Dünya’nın ortaya çıkışının yolunu açtı.
Kaynak için tıklayınız.