Odysseia On Beşinci Bölüm Özet #15

Mitolojik Hikayeler Odysseia Özet
Spread the love

Odysseia On Beşinci Bölüm Özet – Telemakhos, Sparta’dan evine dönmek için yola koyulur. Öte yandan Odysseus, çobanın evinde dinlenmektedir. Çobanın hayat öyküsünü dinler ve şehre gitmek istediğini belirtir.

Athena ise Lakedamon’a Telemakhos’a dönmesini hatırlatmak için gider. Telemakhos ile Nestor’un oğlu Peisistratos, Menelaos’un konağında uyumaktadır. Telemakhos, babasını duyduğu kaygı yüzünden uyuyamamıştır. Athena, Telemakhos’un yanına gider ve taşkın talipler onun konağında yiyip içerken, daha uzun kalmasının yakışmadığını söyler. Yoksa, yolculuğu boşa olacaktır. Menelaos’a söyleyip, evine dönmelidir. Annesini, babası ve kardeşleri Eurymakhos’a varması için kışkırtmaktadır. Eurymakhos, en çok mal veren taliptir. Annesi evlenirse, ölen kocasını ve oğlunu unutup, yeni erkeğine yararlı olmak isteyecektir. Malını ve mülkünü, en sadık hizmetçisine, bir eş bulana kadar emanet etmelidir. Ayrıca İthake ile Same arasındaki boğazda ona pusu kurulmuştur. Bu yüzden gece sefer etmelidir. İthake’ye varınca hemen domuz çobanının yanına gitmeli ve geceyi orada geçirmelidir. Ertesi gün de annesine Pylos’tan sağ salim döndüğünü haber vermelidir. Athena, bunları söyledikten sonra Olympos’a döner.

Telemakhos, Nestor’un oğlu Peisistratos’u uyandırır. Gece yola çıkmalıdır, Menelaos da hediyelerini gemiye yüklemelidir. Şafak söker, Menelaos, karısı Helen’in yanından kalkar ve yanlarına gelir. Telemakhos, Menelaos’u görünce memleketine dönmeye karar verdiğini bildirir. Menelaos, kalmak isteyene kapısının açık olduğunu, gitmek isteyen konuğu da kalmaya zorlayamayacağını söyler. Hediyelerini getirecektir, kadınlara da yemeği hazırlamalarını söyleyecektir. Eğer Hellas’ı dolaşmak isterse, ona eşlik edeceğini ve her kentten hediye alabileceğini belirtir. Telemakhos, eve dönmek istediğini, çünkü malını mülkünü kimseye emanet etmediğini söyler.

Menelaos, hizmetçilere yemeği hazırlamalarını buyurur. Boethos’un oğlu Eteoneus gelince de etleri kızartmasını söyler. Sonra Helen ve Megapenthes ile sandık odasına gider. Helen orada kendi işlediği bir yaşmak seçer, Menelaos ise gümüş sağrak alır. Sonra, Telemakhos’un yanına giderler. Sağrağı, Sidon kralı Phaidimos vermiştir ve Hephaistos’un eseridir. Telemakhos’a armağan eder ve istediği gibi bir yolculuk olmasını diler. Helen de yaşmağı uzatır. Kendi elleriyle dokuduğunu belirtir ve evleneceğinde karısına vermesini diler. Peisistratos, armağanları arabaya koyar. Ellerini yıkayıp, sofraya kurulurlar. Yiyip içtikten sonra arabaya binerler. Menelaos, Nestor’a selam söylemelerini ister. Telemakhos da Nestor’a ileteceğini belirtir ve babası Odysseus’a gördüğü dostluğu anlatabilmeyi diler. O esnada, bir kartal avludan kaz kapar ve yanlarına gelip atların yanından uçar. Peisistratos, Zeus’tan gelen bu işaretin ne olduğunu sorunca, Helen, Odysseus’un evine dönüp, taliplerden öcünü alacağına yorumlar. Telemakhos, eğer yorumu doğruysa, ona bir tanrı gibi tapacağını söyler. Böylece yola çıkarlar.

