Orion ve Artemis: Trajik Aşk Öyküsü

Mitolojik Hikayeler Orion ve Artemis
Share the article 👇

Orion ve Artemis mitini ele almadan önce, önemli bir uyarı yapmak gerek. Yunan mitolojisindeki çoğu aşk hikayesinde görüldüğü gibi, bu hikayeler genellikle trajediyle sonuçlanır. Dolayısıyla, Orion ve Artemis’un aşk hikayesi hakkındaki bugünkü makalemiz aradığınız mükemmel aşk hikayesi olmayabilir.

Bazılarınız Artemis’in yer aldığı bir aşk hikayesinin kulağa biraz tuhaf geldiğini düşünüyor olabilir. Çünkü Artemis’in, yakın takipçileri ve ormanındaki vahşi yaşam dışında kimseyle fazla etkileşimi yoktur. Erkeklerle olan ilişkilerinin çoğu iyi bitmez.

Avcı Aktaeon ve Siproites hikayelerinde bunu net bir şekilde görürüz. Her iki hikâye de delikanlıların, banyo yaparken Artemis’e rastlamaları ve onu çıplak görmeleri ile başlar. Artemis, Aktaeon’u geyiğe dönüştürür ve köpeklerine parçalatır. Siproites’e ise ölmek ya da kadına dönüşmek seçeneklerini sunar ve böylece onu bir kadına dönüştürür. Kısacası, iki hikayenin sonu da erkekler açısından talihsiz bir şekilde biter.

Önemsiz tanrıların Artemis’in peşine düştüğü başka hikâyeler de vardır. Ancak bunların hepsi reddedilmeyle sonuçlanmıştır. Ayrıca, ‘hayır’ı bir cevap olarak kabul edemeyenler için sonuçlar biraz daha ağır olmuştur. Örnek olarak nehir tanrısı Alfeos ve Artemis öyküsünü ele alalım. Artemis, Alfeos’u reddettikten sonra, Alfeos Artemis’i zorla kaçırmaya karar verir. Artemis, Alfheos’un planını öğrendiğinde yüzünü çamura buladı. Alfeos yeni gelinini almaya geldiğinde, onu tanımadığı için Artemis’in yanından geçip gitti. Artemis daha sonra zarar görmeden kaçabildi. Aynı zamanda kendine o süslü çamur yüz bakımlarından birini yaptı.

Peki, tüm bunların Orion ve Artemis’in hikayesiyle ne ilgisi var? Orion hakkında kişilik açısından pek bir şey bilmediğim için, onun karakteri hakkında bir bakış açısı elde etmemize yardımcı olabilir. Eğer Artemis diğer tüm erkeklerin tekliflerini reddetmişse ve sonra birdenbire değişip aşık olmuşsa, Orion’un bir şekilde farklı ya da benzersiz olduğu fikrine kapılırız.

Orion ve Artemis
Orion ve Artemis

Orion’un Doğumu

Orion’un geçmişine gelince, o her zaman inanılmaz yakışıklı dev bir avcı olarak tanımlanır. Doğumu Yunan mitolojisindeki en garip hikayelerden biridir. Bazı anlatılar onun Poseidon ile Kral Minos’un karısı Euryale’nin oğlu olduğunu belirtir. Diğer rivayetlerde ise bir boğa derisiyle kaplı bir toprak parçasından doğduğu söylenir. Birkaç tanrı bu özel toprak parçasına rastlar. Ardından postun üzerine işerler, daha sonra Orion, ilahi sidikle sulanan dev bir insan bitkisi gibi ortaya çıkar.

Orion’un Gençliği ve İlk Aşkı

Orion hayatının erken dönemlerinde prenses Merope’ye aşık olmuş. Ancak prensesin babası bu birlikteliği o kadar onaylamamış ki Orion’u kör ettirmiştir. Sonunda Güneş Helios’un iyileştirici ışınları sayesinde görme yetisi geri gelir. Sonunda kralın kendisini etrafta istemediğini anlayan Orion, Girit adasına gider ve orada Artemis’le tanışır.

Kör Orion Yükselen Güneşi Arıyor, Nicolas Poussin
Kör Orion Yükselen Güneşi Arıyor, Nicolas Poussin

Orion ve Artemis

Orion ve Artemis’un hikayesi sayısız farklı anlatım ve varyasyona sahiptir.

