Maenadlar: Çılgın Kadınlar

Mitolojik Hikayeler Maenadlar Bakkhantlar Dionysos'un Takipçileri
Spread the love

Maenadlar ya da Bakkhantlar, Bakkhos’un en önemli takipçileridir. Efsaneleri antik dönemden günümüze ulaşan en kalabalık gruplardan biridir. Çağlar boyunca sanatçılar ve heykeltıraşlar onları eserlerine konu etmişlerdir. Sınır tanımayan çılgınlıklar yapan bu vahşi kadınlar, antik dünyada bile esrarengiz kabul edilirdi. Onlar için maenadlar, erkek otoritesinden uzak kadınların yarattığı tehditleri temsil ediyordu. Yine de birçok kadın için Bakkhos/Dionysos‘a tapınmak, özgür bir kadın olarak hayatın nasıl olabileceğini deneyimlemelerine olanak sağlamıştır. Bu makale, maenadların mitlerini ve mitlerin ardındaki gerçekleri inceleyecektir.

Maenad Mı? Bakkhant Mı?

Maenadlar ya da Mainadlar, kendilerini tanrı Bakkhos’a (Yunan mitolojisinde Dionysos) adamış kadınlardı. Bu kadınların, tanrı tarafından ele geçirildiğine inanılırdı; bu yüzden isimleri “çıldırmış olanlar” anlamına geliyordu. Maenadlar, tanrının etkisi altındayken doğaüstü yeteneklere ve güce sahiptiler.

Maenadlar ve bakkhantlar aynı şey miydi? Modern akademisyenler genellikle bu terimlerin eş anlamlı olduğu konusunda hemfikirdir. Maenadlar Yunan dinine mensupken, bakkhantlar Romalıydı ve isimlerini Bakkhos’tan alıyorlardı. Bakkhik kadınlara atfedilen bir diğer isim de Bassaridler‘di; bu isim, aynı zamanda kayıp bir Aiskhylian oyununun adıdır. Bassarid terimi, Bakkhos’un tilki ya da miner kedisi postu giyme alışkanlığından gelmekteydi.

Maenadlar, tanrının gönüllü adananları ya da zorlanmış katılımcıları olabilirdi. Tanrı, ayinlerini yeni bir şehre tanıttığında reddedilirse, sıklıkla kadınları çılgınlığa sürükleyip onları maenadlara dönüştürerek o şehri cezalandırırdı. Bakkhos, böylece kadın takipçilerden oluşan geniş bir maiyet toplamayı başarmıştır. Bu şekilde maenad olan kadınlara örnek olarak Minyades ve Proetus’un kızları verilebilir.  

Boeotia kralı Minyas’ın, Minyades adı ile anılan üç kızı vardır. Dionysos tapınımı, onların ülkesinde yaygınlaştığında bu üç kız, diğer kadınlar gibi dağlara çıkıp eğlenmek yerine evde kalıp günlük işlerine devam etmiştir. Diğer antik kaynaklar, bu hikayeye biraz daha ayrıntı eklerler. Dionysos, evde kalan üç kız kardeşe, bir bakire kılığında görünmüş ve onları şenliklere davet etmiştir. Ancak üç kız kardeş, daveti reddedince, tanrı Dionysos sırayla boğa, aslan ve pantere dönüşmüştür. Gördükleri karşısında dehşete düşen Minyades, delirmiştir. Yaşadıkları çılgınlık halinde, kız kardeşler kura çekmiş ve kurada çıkan kız kardeşin oğlunu, tanrıya parçalayarak kurban etmişlerdir. Daha sonra uzun süre dağlarda delirmiş bir halde yaşayan kız kardeşleri Hermes yarasaya dönüştürmüştür.

Proetus’un kızları da Dionysos’un kurbanları arasındadır. Söylencelere göre, kızlar ya Hera’ya hakaret ettikleri için ya da Dionysos’un yeni ayinlerini kabul etmedikleri için delirmişlerdir. Kendilerinin inek olduğuna inanan kızlar, ülkeyi böğürerek dolaşmışlar. Sonunda kahin Melampos, krallığın üçte birini kendisi, üçte birini kardeş Bias’ın alması koşuluyla kızları iyileşmiştir. Başka bir versiyon ise, babaları Proteus, Artemis’e dua edince kızların iyileştiğini not eder.