Güneş batınca, Phreai’de Diokles’in evinde konaklarlar. Diokles, Ortilokhos’un oğlu ve Alpheios’un torunur. Konukluk armağanlarını alıp, şafak sökünce yine yola koyulurlar. Pylos’a varınca, Telemakhos, Peisistratos’a yaşıt olduklarını ve babalarının dostluklarının birbirini bağladığını söyler. Nestor’un yanına giderse alıkoyacağından endişelenir; bu yüzden hemen gemisine gitmek istediğini söyler. Peisistratos da dediği gibi onları direk gemiye götürür, armağanları gemiye yükler. Sonra hemen yola çıkmalarını söyler, yoksa babası öfkelenip onu almak için gelecektir. Telemakhos arkadaşlarını gemiye bindirir, Peisistratos ise evine doğru yol alır. 

Telemakhos, Athena’ya bir adak adarken, gemiye bir adam yaklaşır. Bu adam, Melampus’un soyundan gelmektedir. Melampus bir zamanlar Pylos’ta otururken, Neleus’un kızına aşık olduğu için, Neleus onun malına zorla el koymuştur ve Phylakos’un evinde zincire vurmuştur. Ancak Melampus ölümden kurtulmuş ve Neleus’tan öcünü almıştır. Sonra kardeşine eş bulup evlendirmiş, kendisi de Pylos’tan göçmüştür. Argos’a vardığında oraya yerleşmiş, orada kendine bir eş almış ve evini yapmıştır. Antiphates ve Mantios adında iki oğlu olmuştur. 

Antiphates’in Oikloes adında oğlu olmuştur. Oikloes’in de Zeus ve Apollon’un sevdiği Amphiaros adında oğlu olmuştur. Amphiaros, yaşlanmadan, karısına verilen armağan yüzünden Thebai’de ölmüştür ama ölmeden Alkmaon ve Amphilokhos adında iki oğlu olmuştur. 

Mantios’un Polypheides ve Kleites doğmuştur. Şafak, Kleites’e aşık olmuş ve onun ölümsüz yapmak için kaçırmıştır. Apollon da Polypheides’i tanrı sözcüsü yapmıştır. Amphiaraos ölünce, Polypheides en üstün sözcü olmuştur ama babasına kızıp Hyperesie’ye göçmüştür. İşte gelen adam onun oğlu Theoklymenos’tur. 

Theoklymenos, Telemakhos’un yanına gelir ve ona kim olduğunu sorar. Telemakhos da İthake’den geldiğini ve Odysseus’un oğlu olduğunu belirtir. Buraya babasının akıbetini soruşturmaya gelmiştir. Theoklymenos da bir adam öldürüp, yurdundan kaçmak zorunda kaldığını söyler. Çünkü öldürdüğü adamın Argos’ta çok akrabası ve arkadaşı vardır, onlardan korkup kaçmıştır. Sığınma talep eder. Telemakhos da kabul eder.

Böylece yola koyulurlar. Krunoi’yu ve Khalkis’i geçerler ve Pheia’ya, sonra Epeoların yaşadığı Elis’e varırlar. Ardından Sivri Adalara yönelirler. Telemakhos buradan geçerken kurtulup kurtulamayacağını düşünür.

O esnada, Odysseus da çoban ile yemek yemektedir. Eumaios’u sınamak ister. Bu yüzden şafak sökünce, burada daha fazla yük olmak istemediğini ve kente gitmek istediğini söyler. Kendisine bir kılavuz vermesini ve kente gidince kapı kapı çalıp, su ve ekmek isteyeceğini belirtir. Odysseus’un sarayına varınca da Penelope’ye haberi verecektir. Madem talipler o kadar bolluk bereket içindedir, onların arasına karışıp, taliplere hizmet edecektir. Elinden her iş geldiğinden, her hizmeti verebileceğini de ekler. 

 Eumaios ise duyduklarına kızar. Talipler taşkın ve zorbadır. Onlara hizmet edenler genç ve parlaktır. Kimseye yük olmadığını burad kalabileceğini söyler. Telemakhos dönünce de istediği yere onu gönderecektir.

Odysseus da ona iyi dileklerde bulunur. Odysseus’un annesi ve babası ne durumdadır diye sorar. Çoban buna karşılık kraliçenin oğlunun hasretinden öldüğünü ve Laertes’in de bu yüzden vakitsiz ihtiyarladığını söyler. Kraliçe, çobanı, kendi kızı ile birlikte büyütmüştür. Gençlik çağına vardıklarında, kızı Ktimene’yi Sameli bir adama sayısız armağan karşılığında vermişlerdir. Kraliçe sayesinde güzel bir hayat yaşamıştır kısacası. Ama şimdiki kraliçe Penelope, talipler yüzünden çok mutsuzdur. Odysseus, buraya nasıl geldiğini sorar çobana.

