Nartlar Asetin Halk Destanı Özet – 2

Mitolojik Hikayeler Nart Destanları
Share the article 👇

Nartlar, Kuzey Kafkasya halkları arasında yaygın olan ve antik kahramanlar, tanrılar ve mitolojik yaratıklar hakkındaki efsaneleri içeren bir halk destanıdır.

Önceki bölüm için: Nartlar Asetin Halk Destanı Özet – 1

11 – Kar ve Keref’le Werhteneg’in Savaşı

Diğer Nartlar düğünlerde eğlenirken, Kar ve Keref [buz tanrısının oğulları] evde koyu sohbete dalmıştır. O esnada bacadan bir dev kafası düşer. Düşen başa nereden geldiğini sorunca, baş dile gelir ve ateşten doğan birinin onu doğradığını söyler. Kar ve Keref ne olduğunu anlar ve hemen yola koyulurlar.

Wardzaf ırmağı taşmış, mavi buzullar kıyıya vurmuştur. Donbettırlar [sualtı halkı] korkudan ırmağın dibine gizlenmiştir. Kar’ın bastığı yerde buzlar oluşur. Birlikte Nart köyüne varırlar. Evler, Nartlar için felaket olacak şekilde buzla örtülmüştür. Keref parlayan kırağılar dağıtır. Halk açlıktan kırılmaktadır.

Kül, kora dönüşüp Keref ile savaşa girer ve onu eritip ormana sürmeyi başarır. Yine de yeterli değildir. Bu yüzden Werheg ve Werhteneg [Nartların kurucuları] yardıma gelir. Kor ve Werheg bir olup Keref’i yenerler. Bir süre sonra Kar ve Keref tekrar toprağı ilkinden daha korkunç bir şekilde buz tabakası ile doldurur.

Werheg ve Werhteneg, Kor ve Kül ile birleşip onlara tekrar savaş açarlar. Yenip köylerine dönünce, akşam karanlığında Kar ve Keref bir kez daha saldırır. Bu sefer Bardwag [melek], Kor ve Kül ile birleşip dünyayı ışık demeti ile doldurarak karı tamamen eritir. Kar ve Keref kuzeye çekilmek zorunda kalır.

Ancak Nartların bu davranışı her nedense tanrıları kızdırır. Bu yüzden Kor ve Külü yok ederler. Bir süre sonra yine de bahar gelir.

Nartların Kar ve Keref ile Savaşı - Nartlar Asetin Halk Destanı
Nartların Kar ve Keref ile Savaşı – Nartlar Asetin Halk Destanı

12- Werhteneg’in Kayboluşu

Werhteneg uzun bir yolculuğa çıkar. Diyar diyar gezer. Bir ormana girince çevresini yabani hayvanlar sarar. Onu korur gibi onunla yürürler. Belli bir süre sonra sanki ilerlemesini istemezlermiş gibi kurtlar ulumaya başlar. Yine de Werhteneg umursamadan yoluna devam eder. Birden ipekten bir dokuma görür yolda. Desenli halılar yolun iki yanında uzanmaktadır. Tuhaf bir sessizlik sarar çevreyi.

Kara bir canavar kayalıkların arasında Werhteneg’i gözlemlemektedir. Ama Werhteneg onu fark edip okunu fırlatıp öldürür. Dağın doruğuna ulaştığında yer kabuğu yarılıp içine düşer. Birden cehenneme yuvarlandığını anlar. Şeytanlar onu kovalamaya başlar. Silahsız kalmış olmasına rağmen Werhteneg bazılarını öldürmeyi başarır. Yine de şeytanlar galip gelir.

Zaferlerini kutlarken Narta büyülü bir suyu zorla içirirler. Werhteneg bir anda yaşlanır. Şeytanlar onun sakallarını yolup kendilerine kıllardan merdiven yapmaya koyulur.

O esnada Werhteneg’in kardeşi Werheg, dünyaya yeni gelen ikiz oğulları için toy düzenlemiştir. Bertaleg kanatlı atıyla şölene katılır. Birlikte sabaha kadar eğlenirken. Tan yeri ağarırken, Bertaleg yolda rastladığı kişilerin ona verdiği silahları Werheg’e uzatır. Werheg kardeşinin silahlarını hemen tanır. Birlikte onu aramaya başlarlar ama nafile. Werheg kardeşini bulmadan dönmeyeceğine yemin eder.

Werhteneg Delimonların Tuzağına Düşerken, Asetin Halk Destanı
Werhteneg Delimonların Tuzağına Düşerken – Nartlar Asetin Halk Destanı

13- Ihşar ile Ihşarteg Delimonlar’da

Ihşar ile Ihşarteg [Werheg’in ikiz oğulları], mutlu mesut yaşayan iki kadeştir. Günün birinde eğlence olsun diye yeraltına inerler. Köşede ata yadigarı silahları görünce kuşanırlar. Böylece bir anda kendilerini Arvıraşugd‘un [ikizlerin büyükannesi] yanında bulurlar. Çocuklar Nart sınırına bakmaya gideceklerini söylerler. Büyükanne hem gururlu hem de endişeli çıkardığı bir yüzüğü Ihşarteg’e verir ve onları uğurlar.

Böylece kardeşler yola çıkar. Bir gün dinlenip ok talimi yaparken karşılarına dağın tepesine giden yeşil bir halı çıkar. Yedinci gün dağın doruğuna ulaşırlar. Yeşil halı mağaraya doğru uzunmaktadır. İki kardeş cesaretlerini yitirmeden mağaraya girerler. Bir süre sonra değerli bir taş keşfederler. İçeride yiyeceklerle dolu masa da vardır. Birlikte yiyip içerler ve onlar için hazırlanmış yatakta uykuya dalarlar.

Uyandıklarında Ihşar ok atıp eğlenmeye başlar. Ancak yaptığı gürültü Delimonları [yeraltı canavarları] uyandırır. Böylece canavarlar ikizlere saldırır. İki kardeş canavarları püskürtür. Nartlar korkusuzca peşlerinden koşarken çökmüş bir yaşlı adamla karşılaşırlar. Delimonlar adamın sakalından kendilerine merdiven örmektedir. Adama kim olduğunu sorunca, adam yanıtlar. Bir Nart olduğunu, uzun süre önce buraya düştüğünü, Delimonların kıllarından bir merdiven örerek göğe ulaşmayı hayal ettiklerini anlatır.

Nart amcaları Werhteneg‘tir. Çocuklar onu bağılarına basar. O esnada Ihşarteg yüzüğünü düşürür ve saklanan bir Delimon yüzüğü kapar. Birlikte mağaradan çıkarlar. Bir süre sonra ışık ve pul pul kaplı iki evin önüne gelirler. Ilgım kaplı evin kapısını açmayı başarırlar. Burası göle doğru giden bir yola açılır. Gölün dibinde altından bir hazine vardır ve bitkin insanlar taş taşımaktadır. İçlerinden biri diğerlerinden güçlüdür. Bitkin düşenlere de yardıma koşuyordur. Ihşar onlara kim olduklarını sorunca, bitkin biri yanıtlar. Uzun süredir burada köle olduklarını ve altın çıkardıklarını anlatır. Birden Werhteneg, güçlü adamın kardeşi Werheg olduğunu anlar. Werheg de onu tanır. Heyecanla kölelerin zincirlerini kırarlar ve özgürlüğe hep birlikte kavuşurlar. Özgürleşen köleleri can kardeşleri bilirler ve onları Erdhordlar olarak adlandırırlar.

Werhteneg ve Werheg'in Kurtuluşu, Nartlar Asetin Halk Destanı
Werhteneg ve Werheg‘in Kurtuluşu

14- Delimonlar’ın Savaşı

Ihşar, Ihşarteg, Werheg ve Werhteneg Erdhordların yanından dönünce Nart köylerinde neşeli bir kuvd düzenlerler. Bir sene boyunca Erdhordları ağırladıktan sonra armağanlarla onları gönderirler.