Örneğin, Orion’un Artemis’le karşılaştığı ve Artemis’e saldırdığı bir hikaye vardır. Söylemeye gerek yok, bu da onun oldukça hızlı bir şekilde ölmesiyle sonuçlanmıştır. Yani, bu yol bir aşk hikayesi açısından bir nevi çıkmaz sokaktır.

Girit’teki bu ilk karşılaşma, Orion’un Artemis’i etkilemeye çalıştığı yer olabilir. Ayrıca, her ikisi de avcı olduğundan, muhtemelen ava ya da vahşi doğaya karşı ortak bir ilgi, ilk bağlantı kurdukları yer olabilir. Bu bağlantının ne kadar sürdüğü yine hangi yolu izlediğimize bağlı olarak değişir.

1. Aşk Hikayesi: Orion Böbürleniyor

İkisinin delicesine aşık olduğu ve daha sonra birlikte avlandıkları, sürekli birbirlerini yenmeye çalıştıkları bir hikaye vardır. Ta ki Orion, Artemis ve annesine topraktan gelen her şeyi öldürebileceğini söyleme hatasını yapana kadar.

Bu, yeryüzündeki tüm canlıları çocukları olarak gören Gaia’yı kızdırmaktan başka bir işe yaramadı. Bu yüzden Orion’un övünmesini bir tehdit olarak algıladı. Çocuklarının tehlikede olduğunu düşünen her anneden bekleneceği gibi, Gaia onları korumaya çalıştı.

Orion ve Artemis’in birlikte savaşmak zorunda kalacakları dev bir akrep yarattı. Orion ne yazık ki bu savaş sırasında öldürülecekti. İster akrebin sokmasından ister Artemis’in kazara attığı oktan olsun, aşk hikayesi burada sona erer.

Artemis’in isteği üzerine, ölen avcı Orion, Akrep ise Akrep takımyıldızı olarak gökyüzüne yerleştirilir.

Şimdi bu noktada bazılarınız ‘bu pek de bir aşk hikayesi değil; bu sadece Orion’un sayısız ölümüne benziyor’ diye düşünüyor olabilir ve sanırım bu bile Artemis’in aşk alanında karşılaştığı zorlukların bir kanıtıdır.

Orion ve Artemis
Orion ve Artemis

2. Aşk Hikayesi: Kıskanç Kardeş Apollon

Öyleyse, hikayenin Orion ve Artemis’in dev akrebi yendikleri ve ilişkilerine devam ettikleri anlatım ile devam edelim.

Eğer Orion, Artemis ya da dev bir akrep tarafından öldürülmediği anlatımda, ikisinin asla birlikte olmamasını sağlayan kişi Artemis’in ikiz kardeşi Apollon olur.

Apollon’nun eylemlerinin nedenini tam olarak belirlemek kolay değildir, ancak kıskançlık ve devlerden hoşlanmamanın bununla bir ilgisi olabilir. Apollon birçok nedenden dolayı kıskanmış olabilir. Bunlardan biri de ikiz kız kardeşiyle çok yakın olmalarıdır. Diğer tanrılar tarafından dışlanarak ve izole edilerek büyüdüler. Birlikte savaşarak hak ettiklerine inandıkları saygıyı ve konumu kazandılar.

Birlikte olduklarında çok daha güçlü ve dikkate alınması gereken bir birlik olduklarına şüphe yok. Apollon, Orion’un ortaya çıkmasıyla bir kenara itilmiş olmalı. Ayrıca kardeşiyle birlikte geçirdikleri kısıtlı zaman Apollon’u tartışmasız bir şekilde üzmüş olmalı. Ayrıca bildiği üzere Artemis bekaret yemini etmiş bir tanrıçaydı. Ve kardeşinin, özellikle bir dev için, ettiği yeminden vazgeçmeye istekli olması da hoşuna gitmemiş olabilir.

Zeus ve diğer bazı tanrıların Devlerin büyük bir hayranı olmadığı bir sır değildir. Apollon’un babasının nefretini paylaşması oldukça olasıdır.

Elbette Apollon’un Artemis ile romantik bir ilişki istediği ve bu yüzden Orion’u denklemden çıkarma planını tasarladığı fikri de vardır.