Trakya’da Edoni ülkesinin kralı Lycurgus, Dionysos kültünü yasaklamıştır. Dionysos’un kendi ülkesinde olduğunu öğrenince, maenadları hapsetmiş ya da onları Nysa’nın kutsal tepelerinde kovalamıştır. Bibliotheka’da, Dionysos’un Lycurgus’u delirttiğini anlatır. Deliren kral Lycurgus, oğlunu Dionysos için kutsal bir sarmaşık gövdesi sanmış ve burnunu, kulaklarını, el ve ayak parmaklarını budayarak onu öldürmüştür. Bunun sonucunda Trakya toprakları kurumuştur. Dionysos, Lycurgus’un yaptığı cezasız bırakıldığı sürece toprağın kuru ve çorak kalacağını duyurmuş, bu yüzden halkı kralı yakalayıp, Pangaeüs Dağı’nda insan yiyen atlara atmıştır.

Lovis Corinth, Bakkhantlar, 1896
Lovis Corinth, Bakkhantlar, 1896

Maenadlar Bakkhos’un Rahibeleriydiler

Antik dönemde, maenadizm geleneğinin Bakkhos’un mitolojik doğum yeri olan antik Thebai’den geldiğini ileri sürülmüştür. Maenadlar, tanrının thiasos adı verilen kutsal maiyetinin bir parçasını oluşturuyordu. Bakkhos/Dionysos mitolojisine göre thiasos maiyetine Yunanistan’ın her köşesinden kadınlar katılırdı.

Bazı efsanelerde maenadlar, bebek Bakkhos’un bakıcılığını yapan ‘deli kadınlar’ olarak anlatılır. İlgili efsanelere göre, bu kadınlar Dionysos dinine karşı çıkan kral Lycurgus tarafından kovalanmıştır. Daha eski antik kaynaklarda, maenadların gerçekten de Bakkhos’un ruhu tarafından ele geçirildiğine inanılırdı. Ancak daha sonraki çağlarda, maenadlar ve bakkhantlar sadece şarap tanrısının rahibeleri olarak algılanmıştır.

Bouguereau - Bacchant, 1862
Bouguereau – Bacchant, 1862

Sanatta Maenad Betimlemeleri

Maenadların giyim tarzı onları kolayca tanınabilir kılmıştır. Bakkhik giyim kuşamları arasında yaban kedisi postu ve/veya panter postu yer alırdı ve bu kadınlar genellikle yalınayak resmedilirdi – bu da hem kadınların hem de tanrının yabanıllığını gösterirdi. Buna ek olarak, maenadlar başlarına sarmaşık ya da asma çelenkleri takarlardı. Saçları dağınıktı ve görünüşleri genellikle özensiz olarak betimlenirdi.

Maenadların süs eşyaları arasında en belirgin olanı thyrsus‘tu. Thyrsus, tepesine bir çam kozalağı tutturulmuş rezeneden bir asaydı. Bu asa, bereket tanrısı statüsünün bir simgesi olarak bizzat tanrı tarafından da taşınırdı.

Maenadlar antik çömlekçiler ve ressamlar için, özellikle de oinokhoe gibi şarap kapları üzerinde tercih edilen bir konuydu. Maenad sahneleri genellikle Bakkhos maiyetindeki satirler gibi diğer karakterleri de içerirdi. Satirlerin maenadları kovalaması, antik vazolarda resmedilen popüler bir temaydı. Bakkhos temalı kaplar çoğunlukla sempozyum gibi sosyal etkinliklerde, şarap ve diğer dünyevi zevklerin tüketilmesi yoluyla tanrının onurlandırıldığı sosyal toplantılarda kullanılmıştır.