Ihşar ile Ihşarteg ateş başında huzurla otururken, Nartların en yaşlı kadını Arvıraşugd onlara altın yüzüğünü görüp görmediklerini sorar. Nartlarda konukluğa devam eden biri, yüzüğü Delimonların [yeraltında yaşayan kötü ruhlar] yenilgiye uğradığı Tsartsu‘da gördüğünü ve ayrca orada hazine olduğunu da söyler. Böylece Nart ikizleri hem hazineyi hem de yüzüğü bulmak için yola düşer.

Mağaraya varınca Delimonların çoktan önünü kapatmıştır ve ikizlerin üzerine taş atmaya başlarlar. Ihşarteg yaşlılara danışmak için döner. Nart yaşlıları Bardwag‘ı [kutsal melek] nasıl bulacağını tarif ederler. Ihşarteg, ona Delimonlardan Nart hazinelerini nasıl geri alacağını danışmalıdır. Ihşarteg hemen yola çıkar ve yaşlıların tarif ettiği taştan mezarı bulur. Önünde ak saçlı bir adam, küf bağlamış meşeden asasıyla oturmaktadır. Diğer elinde para kesesi tutmaktadır. Ihşarteg, Bardwag’a hazineyi geri almak için nasıl Tsartsu’ya gideceklerini sorar. Bardwag yolu tarif eder. Önce kayaların altından geçmelidirler, kara canavarla karşılaşırsa ok atmamalarını öğütler. Dar boğazın orada bir merdiven bulup aşağıdaki altından göle inmelidirler. Gölün kenarında kutsal taşı çevreleyen zincirleri kırmaları gerektiğini de ekler.

Ihşarteg hemen yola koyulur ve mağaranın önünde bekleyen yoldaşlarına olan biteni anlatır. Böylece birlikte kayalığın anltına inerler. Bardwag‘ın tarif ettiği her şeyi yaparlar. Merdivenden aşağı indiklerinde Delimonlar ona saldırır. Nartlar onu öldürüp dağ gibi cesetlerle doldururlar Tsartsu girişini. Ama cesetlerin arasında gidip gelen sihirli bir elma ölen Delimonları diriltmektedir.

Ihşar, kardeşine bir daha elmayı fırlattıklarında kılıçla ikiye bölmeleri gerektiğini söyler. Ihşarteg öyle yapar ve havada elmayı ikiye böler. Yarısını kardeşine verir, ötekini kendi koynuna saklar. Delimonlar böylece korkarak merdivenden kaçmaya çalışır ama Nart kardeşler onları engeller. Ihşarteg kaçan Delimonlardan birinin peşine düşer. Onun, bir canavarın üzerinde yeni bir sihirli elma getirdiğini görünce, pusuya yatıp yeni elmayı da yok eder. Sonra Delimon’u yakalayıp elmayı nereden bulduğunu söylemesini ister. Delimon, öldürmeyeceğine söz verirse elmanın yerini göstereceğine söz verir. Bunu kabul eden Ihşarteg, Delimon’un peşinden canavara tırmanır. Canavar ormanın içinden uçarak soğuk bölgelere gider. Bir çitin önünde dururlar. Kafataslarından yapılı bir halka vardır orada. İçeride pırıl pırıl parlayan bir ağaç vardır. Ihşarteg şaşkınlıkla, ölülere can veren ağacı izler. Bir tane elma alıp, geri dönerler.

Ihşarteg, elmanın artık kendi malı olduğunu Delimonlara duyurur. Böylece Delimonlar üzüntü içinde barış isterler. Böylece Nart ikizleri direnme ile karşılaşmadan Tsartsu‘ya girip hazineye el koyarlar. Orada gizemli taşı zincirlerinden kurtarırlar ayrıca. O anda parlak bir ışıkla taş Bardwag‘ın oğlu Gurgok‘a dönüşür. Gurgok yoldaki insanlara iyilik getiren bir varlıktır.

Ihşarteg kendisini elma ağacına götüren canavara teşekkür etmek için elmayı ona sunar. Canavar şükran içinde elmayı yer. Ihşar ve Ihşarteg, Gurgok’la hazineyi ikiye böler. Birini armağan olarak halkına verdiler ötekini kendilerine aldılar. Yedi gün yedi gece kuvd düzenlerler.

Ihşarteg altın elma ağacını bulurken, Nartlar Asetin Halk Destanı
Ihşarteg altın elma ağacını bulurken

15- Altın Elma

Nartların altın elma ağacı her yıl bir kez özel bir günde çiçeklenir. Geceden şafağa dek meyveleri hızla olgunlaşır ve toplamda üç elma yetişir üzerinde. Elmanın biri ölüleri diriltir, biri hastaları iyileştirir, sonuncusu ise açlığa ve susuzluğa çaredir.

Yılda bir kez olgunlaşan bu elmalar, şafağa karşı birden kaybolurlar. Hırsızlıktan tedirgin olan kardeşler öfkelenir. Hırsızlık yüzünden elmalardan hiç tadamamışlardır. Şimdi halk bu olayı duyunca ya cimri zannedeceklerdir kardeşleri ya da elmaları çaldırdıklarına inanırlarsa budala göreceklerdir. Bu utançtan kurtulmak için Ihşar ve Ihşarteg oklarını alıp akşamdan ağacın altına sokulurlar. Gece yarısına doğru iki kardeş gördükleri karşısında şaşırırlar. Çünkü Wardzaf denizinden kayan üç yıldız altın elmalara doğru yaklaşmaktadır. Çok geçmeden ne olduklarını anladılar ve oklarını fırlattılar. Acılar içinde ateş kuşları kaçtılar. Geriye tüyleri ve yere düşürdükleri elma kalmıştı. Yere damlamış olan kan izlerini endişeyle takip ettiler. Sonunda azgın dalgalı denize ulaştılar. Dalgaların arasında kırmızı kan izleri vardır. Ihşar denize atlayacağını söyler. Bir sene sonra Ihşarteg eğer denizde kırmızı köpük görürse kardeşinin öldüğünü, ak köpükler görürse yaşadığını anlayacaktır. Azgın dalgalar görürse güç durumda olduğunu anlayacaktır. Böylece atlar denize.

Denizin dibinde buluverir kendini. Aydınlık bir ev aramaya koyulur ve sonunda bulur. Evin kapısını yaşlı bir kadın açar. Ihşar’ın yorgun olduğunu anlayan ev sahibesi onu davet eder. Lezzetli yemekler ve rong sunar. Bir süre sonra kadının ağladığını fark eden Ihşar ne olduğunu sorar. Kadın bir zamanlar yedi oğlunun olduğunu ama yedi yıl önce sefere çıkıp bir daha dönmediklerini anlatır. Birden konuk odasından bir çığlık duyunca Ihşar ne olduğunu sorar. Kadın, inleyenin kızı olduğunu söyler. Yılda bir kez çiçek açan altın meyve ağacından yedi gün önce almaya gittiklerinde, Nartlar küçük kızını yaralamıştır ve şimdi ölüm döşeğindedir. Hepsinin ölmesini diler. Ihşar üzüntü içinde bir tedavi olup olmadığını sorar. Küçük kız karaciğerinden yaralanmıştır, diğeri ise kanadından ağır bir yara almıştır. Bir mucize gerçekleşip kanadından bir tüy verilirse ve diğerinin karaciğerinden ok çıkarılırsa iyileşecektir. Ihşar, biri onları iyileştirirse nasıl ödüllendireceğini sorar. Kadın da kızıyla evlendireceğine söz verir.

