Myrmidonlar Efsanesi: Karınca Adamlar

Mitolojik Hikayeler Myrmidonlar antik savaşçılar
Share the article 👇

Ovidius, Metamorfozlar şiirinde, birbirinden efsanevi dönüşüm hikayesinden bahseder. Hatta, her bir öyküsü, bir dönüşüm hikayesi ile sonlanır. Bunların arasında “karınca adamlar” efsanesi de mevcuttur. Karınca adam Myrmidonlar, efsanevi savaşçılar oldukları gibi ünlü kahraman Aşil’in de askerileridirler. Hadi birlikte Myrmidonlar efsanesine göz atalım!

Egina Adası‘nın kralı AikosZeus ile Asopos Nehrinin kızı Egina‘nın oğludur. Ada halkı, Aikos gibi candan ve iyilik sever krallarını çok severler. Fakat, Zeus’un karısı kıskanç Hera, Aikos’un mutluluğundan pek hoşnut değildir. Ondan intikam almak için veba salgınını adaya gönderir. Önce köpekler, kuşlar, koyunlar ve vahşi hayvanlar telef olmaya başlar ve illet hızla yayılmaya devam eder. Çiftçiler, güçlü boğaların yıkılıp ölmesine şaşar kalır. Yünlü sürüler tatlı tatlı gezerken; bir anda cılızlaşır, yünleri kendiliğinden düşüverir. Ormanlar ve tarlalar cesetler içinde kalır. Sonunda veba köylülere ve kente ulaşır. İnsanlar ateşlenir, dilleri şişer, ağızları kurur, ağır ağır nefes alırlar. Ardından alev alev yanan bedenleri kara toprağa düşer.

AIKOS, ZEUS’UN YARDIMINI İSTER

İşte yıkıcı hastalık yüzünden, Aikos’un halkı böyle kırılmaya başlar. Umutsuzluk içindeki kral, sonunda babasının tapınağına sığınır. Önce babasına kurban sunmak ister ama uğursuzluk bu ya, hayvan darbe almadan yıkılıp ölür. Aikos, hem şaşkın hem de öfkelidir. Babasına şöyle seslenir:

“Ey Zeus! Eğer yalandan söylemiyorlarsa senin Asopos’un kızı Egina’yı kollarına aldığını, ey yüce babam, benim babam olmak seni utandırmıyorsa, ya halkımı geri ver ya beni de mezara koy!”

Zeus, şimşeğiyle oğluna işaret verir. Aikos, şimşeğin hayırlı bir işaret olmasını diler. O esnada, kenarda kutsal Dodona ormanından getirilmiş bir meşe kütüğü fark eder. Kütüğün üzerinde uzun yürüyüş yoluyla yiyeceklerini taşıyan karıncaları görür. Onların sayısına hayret ederken, birden kendisini tutamaz ve duasına şöyle devam eder:

“Ey yüce babam! Aynı çoklukta yurttaşlar ver bana ve boş kent duvarlarımı doldur!”

Bunun üzerine, meşe kütüğü, esinti olmaksızın ses verir. Aikos korkar ama bir yandan da umutlanır. Böyle düşünceler içinde sarayına geri döner ve kaygılı bir uykuya dalar. Rüyasında meşe kütüğünü ve karıncaları görür. Ancak karıncalar yavaş yavaş büyümeye başlarlar. Bir yandan da formları insana dönüşür. Aikos aniden uyanır. Artık uykusu kaçmıştır ama birden saraydaki uğultuyu fark eder. Hiç duymadığı insanların sesi gelir kulağına. Rüyada olup olmadığından emin olamaz. Duyduğu seslere kulak kabartmışken, oğlu odasına girer ve hemen gelmesini, çok önemli olaylar olduğunu haber verir.

KARINCALAR DÖNÜŞÜR

Aikos heyecanla odasından çıkar. Bir de ne görsün! Yüzlerce adam karşısındadır. Hepsi gelip Aikos’u kral olarak selamlarlar! Artık tarlaları boş kalmayacaktır! Bu yüzden Aikos, onlara Myrmidonlar der. Yani karınca adamlar…

Bunlar öyle bir halktır ki kazandıklarını muhafaza ederler ve zorluklara sabır ederler. Aynı zamanda bir o kadar da cesurdurlar.

Aradan yıllar geçer, Yunanlılar Troya’ya saldırırlar. İşte orada, Myrmidonlar, ünlü kahraman Aşil‘in liderliğinde destansı bir savaş verirler. Çünkü Aşil, Aikos’un torunudur ve Myrmidonların önderi olur.

Bugün Egina Adası, Atina yakınlarında bulunmaktadır ve turistik gezilerin popüler uğrak noktalarından biridir. Eğer bir gün adayı ziyaret etme şansı bulursanız, bu ünlü mitolojik hikayeyi anımsayın. Ve bakın bakalım, adalılar gerçekten bir karınca gibi çalışkan ve cesur mu?

Egina Adası, Myrmidonlar
Egina Adası, Myrmidonlar

Önerilen makaleler