Bir gün Apollon gölde yıkanırken Orion’a rastlar. Dev, ayaktayken sadece başının göründüğü bir noktaya kadar suya dalmıştı. Apollon Artemis’e yaklaşmış ve kimin yay kullanmada daha üstün olduğunu belirlemek için onu bir yarışmaya davet etmiş. Artemis kardeşine tam olarak neye nişan alacağını sorduğunda, kardeşi gölün karşısındaki kayaya benzeyen bir şeyi işaret etmiş. Artemis kardeşinin meydan okumasını kabul etmiş, yayını geri çekmiş, atışı yapmış ve hedefi vurmuş.

Apollon o anda sevinçten havalara uçmuş, ki bu az önce mağlup olan biri için oldukça tuhafmış. Artemis tam olarak neye vurduğunu görmek için yaklaşmış. Böylece, gölün içindeki şeyin Orion olduğunu fark etmiş.

Artemis, sevgilisi Orion’u bilmeden öldürmüş. Bu yüzden onu Orion, av köpekleri sürüsüyle birlikte bir takımyıldız haline getirmiş.

Bir hikâyeye göre Apollon, bunun yerine gölün içindeki Orion’un başını işaret ederek Artemis’e, takipçilerinden birine saldırmaktan sorumlu olan adam olduğunu söylemiştir. Böylece intikam almak isteyen Artemis olayı sorgulamamış; sadece nişan almış ve ateş etmiş.

Bu hikâyenin Artemis’in şifacı tanrı Asklepios’u yardıma çağırdığı ve onun da Orion’u ölümden döndürdüğü bir versiyonu vardır. Ne yazık ki Orion, kısa bir süre sonra Zeus tarafından öldürülür. Asklepios’a kimi ölümden döndürdüğüne dikkat etmesi gerektiğini, çünkü bunun ölülerle yaşayanlar arasındaki çizgiyi bulanıklaştırdığını hatırlatır.

Orion ve Artemis’in hikâyesi, içeriği açısından değil ama hepsi de aynı sonuçla biten çok sayıda varyasyonu olması açısından oldukça tuhaftır.

Hangi hikâyeyi okursanız okuyun, Orion ve Artemis’in birlikte mutlu bir hayat sürdüğü hiçbir hikâye yoktur. Hepsi Orion’un ölümüyle sona erer.

Orion'un cesedinin yanındaki Diana - Orion ve Artemis
Orion’un cesedinin yanındaki Diana – Orion ve Artemis

Peki Bu Hikaye Bize Ne Anlatıyor?

Bu hikayede değişen tek değişken Orion’un ölümüne giden yol ve onun nasıl sorumlu olduğudur. Bununla birlikte, bu hikayeden çıkarabileceğimiz bazı anlamlar veya dersler vardır. Bunlardan biri de aklı başında kalmanın ve mantıklı, bilinçli kararlar vermenin önemidir.

Bunu Orion’un yeryüzündeki her şeyi öldürebileceği gibi cesur bir iddiada bulunmasında görüyoruz. Bu iddia o zamanlar Artemis ve annesini etkilemenin bir yolu gibi görünse de Gaia’yı kızdırmış ve onun öldürülmesine yol açacak bir dizi olayı tetiklemiştir.

Bu, Orion’u öldüren oku attığında Artemis içinde geçerlidir. İster kardeşinden daha iyi olmanın gururu ister intikam ihtiyacı olsun, bu duruma çok daha rasyonel ve sistematik bir şekilde yaklaşabilirdi. Ayrıca, çevresini inceleyebilir ve neye ya da bu durumda kime ateş ettiğini bildiğinden emin olabilirdi.

Hikayenin sonunun hep Orion’un ölümü ile bitmesi, belki de bize her yolun aynı kapıya çıktığını, eylemleri ya da akışı değiştirmeye rağmen, kaçınılmaz sonu değiştiremediğimizi gösterir. Kısacası Kader Tanrıçaları Moiralar belki de düğümü kestiklerinde ipin sonuna farklı yollardan ulaşsak bile sonuna ulaşacağımız kesindir.

Orion ve Artemis Miti, Yunan Mitolojisinde en bilinen öykülerden biridir. Tıpkı birçok mit gibi, trajik bir son ile bitmeye mahkumdür.

Kaynak için tıklayınız.

Orion Takımyıldızı - Orion ve Artemis
Orion Takımyıldızı

Önerilen makaleler