Ihşar hemen kızların yanına gider. Birinin ciğerinden oku çıkarır ve koynundan çıkardığı tüyü yaranın üzerinde gezdirir. Sonra altın elmayı üzerine koyar. Büyülü elma kızın üzerinde yuvarlanınca iyileşir. Yaşlı kadın sevinçle uçar ve sözünü tutar. Onları evlendirir. Mutlu mesut denizin dibinde yaşarlar ama bir sene dolunca Ihşar gitmesi gerektiğini söyler. Kızı da alır döner. Kardeşi Ihşarteg’in kulübesini bulur ama yiyecek aramaya çıktığı için orada değildir. Ihşar, kızı kulübeye bırakır ve avlanmak için ayrılır. O esnada Ihşarteg döner ve kızı görünce mutlu olur. Tanrıların ona hediye sunduğunu düşünür. Nart ikizleri Ihşar ve Ihşarteg birbirlerine o kadar benzemektedir ki kız farkı anlayamaz. Gece birlikte uyurlar böylece. Gün ağarınca Ihşar çıkagelir. Anlamış gibi yüreği sıkıntılıdır. Kardeşine dışarı çıkması için bağırır. İkisi de silahlarını kuşanırlar. Böylece savaşmaya başlarlar ama kanlar içinde yere yığılırlar. Donbettır kızı da acı çığlıklar atarak başını taşlara vurur.

Bu esnada göklerde uçan Wastırci [savaşçıların ve yolcuların koruyucu tanrısı] korkunç ağıtlar yakarak aşağı iner kanatlı atıyla. Kızın yanında gider heyecan içinde ve ne olduğunu sorar. Kız olan biteni anlatır acıyla. Zayıf bedeniyle onları gömemeyeceğini ama bırakıp giderse utanç verici olacağını belirtir. Wastırci edeceği yardım karşılığında kızın aşkını ister ve kız kabul etmek zorunda kalır. Wastırci büyülü kamçısı ile yere vurunca, yerden bir zeppaz [mezar] çıkar ve hemen cesetleri gömer. Kız yola çıkmadan önce deniz suyuyla yıkanıp temizlenmek ister. Wastırci izin verir ama kız dalgalara dokunur dokunmaz verdiği sözü unutup denizin derinliklerine iniverir. Wastırci masmavi denizin üstünde uçup öfkeyle bağırır ve orada çok kalmayacağına yemin eder.

Ihşar ve Ihşarteg ölümüne dövüşürken, Nartlar Asetin Halk Destanı
Ihşar ve Ihşarteg ölümüne dövüşürken

16- Wrıjmeg ve Hemıts Donbettırlar’da

Donbettır kızı suyun altındaki evine varır ve ağlayarak annesine başından geçenleri anlatır. Günler birbirini kovalarken bir sabah içinde bir kıpırtı hisseder ve zamanı geldiğinde iki erkek evlat doğurur. Birine Hemıts, ötekine Wrıjmeg adını verirler. Denizin dibinde oynayarak büyür çocuklar. Zaman zaman karaya da çıkarlar.

Günün birinde Keştıref [sualtında yaşayan balıkların hakimi] iki çocuk oynarken onlara yaklaşır ve ok ile yay armağan eder. İki çocuk birbirine denktir ve neşelidirler. Yorulmak bilmeden yüzerler ve Keştıref de onları takip eder. Dinlenmek için sonunda kıyıya çıkarlar. Keştıref çocukları alıp Batırew‘deki evine götürür. Yarın Kutugenen şöleni kutlanacaktır ve onlara uzaklaşmamalarını tembihler. Çocuklar armağan ok ve yaylarla oynarken kırarlar ve bir yenisini utanmadan isterler. Bu kez Keştıref onları kendi silahları ile donatır ama çocukları onları da kırar. Keştıref biraz sinirli yenilerini verir. Bunun sonuncu olduğunu belirtip, köylüleri incitmemelerini tembihler.

Kutugen şöleni başlar. Çocuklar okları ustaca fırlatırlar hedefe. Wırbın bölgesi dar olduğundan karaya çıkıp oklarla oynamaya devam ederler. Bu sırada evlerine su taşıyan iki kız çıkagelir. İkizler pusuya yatıp kızların fıçılarını hedef alırlar. Delik deşik olan fıçılardan sular akar. Kızlar ağlayarak eve giderler ve olanı annelerine anlatırlar. Anneleri suya ihtiyaç olduğunu belirtir ve çocuklara hadlerini bildirmelerini tembihleyerek kızları geri gönderir.

Kızlar dolu fıçılarla dönerken, ikizler yine onları hedef alınca kızlar bağırırlar. İkizlerin gücü becerisi ortadadır ama saklandıklarına göre cesur olmadıkları kesindir. Neden kendi köylerinde yaşamadıklarını sorarlar. Aile büyükleri hastadır. Çocuklar bir anda taş kedilirler ve evlerine dönerler. Analarına nereden geldiklerini sorarlar. Anneleri, oğullarına Nart ülkesinden geldiklerini ve kendisi yüzünden denizde tutsak kaldıklarını anlatır. İki kardeş baba yurduna dönmeye karar verirler böylece ve yola çıkarlar.

Köye varınca nıhasa [toplantı yeri] giderler ve çevrelerine insanlar toplanır. Çocuklar, Borelerin evini sorarlar ve Werheg‘e konuk geldiklerini belirtirler. Köylülerden biri Borelerin evinin yoksul düştüğünü söyler ve kendilerine misafir olmalarını önerir. Fakat ikizler kabul etmezler ve dağ yolunda oturan Werheg’in yanına giderler. Çocuklar evi derleyip toplarlar ve çok güzel bir hale getirirler. Werheg’e Ihşar’ın oğlu olduklarını anlatırlar ve onu yalnız bırakmayacağına söz verirler. Analarını da denizin sularından getirirler ve Bore’nin evi güzelleşir.

Wrıjmeg ve Hemıts Yüzerken, Nartlar Asetin Halk Destanı
Wrıjmeg ve Hemıts Yüzerken, Nartlar Asetin Halk Destanı

17- Satana’nın Doğuşu

Werheg ölüm döşeğinde Hemıts‘a dönüp yasalarını korumalarını tembihleyip gözlerini hayata yumar. Halk onu saygıyla toprağa verir. Hemıtsların anası da kısa süre sonra yataklara düşer. Öfkeli Wastırci‘ye borçlu kaldığını ve kendisinden intikam almak istediğini söyler. Bu yüzden oğullarının mezarında üç gece nöbet tutmasını diler. Ayrıca oğullarına Arvıraşugd altın yüzüğü bırakır. Bu yüzük saçtığı ışıklarla göğe dayanan merdiveni aydınlatabilir. Sonra o da gözlerini hayata yumar.

Nart Wrıjmeg, annesinin mezarında nöbet tutmaya başlar. Gece yarısı Hemıts çıkagelir ve nöbeti ondan devir alır. O da kardeşi gibi dimdik nöbet tutarken ansızın gökyüzünde Wastırci belirir. Fendırını [müzik aleti] tutarak, tüm dünya işitsin diye ezgiler söylemektedir. Herkes işitir ve etkilenir müzikten. İnsanlar rongsuz eğlenmeye ve dans etmeye başlar. Gün ağarınca Hemıts, artık annesinin mezarına kimsenin yaklaşmayacağını düşünüp, türkülerin tadını çıkarmak ve şimd oynamak üzere köye döner. Lakin Wastırci usulca mezara yanaşır. Ölü kadına keçeden kamçısıyla vurup diriltir. Kadın gençleşerek uyanır. Wastırci, alaylı bir şekilde Nartların düğünleri için şimd oynadığını söyler ve kadını dudaklarından öper. Düğün armağanı olarak mezarını yılmadan bekleyecek bir köpek ve tay armağan eder. Böylece hayvanlar kadının mezarına kimseyi yaklaştırmaz.

Dokuz ay sonra tay toynakları ile yeri dövmeye başlar. Oradan geçmekte olan Sırdon, köpek havlamasını ve tay kişnemesini şaşkınlıkla duyar. Ardından bir bebek ağlaması işitir. Sırdon mezara girmeye çalışır ama bekçiler buna izin vermez. Wastırci hemen gökyüzünden kanatlı atıyla inip onu kovar.

Sırdon köye döner dönmez nıhasa gider ve başına gelenleri anlatır. Hep birlikte mezara giderler ve tayın kişnemelerini işitirler. Wrıjmeg olan biteni anlar ve mezara girip bebeği çıkarır. Bebekle çıkan Wrıjmeg‘i gören Nartlar şaşkına döner. Sonunda altın saçlı güzel kız bebeğin adını Satana koyarlar. Bilgeliğiyle, güzelliğiyle ve soylu davranışları ile ünlü biri olur Nartlar arasında.