Bakkhant, Joaquín Sorolla
Bakkhant, Joaquín Sorolla

Maenadlar Mitolojisi

Bakkhos, Yunan tanrısı Dionysos’un Roma’daki eşdeğeriydi ve mitolojileri çoğu zaman özdeşti. Dolayısıyla hem Yunan hem de Roma mitolojisindeki maenadların özellikleri de benzerdi. Maenadlar hakkında en kapsamlı antik betimleme Euripides‘in Bakkhalar adlı oyununda mevcuttur. M.Ö. 405 yılında sahnelenen oyun, tanrı Dionysos’un doğduğu yer olan Thebai’ye dönüşünü konu alır.

Tanrı, Thebai’ye, çevre bölgelerden topladığı maenadlarla birlikte gelmiş ve Bakkhik ayinlerini Thebalilere tanıtmayı planlamıştır. Ancak tanrının ölümlü kuzeni kral Pentheus, Dionysos tapınımının şehrine yerleşmesini reddetmiştir. Bunun üzerine Dionysos öfkeyle, şehrin kadınlarını çıldırtmış ve evlerini terk ederek, dağlara gitmelerini sağlamıştır. Oyunun büyük bir bölümü maenadların ve onların vahşi doğadaki eylemlerinin betimlemelerini içerir.

Bu betimlemelerden birinde (660-774. satırlar), bir haberci Pentheus’a Thebaili kadınların dağlarda ne yaptıklarını anlatır. Haberci, Pentheus’un annesi Agaue ve iki teyzesi İno ve Autonoe  tarafından yönetilen üç kadın grubu yani thiasoi’yi gördüğünü bildirir. Kadınların saçlarnın salınık, geyik derisinden yapılmış elbiseler giydiğini ya da üzerlerine yılanlar sardığını anlatır. Sarmaşık, meşe ve çiçekli smilax çelenklerinden oluşan Bakkhik başlıklarını da vardır. Bir maenad thyrsus’uyla yere vurmuş ve bir şarap pınarı fışkırmıştır, diğerleri ise toprağı kazmış ve yerden süt akmıştır. 

Maenadlar - John Collier, 1850–1934
Maenadlar – John Collier, 1850–1934

Haberci, maenadların eğlenceye başlamak üzere harekete geçtiklerine ve hep bir ağızdan tanrıya seslendiklerine tanık olmuştur. Vahşi hayvanlar ve hatta dağın kendisi bile Bakkhik tapınmasına katılıyor gibidir. Ancak haberci adam, maenadlar tarafından fark edildiğinde, kadınlar adamı parçalamak niyetiyle çılgınlar gibi peşine düşerler. Kadınlar esrik bir haldeyken otlayan bir sığır sürüsüne rastlar. Silahsız oldukları için hayvanları çıplak elleriyle parçalarlar.

Bu olaylar gerçekleşirken kadınlar sürekli olarak tanrının etkisi ve kontrolü altındadır. Kadınların hayvanları parçalamaktaki güçleri, tanrının onlara bahşettiği insanüstü yetenekleri vurgulamaktadır. 

Pentheus duyduğu olaylara rağmen, Dionysos’a tapınmayı reddeder. Dionysos, Pentheus’tan korkunç bir intikam almaya artık karar verir. Onu, maenadları izlemek üzere dağa çıkmaya ikna eder. Dağda kadınları gözlemleyen Pentheus, esrik haldeki annesi ve diğer maenadlar tarafından fark edilir. Vahşi bir hayvan gördüğünü sanan kadınlar adama saldırır. Pentheus kim olduğunu anlatarak annesine yalvarır ama kimse onu dinlemez. Başta Pentheus’un annesi ve teyzeleri olmak üzere, kadınlar adamı parçalarlar. Hatta annesi, oğlunun kesik kafasını bir asanın ucuna takar ve şehre bu şekilde girer. Uzun bir süre de yaptığının farkına varmaz. Ne var ki, esriklik hali geçtiğinde oğlunu öldürdüğünü anlayan kadın üzüntüyle sürgüne gider.