 Eumaios da kulübeye geçip yiyip içmeyi teklif eder. Sonra da hikayesini anlatmaya koyulur. Ortygie’nin ötesinde Syros adında bir ada vardır, insanları mutlu mesut yaşar. İhtiyarlık çağına geldiklerinde Apollon ile Artemis onları okları ile öldürür. Adadaki iki kent aralarında her şeyi paylaşır. İki kentin kralı, Eumaios’un babasıdır. Adı Ormenosoğlu Ktesios’tur. Evlerinde Fenikeli bir kadın vardır. Adaya başka Fenikeliler satmak için mal getirdiğinde, Fenikeli kadın çamaşır yıkamaya gitmiştir ve bir Fenikeli kadını baştan çıkarıp onunla beraber olmuştur. Sonra da kadına kim olduğunu sormuştur. Kadın da Sidon’dan geldiğini, Arybas’ın kızı olduğunu ama Taphos’lu korsanların onu kaçırıp, bu adanın kralına sattığını anlatmıştır.

Seviştiği adam da memleketine götürmeyi teklif edince, kadın kabul etmiştir. Kimsenin kendisi ile konuşmamasını, çünkü biri kuşkulanırsa yakalanacaklarını belirtmiştir. Gitme vakitleri geldiklerinde, evde ne kadar altın varsa gemiye getirecektir. Ayrıca konakta bir çocuk büyütmektedir ve onu da yanına alacağını, böylece satabileceklerini söylemiştir. Fenikeliler bütün yıl orada kalır ve mal satın alırlar. Yola çıkmaya karar verdiklerinde, kadına haber verirler. Kurnaz bir adam konağa gelir ve babasına kehribar bezenmiş bir gerdanlık verir. Annesi ve hizmetçiler, bu gerdanlık için pazarlık etmeye başlayınca, adam Fenikeli kadına işaret verir. Kadın da Eumaios’u alıp limana gider. Fenikeliler kadını ve Eumaios’u alıp denize açılırlar. Altı gün altı gece yol alırlar, yedinci gün Artemis, Fenikeli kadını oku ile vurup öldürür. Kadını foklar yesin diye denize atarlar. Sonra da rüzgar onları İthake’ye sürükler. Laertes de mal karşılığı Eumaios’u satın alır.

Odysseus, adamın hikayesine üzülür ama yine de iyi bir adamın evine düştüğü için şanslıdır. Kendisi, nice kentleri sürüne sürüne gezmiştir. Sonra biraz uyurlar ve hemen şafak söker.

Telemakhos ve arkadaşları ise limana yanaşırlar. Kıyıda akşam yemeklerini yerler. Sonra, Telemakhos arkadaşlarına, gemiyi kente götürmelerini söyler; kendisi ise çobanın yanına gidecektir. Akşamüstü dönünce hepsine şölen verecektir. Theoklymenos hemen kendisinin nereye gitmesi gerektiğini sorar. Telemakhos, evde onu çok iyi ağırlayabileceğini ama kendisi yok iken, annesinin ona çok yardımcı olamayacağını söyler. Talipler yüzünden odasından çıkmadan kumaş dokumaktadır. Bu yüzden taliplerin en iyisi Eurymakhos’un evine gitmesini önerir. Onlar böyle konuşurken, bir şahin pençesinde bir güvercin ile yanlarından geçer. Şahinin, güvercinden yolduğu tüyler gemiye dökülür. Theoklymenos, Telemakhos’u kenara çeker ve bunun bir işaret olduğunu, onun soyundan birinin kral olacağını söyler. Telemakhos, eğer dedikleri gerçekleşirse, bir sürü armağan alacağını belirtir. Sonra sadık arkadaşı Peiraios’a dönüp, Theoklymenos’u evine götürmesini rica eder.  Peiraios hemen kabul eder. Böylece, Telemakhos sandallarını giyer ve çobanın yanına gitmek için yürümeye başlar. Arkadaşları da palamarı çözüp, gemiyi kente götürmek için yola çıkar.

Bir önceki bölüm için tıklayınız.

Bir sonraki bölüm için tıklayınız.

Önerilen makaleler