Wrıjmeg, Satana'yı bulduğunda, Nartlar Asetin Halk Destanı
Wrıjmeg, Satana’yı bulduğunda

18 – Wrıjmeg ve Hemıts’ın Yolculuğu

Çok uzak diyarlarda Wasbi adında bir eldar [feodal prens] kızıyla birlikte kalesinde yaşamaktadır. Kız periler gibi güzeldir. Birçokları bu kızla evlenmek istemiş ama başaramamıştır.

Günlerden bir gün Wrıjmeg ve Hemıts, kafa kafaya vermiş ve kızla evlenmeye karar vermişlerdir. Wrıjmeg büyük olduğu için kızı kendisine istemek ister ama Hemıts karşı çıkıp kendisinin büyük olduğunu söyler. Hemen atlarını eyerleyip yola çıkarlar. Wrıjmeg at eyerine bağlanan heybelerin yani riftagın gevşediğini söylerek yardım ister ve riftagı kardeşine verir kurnazca. Hemıts saf saf riftagı kendi eyerine bağlar. Wrıjmeg, kimin büyük olduğunu belirlemek için Satana‘ya danışmayı önerir. Satana’ya sorduklarında kadın gülerek riftagı küçük olanın taşıyacağını bu yüzden de Hemıts’ın küçük olduğunu söyler. Hemıts, kardeşi Satana’ya öfkelenir ve riftagı atıp fırlatır. Böylece Wrıjmeg riftagı alıp yerden eyerine bağlar ve birlikte yola çıkarlar.

Kaleye varınca Wrıjmeg büyük olan gibi görünmek için yine kurnazlık yapıp Hemıts‘ın sağına geçer ve kapıyı çalar. Eldar Wasbi onları içeri buyur eder. Hemıts, Eldar’a ikiz kardeş olduklarını ve içinden hangisinin büyük olduğunu belirlemesini ister. Eldar gülerek büyüklerin sağda durduğunu söyler ve Hemıts’ın küçük olduğunu belirtir bu durumda. Hemıts lanetler okuyarak atını kamçılar ve evine döner. Wrıjmeg ise heyecanlıdır. Ama birden yüksek kulenin salladığını görünce Eldar’ı kenara çekip kurtarır. Kardeşinin savurduğu lanet yüzünden kulenin yıkılacağını söyler. Eldar kuledeki çatlağı görünce sararıp solar. Wrıjmeg, kardeşinin lanetinden kurtarması karşılığında kızıyla evlenmek istediğini belirtir ve Eldar, teklifi kabul eder.

Wrıjmeg kuleye tırmanıp büyük bir sopa diker ortasına. Ardından büyülü bir su dökünce kule eskisi gibi sağlam olur. Eldar konuğu evine buyur eder ve sofra hazırlatır. Sonra düğün şöleni başlar ama düğün esnasında kule birden eğiliverir. Wrıjmeg konukları yatıştırınca kule tekrar doğruluverir. Düğün bitince Wrıjmeg karısını alıp eve dönmek için yola çıkar.

Evliliği öğrenen Satana, nedendir bilinmez öc almak ister ve Warıpp’ın azgın dalgalarını büyüler. Wrıjmeg, kucağında kızla ırmağın orta yerine varınca dalgalar iki sevgiliyi yutuverir. Bedenleri kayalara çarpa çarpa denize sürüklenir. Donbettırlar, Wrıjmeg’i kurtarır ama kızın bedeni yitip gider. Wrıjmeg’in yaralarını sararlar. Bir süre sonra kızın cesedi bulunur. Kıyıda onun için bir zeppaz yani mezar yaparlar. Wrıjmeg bir daha hiçbir kıza bakmamaya yemin eder ve kendini Nartların koruyucusu olmaya adar.

Wrıjmeg Evlenirken, Nartlar Asetin Halk Destanı
Wrıjmeg Evlenirken, Nartlar Asetin Halk Destanı

19- Hemıts’ın Beyaz Denize Yolculuğu

Günlerden bir gün Hemıts beyaz denize yolculuğa çıkar. Orada annesinin kardeşi bir kadın yaşamaktadır. Hemıts varıp kadının dövündüğünü görünce şaşırır. Kadına neyi olduğunu sorar. Kadın, yedi kardeşinin seferden hala dönmediğine üzüldüğünü anlatır. Hemıts öfkelenerek denizin dibine iner ve Warıpp‘a gider. Karşısına çıkan bir balık ona kutsal sözlere değer vermesini tembihler. Mutluluğun peşinden koşan yakalayamaz, kötü komşu her zaman hoş söz eder ama koynunda bıçak saklar, küçük olan babanın borcunun öder. Ananın yedi kardeşi Tsız boğazındaki eski kalede, der. Kutsal öğüdü tutup onları kurtarmasını söyler. Warıpp kapısından geçip, denizde bir ay dolaşmalı ve camdan dağlara erişmelidir. Kurbağa-balık görecektir orada kapıda bekçilik eden. Bu kurbağa karşısında diğer ejderhalar bir oyuncak gibi kalacaktır. Onun çenesinden koparacağı üç kıl hazinesi olacaktır. O üç kıl kopmadan onunla baş edemeyeceğini söyler.

Hemıts öğütleri aldıktan sonra serin sulara bırakıp kendini yüzmeye devam eder. Bu sefer karşısına iki balık çıkıverir. Hemıts ata biner gibi balıkların üstüne atlar ve balıklar onu Warıpp‘a götürür. Hemıts, Tsız’da karaya çıkar ve başını kumlara koyar koymaz kendinden geçer. Tan yeri ağarınca Hemıts denize atlayıp çevreyi gözlemeye başlar. Bekçi o esnada karşısına çıkıverir. Çok büyük bir yaratıktır. Ağzının içi boğaz gibi yangın yeridir. Dişleri ürkütücü bir şekilde parıldamaktadır. Göğsü karada kuyruğu denizdedir. İkisi birbirine saldırır ansızın. Bir süre ikisi de üstün gelemez, gök gürülder darbelerle. Sonunda Hemıts yaratığın iki kılını kesip onu yenerek boğazın yolunu açar.

Orada bitkin insanlar taş kırıp çalışmaktadır. Hemıts onları karşısına toplar. Bitkin ihtiyarlardan biri tutsak olduklarını söyler ve bile bile ölüme neden geldiğini sorar. Hemıts onların akrabası olduğunu ve kurtarmaya geldiğini anlatınca hasretle kucaklaşırlar. İhtiyarlar ilk inanmazlar canavarın öldüğüne ama sonra ikna olurlar ve yaratığın yanına giderler. Yaşlılar onu orada bırakmak isterler ama Hemıts, canavarın yaptığı kötülükleri hatırlatıp ceza vermek ister. Üçüncü kılıda kesip atar. Sonra yaşlıları alıp evlerine dönerler. Yaşlı kadın onları görünce çok mutlu olur ve Hemıts’a Arkız‘ın büyülü dişini armağan eder. Bu diş, kızları büyüleyip onları aşık eden bir tılsımdır. Yedi gün yedi gece bir toy düzenleyip eğlenirler.

Hemıts kurbağa balık canavarla savaşırken, Nartlar Asetin Halk Destanı
Hemıts kurbağa balık canavarla savaşırken, Nartlar Asetin Halk Destanı

20- Kara Tilkinin Postu

Gün ağarınca üç Nart Sahug, Wrıjmeg ve Hemıts, Hemıts’ın kılavuzluğunda yola çıkar. Avcıların karşısına bir türlü av çıkmaz ama sonunda akşama doğru Hemıts gümüşi bir tilki görür. Üç avcı okları ile tilkiyi avlar ve postunu alarak şafakla birlikte yola çıkarlar. Sonunda köye vardıklarında aralarında postu kim alacak diye tartışmaya başlarlar. Wrıjmeg, en büyüğün kendisi olduğunu belirterek postu ister, kendisine bir yaka dikecektir. Sahug öfkelenir konuk olarak postun kendi hakkı olduğunu, kendine bir kolluk dikeceğini söyler. Hemıts ise en küçük olarak postun kendi hakkı olduğunu ve kendine bir başlık yapacağını söyler. İtişip kakışmaya başlayınca Wrıjmeg postu alıp nıhasa gitmeyi ve yaşlılara danışmayı önerir.