Pantherin üzerindeki Bakkhant, William Adolphe Bouguereau, 1855, The Cleveland Museum of Art, Maenadlar
Pantherin üzerindeki Bakkhant, William Adolphe Bouguereau, 1855, The Cleveland Museum of Art

Maenad Ayinleri ve Ritüelleri

Maenadlar, sparagmos ayini olarak bilinen kurban parçalama ritüeli yaparlardı. Mitolojik öykülerde maenadlar tarafından bu şekilde parçalanan önemli figürler Pentheus ve Orpheus‘tur. Orpheus’un maenadlar tarafından kovalanması ve parçalanması öyküsü, antik sanatta öne çıkan bir konuydu.

Orfeus, Bakkhos yerine Apollon’a tapmayı tercih etmiştir. Bunun üzerine, ceza olarak, Trakyalı bir maenad grubu [thiasos] onu takip etmiş ve yakalayıp bedenini parçalara ayırmıştır. Efsaneye göre, Orpheus’un başı – vücudundan koparılmış olmasına rağmen – şarkı söylemeye devam etmiş ve liriyle birlikte Lesbos’a [Midilli] doğru yol almıştır. Orada Orpheus Tapınağı kurulmuş ve geri kalan uzuvları Musalar tarafından toplanarak gömülmüştür.

Bakkhos'un Rahibeleri, John William Godward, 1890, Maenadlar
Bakkhos’un Rahibeleri, John William Godward, 1890

Bakkhanalia Festivali

Maenadların diğer kült uygulamaları arasında esrik danslar ve Baküs şenlikleri vardı. Bu ritüellerde katılımcılara tanrı tarafından onların taşkınca hareketler sergilemesine sebep olan bir coşku aşılanırdı. Bu kendinden geçmiş tapınmaya bir müzik korosu ve katılımcıların çılgınca bağırışları eşlik ederdi. Araştırmacılara göre bu ritüelin amacı, tapınan kişinin Bakkhos’a daha yakın olabileceği coşkulu bir durum yaratmaktı. Bu tapınma tarzı Romalıların Bakkhanalia’sı gibi festivallerde de görülürdü.

Romalı yazar Livy’ye göre Bakkhanalia festivali sadece kadınlara açıktı ve üç gün sürerdi. Festival sıkı bir gizlilik içinde düzenlenirdi ve katılımcılar gizliliğe uymak zorundaydı. Akademisyenler Bakkhanalia’nın iki tür dini amaca hizmet ettiğine inanmaktadır. Birincisi, tıpkı Şehir Dionysia‘sı gibi halka açık bir kutlama ve dramatik oyunlar için bir platformdu. İkinci amaç ise çılgınca ritüeller yoluyla özgürleşme fırsatı ve eğlenceydi.

Ancak MS 186 yılında Roma Senatosu Bakkhanalia festivaline kuşkuyla yaklaşmaya başladı ve katılımcıların bir isyan planladığına inandı. Bakkhanalia’yı Senato’nun kontrolü altına alan bir yasa çıkarıldı. Bu, kültün tamamen yeniden yapılandırılmasına yol açtı. Bundan böyle kült üyeleri herhangi bir Bakkhanalia ayini yapmak için Senato’dan izin almak zorunda kaldı.

Antik dönemde maenadlar sadece şarap tanrısının rahibeleri değildi. Baküs eğlencelerine ve gizli festivallere katılan kadınlar şehrin düzeni için bir tehlike olarak görülüyordu ve ele geçirildiklerinde insanüstü yetenekler sergiliyorlardı. Ritüellerinin çoğu vahşi doğada, erkek gözetimi olmadan gerçekleştiğinden, politikacılar ve kocalar onları kontrol etmekte yetersiz kalıyordu. Korkutucu şöhretleri ve gizlilikleri, bilinmezliğe dair evrensel korkulara inandırıcılık kazandırmıştır. Antik Yunan-Roma mitolojisinin maenadları, ayinlerini reddedenlerden intikam alabilen Dionysos/Baküs’ün öfkesinin araçları olarak hareket ediyorlardı.

Kaynakça için tıklayınız.

Bakkhant, Lord Frederic Leighton, 19. yy, Maenadlar
Bakkhant, Lord Frederic Leighton, 19. yy

Önerilen makaleler