Nıhasa giderken Sırdon‘a rastlarlar ve ona olayı anlatırlar. Sırdon kahkaha atıp uzlaşmanın imkansız olduğunu, bir tilki postundan bile tartışma çıktığını söyler. Öküz derisini nıhasa götürüp iyi deri mi kötü deri mi, ne kadar taban çıkacağını sormayı önerir ve sonuçları göreceklerdir.

Böylece nıhasa gidip sorarlar. Birden her kafadan farklı bir ses çıkar. Biri bu deri değil der, öteki anca üç çift taban çıkar der, biri sorunun umrunda olmadığını söyler. Böylece karşılıklı atışmalar başlar. Sırdon herkesi derinin içine girmeye davet edince, bütün nıhas girer. Sırdon az önce birilerinin taban çıkmayacağını söylemesine rağmen hepsinin üzerine sığdığını hatta yer bile kaldığını söyler. İşte uzun tartışmaları önlemek için aralarından güvenilir kişiler seçmeyi önerir. Böylece saygın ve ihtiyar üç adam seçerler: Alegate, Digo ve Diçenag Bitsenta. Ardından, üç Nart tilki postu tartışmasını ihtiyalarla açarlar. İhtiyarlar başlarından geçenleri hepsinin teker teker anlatmasını ister ve buna göre karar vereceklerdir. Böylece her Nart sırasıyla başından geçenleri anlatmaya başlar.

Nartlar Kara Tilkinin Postu Öykü Yarışması
Nartlar Kara Tilkinin Postu Öykü Yarışması

21- Wrıjmeg’in Öyküsü

Wrıjmeg bir gün ava çıkıp hiç av bulamadığını anlatır. Zifir karanlıkta dolanırken bir kaya aralığı bulur ve kapısı olduğunu fark eder. Ölüme gittiğini bilmeden ev sahiplerine kendisini içeri alması için yalvarır. Başına gelecek kötülüklerin suçlusu güneş gibi bir kadın açar kapıyı. Ona yemek ve rong sunar, sonra yatak serip öbür odaya gider. Tam yorgunluktan uyuyacakken yüzüne parlak bir ışık çarpar. Bir bakar bedeninden ışıklar saçan güzel kadın önünde soyunmaktadır. Tutkuyla dolar kadına karşı ve kadın onu kendine çeker. Kadına atılır birden onun tutsağı olur. Kadın hoşnutsuzca onun Narta benzediğini ama şimdi kendisinde olmadığını söyleyerek kovar yanında.

Wrıjmeg gidip yatağa uzanır ama kızı düşünmekten gözüne uyku girmez. Bu yüzden kızın yanına tekrar sokulur. Kız keçeden bir kamçı alıp ona vurur ve katıra döner. Sabaha karşı yelesinden birileri tutarak onu taş taşıma işine sürerler. Öfkeyle sürücüyü uçurumdan düşürünce onu döverler. Sonra o sihirli kamçıyla bir köpeğe de dönüşür ve cezasını çekmesi için bir köye verirler. Köydeki Eldarın emriyle koyun sürülerini beklemeye koyulur. Yaşama küser ve yemeden içmeden kesilir. Günün birinde kurtlar sürüye saldırır. Kurtlar onun düştüğü hale acırlar. Kuzulara saldırmasına izin verirse, kendi su bendlerinden içmesine izin vereceklerdir. Wrıjmeg kabul eder ve kurtlar sürünün yarısını yer bitirir. Köylüler öfkeden onu yakalayıp Eldar’a götürürler ve dul bir kadına verirler bu sefer.

Kurtlar saldırıp onun koyunlarını çalınca, kadın Eldar’a gidip onu satın almak istediğini söyler. Wrıjmeg şaşırır. Kadın yanık çörekler yerken onu nefis yemeklerle besler. Samandan bir döşek yapar hatta. Kurtlar bir kez daha saldırınca bu sefer sürüyü korur. İyiliğe kötülükle karşılık vermeyeceğini söyler. Çoğunu öldürmeyi başarır ama dişi kurdun biri kurtulur. Wrıjmeg onu takip edince bulunca, dişi kurt kendisini öldürmemesi için yalvarır. Çünkü aynı durumdadırlar ve karşılaşmalarının bir sebebi olmalıdır.

Gece Eldar’ın odasına girip yatağın altına gizlenmesini söyler. Başucundaki keçeden kamçıyı kaçırmayı başarırsa ikisi de kurtulacaktır. Wrıjmeg hemen koşar konağa saklanır ama onu sahiplenen kadın, ölü kurtları görüp onu bulamayınca Eldar’a gider ve borcunun ne olduğunu sorar. Eldar köpeği kaybetmesinin karşılığında bütün sürüsünü ister kadının. Gece olup herkes uyuduğunda Wrıjmeg yatağın altından çıkıp kamçıyı almayı başarır ve dokunur dokunmaz eski haline döner. Sonra kamçıyla Eldar’ı bir öküze, karısını bir köpeğe çevirir. Ardından kadının sürüsünü alıp yaşlı dula geri verir teşekkür olarak. Kadın Eldar’ın bir kötülük edeceğinden korkar ama Wrıjmeg onu ikna eder. Sonra dişi kurdu bulup güzel bir kadına dönüştürür kamçıyla ve Eldar’ın karısının kıskançlıktan onu bir kurda dönüştürdüğünü öğrenir. Wrıjmeg sinirle kamçıyı köpeğe dönüşmüş Eldar’ın karısına vurur ve onu da bir katıra dönüştürür. İkisini birden kıza armağan edip vedalaşır.

Wrıjmeg’in Öyküsü
Wrıjmeg’in Öyküsü

22- Sahug’un Öyküsü

Bu sefer Sahug kendi öyküsünü anlatmaya başlar. Sahug insan elinin değmediği bir coğrafyada yırtıcı bir hayvanın izine rastlar. Hayvanın izini sürerken on iki yavrusu olan bir geyiğe mağarada rastlar. Anne geyiği vurup vurmamak arasında kalır. Öylesine açtır ki en son dayanamayıp yavru bir geyiği vurur. Avını yemek için hazırlarken, anne geyik bir anda güzel bir kadına dönüşür. Kadın Sahug’u mağarada ağırlar ve onunla beraber olur. Sabaha doğru uyandığında kızın öldüğünü fark eder. Sahug ne yapacağını bilemez, cesedi yanına alıp uygun bir yerde gömmeye karar verir. Lakin ceset bir anda yılana dönüşür ve Sahug’un bedenini ikiye böler. Üst tarafını bir taşın üstüne serer, alt tarafını kayalara fırlatır.

Yedi gün acılar içinde kıvranır. Ne ölüdür ne de diri… Yedi gün snonunda yılan yeniden kıza dönüşür ve Sahug’un bedenini birleştirir. Ona güzel bir sofra hazırlar ve Sahug’a sitem eder. Ona sevgisini açmıştır ama Sahug, sevgilisinin bedenini korumasız bırakıp bir mezar bile yapmamıştır. Bu yaşadığı olayı unutmamasını ve önüne çıkacak yeni maceralarda farklı davranmasını tembihler.

Sahug ve geyik hikayesi
Sahug ve geyik hikayesi

23- Hemıts’ın Öyküsü

Hemıts kendi öyküsünü anlatmaya başlar. Bir eş aramak için uzak diyarlara yolculuğa çıkmıştır. Kibitlerin toprağına vardığında çok yorgundur. Dinlenmek için hazırlıklara başlar ama bir türlü uyuyamaz. Gece yarısına doğru bir ses duyar. Yarın Tulon’da ödüllü at yarışı düzenlenecektir ve kazanana Eldor’un üç güzel kızından biriyle evlenecektir. Hemıts bunu duyar duymaz, hemen atına atlar ve dörtnala Tulon’a gider.

Tulon Eldar’ının küçük kızı dalgın dalgın pencereden bakarken, Hemıts kızı kaçırıverir. Eldar sinirden köpürür. Hemıts’ın peşine atlıları takar. Niyahet Kibitlerin diyarına vardığında halk şenliği vardır. Bir tane atlı zınk diye önünde belirir. Babasının onu konuk olarak davet ettiğini söyler. Sonra togasını çıkarınca altın sarısı saçları dökülür ve bir kadın olduğunu anlayınca çok şaşırır Hemıts. Böylece birlikte Tulon’a Eldar’ın evine dönerler. Eldar, Hemıts’ın atlarının en hızlısı olduğunu onaylar ve küçük kızını ona verir.

Ancak eve doğru yola çıktıklarında kız birden ölüverir. Onun için hüzünlü bir hişt düzenlerler ve kısa zamanda büyük bir mezar inşa ederler. Hemıts, kızın mezarında ilk gece nöbet tutarken bir karayılan gelir. Hemıts, yılanı üç parçaya bölerek öldürür. Fakat ağzındanbir boncuk çıkararak kendini birleştirir. Bulut kılıcı ile Hemıts tekrar saldırınca taşların arasında kaybolur.

Akşama doğru yılan yeniden gelince, Hemıts bu sefer onu dört parçaya böler. Ağzından çıkan boncuğu alıp sevgilisinin ağzına koyarak hayata döndürür. Ama Hemıts kızı bir eş olarak göremez bir türlü. Birlikte eski bir andı içerler ömür boyu kardeş kalmak için. Sonra kızı köyüne geri götürür. Boncuklu yılanı da hayata döndürür ve Nart evine dönmek için yola çıkar.

Hemıts öyküsünü bitirdikten sonra tilki postunun kime verileceğini sorar ama yaşlılar bu kararın zor olduğunu belirtirler. Hemıts kurnaz ve bilgeliğinden ötürü Sırdon’a verilmesini, onun da güzel bir başlık dikebileceğini söyler. Herkes onaylayınca, Sırdon postu alıp Satana’nın yanına koşar ve kendisine başlık dikmesini ister.

O günden sonra Nartlar arasında şöyle bir söz dolanır durur:

”Eğer yargıçların gerçeğe inancı yoksa, buna mahkeme de yanıt bulamaz.”

Hemıts’ın Öyküsü ve Boncuklu Yılan
Hemıts’ın Öyküsü ve Boncuklu Yılan, Nartlar

24- Nartların Oyunu

Günlerden bir gün Nart oyunları düzenlenmiştir. Yarışmacılar hazırlanmaktadır. Ülkenin uzak bölgelerinden bile Nartlar oyunları izlemek ve katılmak için gelmiştir. Kutsal Wastırci bile göklerdeki tahtını bırakıp oyunları izlemeye gelmiştir.

İlk yarışmacı kayalık tepede yerini alır ve iri bir kayayı tepeden aşağı yuvarlar. Wrıjmeg ise yuvarlanan kayaları elleriyle tutup, kardeşi Hemıts da taşları alarak Borsa’ya aktarır bir yandan. Ünlü Sayneg Eldar öfkelenir ve kindar bir halde Hemıts’a yük taşıyan eşeklere benzediğini söyler. Hemıts ise kuzgun gibi cırlak cırlak öteceğine gücünü göstermesini önererek karşılık verir. Sayneg Eldar taşları havada yakalamak için aşağı iner. Wrıjmeg ise Hemıts’ı onurlandırmak için yerini ona verir.

Oyun gittikçe heyecanlanır ama Sayneg Eldar taşları bir türlü tutamaz, düşürür durur. Hemıts ise patikadan inen kayaları yakalayıp dirseğinin altında un ufak ederek Eldar’a yakalayacak kafa bırakmaz.

Atılacak taş kalmayınca yeni oyuna geçilir. Sayneg Eldar, Hemıts’a yarışmayı teklif eder ve Hemıts kabul eder. Kanatlı atlarına binip ormandaki açıklığa doğru dörtnala giderler. Sonra amansız bir dövüşe başlarlar. Bir ara Hemıts kılıcını bir tarafa atıp çıplak elleri ile Eldar’a saldırır ve onu düşürmeyi başarır. Böylece yarışmayı da kazanır. Eldar çok öfkelidir ve ona “katırlar gibi çocuksuz” kalacağını söyler. Hemıts da ona lanetler okur. Düğün gününü acıya boğacağına yeminler eder. Onlar dağılır ama Nartlar oyunlara devam ederler. Birlikte şimd oynarlar. Güneş batıp hava kararınca, oyunlar biter ve Nartlar köylerine dağılır.

Nartlar - Nart Oyunları, Hemıts ve Eldar’ın Düellosu
Nartlar – Nart Oyunları, Hemıts ve Eldar’ın Düellosu

25- Wrıjmeg’in Satana İle Evlenmesi

Yarışmadan dönünce Wrıjmeg üzgün bir halde köşesine çekilir. Satana bunu fark eder ve ona ne olduğunu sorar ve Wrıjmeg, Eldar Sayneg ile oyunlar sonrası yaşanan olayı, ettiği lanetleri anlatır. Satana, Eldar’ın haklı olduğunu çünkü Wrıjmeg’in evlenmekten hep kaçındığını söyler. Wrıjmeg ise akıllı bir kızla karşılaşmadığını belirtir. Bunun üzerine Satana akşam olunca ırmağa gitmesini ve orada ahşap kova tutan yaşlı bir kadınla karşılaşacağını, ona yardım etmesini tembihler. Eğer kimsin diye sorarsa akıllı bir kız arayan tanıdık olduğunu söylemelidir. Sonunda kadının göstereceği kişiye gitmelidir.

Akşam olduğunda Satana, yaşlı bir kadına dönüşüverir. Wrıjmeg ona yaşlı kadına yardım edince kadın ona nasıl iyiliğinin karşılığını verebileceğini sorar. Wrıjmeg akıllı bir kadınla evlenmek istediğini ve evleneceği kadının adının ne olduğunu sorar. Kadın ilk önce avlanmasını sonra da Borelerin evine Satana’yı istemeye gitmesini söyler.

Wrıjmeg hemen ava çıkar ama bir türlü av hayvanı bulamaz. Satana ise bir süre sonra ırmak kıyısına döner ama Wrıjmeg’i göremeyince Sırdon’un başlığını dikmeye başlar. Sonra aklına bir fikir gelir. Gümüşi tilki kuyruğunu çantasından çıkarıp yedi kere başının üzerinde dolaştırınca kuyruk altın sarısı bir tilkiye dönüşür. Tilki gidip Wrıjmeg’i bulur. Wrıjmeg onu yakalamak ister ama bir türlü yakalayamaz. Bütün Nartlar peşine düşer tilkinin ama yakalanmaz. Sonunda tilki Satana’ya dönüşür. O esnada Wrıjmeg öfkeli bir halde eve döner. Satana, yaşlı kadını görüp görmediğini, başına gelenleri sorar ona. Wrıjmeg üzüntüyle başına gelenleri anlatır. Ne yapacağını bilemez haldedir. Diğer Nartlar avı yakalayamadığını öğrenirse onu dışlayacaklardır.

Satana, eğer onunla birlikte olmak yazgısında varsa Nartların alaylarına kulak asmayacağını söyler. Ama en iyisi Wrıjmeg atının eyerini eşeğine vurmalı ve ters binip köye gitmesini ve Nartlara görünmesini söyler. Böylece tilkiye ulaşacaktır. Wrıjmeg ertesi gün Satana’nın dediği gibi yapar. Köyden ilk geçtiğinde herkes gülmekten katılır, ikincide de öyle. Üçüncüde ise artık kimse onu umursamaz. Böylece bir anda tilki belirir. Bütün herkes çığlık çığlığa tilkinin peşine takılır. Wrıjmeg eşeğin üzerinden izlerken yaşlı bir kadın gelir. Ona tilkiye zarar vermeden yakalaması söyler.

Böylece Wrıjmeg ellerini kullanarak tilkiyi yakalar. Nartlar onun bu zekice davranışına hayran kalır. Eşeğe ters binmesi sayesinde yakalamıştır. Eşek ileri giderken o üstünde geriyi gözleyebilmiştir. Tilkiyi alıp bilge Satana’nın evine gider ona göstermek için. Eve varınca tilki bir anda Satana’ya dönüşür. İkisi olan bitene gülerler ve hayatları boyunca birlikte olmaya ant içerler. Hiç yalnız kalmazlar. İnsanlar onların iki farklı bedende tek bir akıl olduklarını söyler.

Nartlar - Wrıjmeg ve Satana’nın Düğünü, Eşeğe Ters Binmesi
Nartlar – Wrıjmeg ve Satana’nın Düğünü, Eşeğe Ters Binmesi

26 – SAYNEG ELDAR’IN DÜĞÜNÜ

Sayneg Eldar ve nişanlısının sözleri daha doğdukları gün kesilmiştir. Nişanlısını almak için yola çıkar. Damat gelince köyde şenlik düzenlerler. Büyükler düğün gününü belirler. Damadı uğurladıktan sonra düğün hazırlıklarına başlarlar. Çörekler pişirir, begeni (bira) kaynatırlar, rong yaparlar.

Sayneg Eldar, gelini getirmeleri için seçkin kişilerden bir kafile oluşturur. Kafile gelini alıp getirir. Akşamüstü büyük bir sofra kurulur. Hemıts nıhastan öğrenir düğünü. Sayneg Eldar’dan öcünü almak için yola çıkar. Yolda karşısına bir çoban çıkınca Hemıts çobandan kıyafetlerini ister. Buna karşılık ona Eldar’ın düğününden yiyecek ve rong getirecektir. Çoban kabul eder ve kıyafetlerini ona verir.

Hemıts kılık değiştirip düğüne katılınca kimse tanıyamaz onu. Wastırci (tanrı) nedimdir. Wastırci beyaz yamçısını çıkardığında, Hemıts onu alıp giyer. Sanki göğün elçisi gibi gelinin odasına girer. Gelinin yanında iki kız daha vardır. Hemıts onlara gelinle başbaşa konuşmak istediğini belirtir. Kızlar da odadan çıkar.

Hemıts Arkız’ın sihirli dişini ona gösterince yatağa girip beraber olurlar. Hemıts sonra odadan çıkar ve yamçıyı bir kenara bırakır. Konukmuş gibi davranır. Yemekleri yer ve toplar, rongu tulumuna doldurur. Sonra düğünden ayrılır ve çobanı bulur. Kıyafetleri ve söz verdiği yemekleri çobana teslim edip mutlulukla eve döner.

Öte yandan Eldar’ın gelini ağlamaktadır. Eldar’ın evlilik dışı karısı kızın üzgünlüğünü fark eder. Ona neden saçlarını kestiğini, yüzünü tırmaladığını sorar. Kız utanç içinde kirletildiğini anlatınca kadın dehşetle olan biteni Eldar’a aktarır. Sayneg çok üzülür ve bunu yapananın gizlice araştırılmasını emreder. Böylece kadın dönüp gelinden bütün detayları ile olayı anlatmasını ister ve duyduklarını bir bir Eldar’a anlatır.

Eldar hemen anlar bahsedilen kişinin Hemıts olduğunu. Sayneg olan biteni saklar. Düğün devam eder, birlikte kaleye dönerler. Sayneg kadına bir sene el sürmeyeceğine yemin eder. Lakin gelin Hemıts’tan gebe kalmıştır. Sayneg bebeği öldürmesi için kadına verir ama kadın kıyamaz. Bu bebek geleceğin kahramanıdır. Gizli bir yere götürüp bebeğe “Sozır” adını verir.

Zamanla her şey unutulur. Eldar karısına kötü davranmaz ama Hemıts’tan intikam almaya karalıdır.

Nartlar Sayneg Eldar’ın Düğünü
Nartlar Sayneg Eldar’ın Düğünü

27- Hemıts’ın Evlenmesi

Hemıts uzun bir yolculuğa çıkmak istediğinde Satana buna itiraz eder ama onu ikna edemez. Eldar onun yola çıktığını öğrenince peşine düşer ve dar bir boğazda karşılaşırlar. Satana göklere Hemıts’a yardım etmesi için yalvarır. Hava kararır, kar buza döner. Eldar ayazdan o kadar üşür ki dövüşü bırakıp korkak tavşanlar gibi kaçar. Hemıts’ın bedeni o kadar etkilenmez. Dört nala karları yara yara gider. Bir orman açıklığına varınca yabancı bir at ve yanında geyik gövdesi görür. Bir düş gördüğünden şüphelenir. Etrafı araştırınca, geyiği alıp şaşlık yapmaya karar verir. Sahibi gelince birlikte karınlarını doyuracaklardır.

Bıçağını çıkarıp geyiğe dokununca ağaçların üzerinde koyu gölgeler belirir. Aniden geyiğin altından Bıtsenta Bıçenag isimli bir cüce çıkar. Cüce ona kim olduğunu sorunca Hemıts başına gelenleri bir bir anlatır. Cüce gülümser ve karşılaşmalarının iyiye işaret olduğunu söyler. Ormana gidip çalı çırpı toplamasını, kendisinin de eti hazırlayacağını belirtir. Böylece Hemıts çalı çırpı toplar ve ateşi yakar ama cüce ateşi pek cılız bulur. Hemıts söylene söylene ağaçları köklerinden koparıp ateşe atar ve alevler bulutlara yükselmeye başlar. Cüce şaşlıkları pişirdikten sonra sepetinden bir anda karısı, oğlu ve iki kızı çıkıverir. Birlikte yiyip içtikten sonra, aile sepete geri döner. Dıçenag ise kalan eti ikiye bölüp yarısını Hemıts’a verir.

Hemıts olağanüstü aileye hayran kalmıştır. Onlar hakkında daha fazla şey öğrenmek ister. Ne diyeceğini bilemeden kıvranır sonunda kızına aşık olduğunu söyler. Dıçenag iyice düşünmesini ister ondan. Ailesinin huysuz ve alıngan olduğunu, öfkeli davranış gösterirse kızının hakarete dayanamayacağını ve üzüntüden ilk tartışmada ölüvereceğini söyler.

Hemıts söz verince Dıçenag sepetten ailesini çıkarır ve büyük kızını Nartlara gelin olarak verdiğini söyler. Sonra kavalını çalmaya başlar. Gökten tanrılar inip onlarda kaval çalar. Bütün herkes, hatta Donbettırlar bile düğüne gelir. Sabah olunca herkes evine döner.

Nartların içinden Satana hariç hiçkimse cepte taşınan sepet evin varlığını bilmez.

Nartlar Hemıts’ın Düğünü, Ormandaki Şölen ve Sepet Ailesi
Nartlar Hemıts’ın Düğünü, Ormandaki Şölen ve Sepet Ailesi

28- Batraz’ın Doğuşu

Bir gün Nart köyünde, üç kabile bir kuvd düzenlenmiştir. Düşkünleri bile taşıyıp getirmişlerdir. Kızlı erkekli gençler yaşlılara hizmet etmektedir. Karadeniz dalgalarından Donbettırlardan sarışın Erfendon ile Wırvehdon da gelmiştir şölene. Hatta bütün deniz balıklarının kralı yaşlı yüce Keftışer bile oradadır.

Hemıts, Sahug ve kurnaz Sırdon da orada neşeyle içmektedir. Hemıts’ın karısı cebinde durmaktadır ve etrafına çaktırmadan cebine karısı için et parçaları atar durur.

Sırdon onu yakalayınca bu tuhaf olaya şaşırır ve onu izlemeye başlar. Sonunda Hemıts’ın yanına oturur ve cebine gizlice demir parçasını sokunca çığlık atan kadını duyar. Hemıts utanç içinde kuvdtan ayrılır ve cebinden karısını çıkarır. Kadın çok üzgündür. Gebe olduğunu söyler ama hamile olarak eve dönmeyecektir, çocuğu baba evinde doğmalıdır. Kadın hemen, kocasının çelik gömleği yarar ve alevli kıvılcımlar saçan dölünü iki kürek kemiği arasına bırakıp, gömleği diker.

Hemıts’a Satana’ya gitmesini, dokuzuncu ayda onunla birlikte deniz kıyısına gidip orada sırtını yararak çocuğu doğurmasını söyler. Sonra vedalaşmadan denizin dalgalarına atlayıp sonsuza dek yitip gider.

Hemıts eve döner ve Satana’ya olan biten her şeyi anlatır. O günden sonra Satana günleri ayları saydı duydu ve doğum günü geldi çattı. Vakit gelene kadar doğum sancısı çeker Hemıts ve sonunda Satana ile birlikte deniz kıyısına giderler. Hemıts yüzükoyun kumsala uzanır, Satana şişkin sırtını beline kadar yarar ve içinden Batraz çıkar. Satana doğan çocuğu denize atar ama çocuk sıcaklığı ile denizi kurutur. Sonra bebeği de alıp eve dönerler. Hemıts’ın sırtını diksin diye demirci Kurdalegon’u çağırırlar. Göklerden uçarak gelir tanrı ve Hemıts’ın sırtındaki yarığı dikip döner. Hemıts böylece iyileşir.

Batraz’ın Doğumu
Nartlar Destanı, Batraz’ın Doğumu

29- Batraz, Wragom ve Bardwagoğlu

Doğduğundan beri Batraz’ı doyuramazlar. Bütün Nart anaları ona süt annesi olur ama yetmez. Hem Batraz günden güne zayıflar hem de emdiği süt annelerinin sağlıkları bozulur. Bir yandan Sayneg Eldar da insanları kışkırtmaktadır. Yaşlılar nıhasta durumu tartışıp, bebeği Nart ülkesinin dışına bırakmaya karar verirler.

Hemıts böylece üzüntü ile oğlunu alıp bir dağın yarığına bırakır. Sayneg Eldar’a öfke dolu bir halde dönüşe geçer. O esnada çocuğun sıcaklığı karları eritir ve bir süt misali eriyen suları içmeye başlar. Donbettırların genç oğlu Wragom o esnada denizde yüzüp oynamaktadır. Altın kavalını çalınca geyik sürüleri koşup gelir, onun çevresinde yüzerler. Çocuk karaya çıkınca onu izlerler. Ertesi günde aynı şekilde oynarken gözü buzullara takılır. Büyük bir göl vardır önünde ve Batraz doyumsuzca buzulları yalamaktadır. Hemen dönüp ailesine anlatır gördüklerini. Ailesi çocuğun Batraz olduğunu anlarlar. Ailesi yemek verip Wragom’a çocuğa götürmesini söyler. Wragom denileni yapar. Batraz yemeği hemen yer ve sonra buzulları emmeye geri döner. O esnada korkunç bir sarsıntı kopar ve oluşan yarıktan Batraz düşer. Wragom da onun peşinden gider. Wragom sonra kavalını çalıp geyikleri çağırır. Batraz dişi geyiklerin sütünü emerek büyür.

Bir gün gökyüzünden Bardwag’ın oğlu bu çocukları görür. İnip onlarla oynamaya başlar. Bir gün Wragom’a Batraz’ın kim olduğunu sorar. Wragom ona Batraz’ın Nart olduğunu ve terk edildiğini anlatır. Bunun üzerine Bardwag’ın oğlu onu tırmığına bindirip gökyüzünde bir gezintiye çıkarır ve bulutların hakimine götürür.

Batraz’ın Doğumu ve Donbettır Wragom
Batraz’ın Doğumu ve Donbettır Wragom, Nartlar

30- Soslan’ın Doğuşu

Wrıjmeg savaşların olduğu Wartufen diyarına yola çıkar. Yorulduğunda dinlenmek için döşek hazırlar ama bir kadın sesi onunla birlikte olmak için seslenir. Bu mağaranın perisidir. Kız olağanüstü güzeldir ama Wrıjmeg karısına bağlı olduğunu belirterek teklifi reddeder. Bunun üzerine kız öfkeyle adama lanetler okur ve üzerine bir kaya fırlatıp ortadan kaybolur. Wrıjmeg bir türlü uyuyamaz. Kayaya çekilir, alır onu kadın gibi okşar. Sabah olunca uyanır ve yola çıkar ama bir türlü varmak istediği yere varamaz. Sonunda eve döner.

Hemıts onun üzgün olduğunu anlayınca sorar ama yanıt vermez. Bu sefer karısı bilge Satana sorar. Wrıjmeg başına gelenleri bir bir anlatır. Satana üzülmemesini söyler. Sonra günleri bir bir sayar. Dokuzuncu ay geldiğinde birlikte mağaraya giderler. Orada kaya yarılır ve geleceğin kahramanı Soslan doğuverir. Çocuk alev alev kayaları ve ormanı yakınca, Hemıts çocuğu alıp yakında göle atıverir. O esnada Wragom gelip çocuğu alır. Hemıts peşine düşer ama onları yakalayamaz. Eli boş geri döner ve Satana ile birlikte kederli bir halde eve dönerler.

 Soslan’ın kayadan doğumu
Nartlar, Soslan’ın kayadan doğumu

31-Hemıts’ın Ölümü

Sabah olur olmaz, Wragom’la dövüşüp Wrıjmeg’in oğlunu almak için Hemıts yola çıkar. İşbirlikçi bir adam Sayneg Eldar’ın evine gidip Hemıts’ın yola çıktığını haber verir. Sayneg Eldar atına atlatıp yola çıkar ve Hemıts’ı yakalar. Böylece iki ezeli düşman dövüşe başlar. Ama bir türlü birbirini yenemeyince ara verirler. Eldar yarın yine burada buluşup tekrar dövüşmeye söz verirler. Eldar karısına danışır onu nasıl öldüreceğini öğrenmek için. Karısı da doğduğunda denizde vücudu çeliklendiği için kılıcın Hemıts’a zarar vermediğini ama doğarken ağzını açmadığı için ağzının savunmasız olduğunu kocasına anlatır. Bu yüzden Hemıts dövüşürken ağzını açıp bir şey demez. Ama atını arpa ile beslerse konuşmadan duramayacağını söyler.

Gün doğduğunda düşmanlar bir kez daha karşılaşır. Böylece yine çarpışmaya başlarlar ama Eldar’ın atı sulu dışkısıyla yerleri kirletir. Hemıts neşelenir ve Eldar ile dalga geçmeye başlar. Eldar bu fırsatı kaçırmadı ve elindeki kılıcı Hemıts’ın ağzına sokuverdi.

Eldar sevinçle evine döner ama evinde bir çocuğun dolaştığını görünce karısına kimin olduğunu sorar. Kadın korkuyla çocuğun Hemıts’ın olduğunu, zamanında öldürmeye kıyamadığını anlatır. Eldar öfkelenir ve uşağı ile birlikte kendisine karşı gelen kadını öldürür. Sonra olayı kimse bilmesin diye adice uşağını da öldürüp denize atar.

O sırada Sozrıko, anne bildiği kadınla kararlaştırıldığı gibi buluşmak için eve gelir ama Eldar’ın diğer karısı karşılar onu. Kadın, çocuğa hemen kaçmasını söyler. Nartların ülkesinde büyücü kadın Kulbadeg’i bulmasını tembihler. Böylece Sozrıko kaçıp, bahsedilen kadının kulübesine sığınır.

Nartlar, Sayneg Eldar ve Hemıts’ın Dövüşü
Nartlar, Sayneg Eldar ve Hemıts’ın Dövüşü

Önerilen makaleler