İlyada On Birinci Bölüm Özet #11

Mitolojik Hikayeler İlyada Homeros
Spread the love

İlyada On Birinci Bölüm Özet – Savaş devam ederken, Troya ordusu üstünlüğü elde eder. Birçok Akhalı yaralanır ve ölür. Akhilleus, Patroklos’u olup biteni öğrenmesi için gönderir. Nestor, Patroklos’u görünce azarlar.

Şafak (Eos), Laomedon’un oğlu Tithonos’un yatağından kalkar ve gün ışığını dünyaya getirir. Zeus, Kavga’yı (Eris) Akhaların arasına yollar. Eris, Odysseus’un gemisinin önünde durur. Odysseus’un gemisi tam ortadadır; savaştaki yeteneklerine güvenen Aias ile Akhilleus’un gemileri Troya kıyılarının iki ucundadır. Eris, ordunun tam ortasında durup bir nara atar ve herkes duyar. Böylece, Akhaların Troya’yı terk etme isteğine, savaşma isteği ağır basar.

Agamemnon herkesi silahlanmaya davet eder. Bir yandan, Kıbrıs Kralı Kinyres’in verdiği zırhı giyer.

Akhalar, Troya’ya doğru gemilerle yola çıkacaktı,
o da yaranmak için vermişti bu zırhı ona.
On sırası koyu göktaşındandı,
on iki sırası altından, yirmi sırası kalaydan,
iki yandan boyuna doğru üç yılan dolanıyordu,
Kronosoğlu’nun ölümlü insanlara bir belirti,
diye bulutlara dayadığı gökkuşaklarmı andırıyordu.

İlyada 11. Kitap

Athena ve Hera, bol altınlı Mykene Kralı Agamemnon’u selamlarlar. Askerler yaya olarak hendeği geçerler ve hendeğin önünde sıra olurlar. Zeus, bir gürültü koparıp, kanlı kanlı çiy yağdırır; çünkü bir sürü kafa birazdan Hades’e atılacaktır.

Bir yandan Troya ordusu, Hektor, Pulydamas, Aineias, Polybos ve Antenoroğulları Agenor ile Akamas’ın komutası altında toplanır.

Böylece iki ordu birbirine saldırır ve savaş başlar. Savaşta bir tek Kavga(Eris) vardır; diğer ölümsüzler Olimpos’ta oturup, Zeus Troyalılara zaferi sunmak istediği için, onu suçlamaktadırlar.

Agamemnon önce, Bienor ile at sürücüsü Oileus’u öldürür. Sonra, biri piç, diğeri asıl karısından doğan Priamos’un oğulları İsos ile Antiphos’u da öldürür. İda yamaçlarında bir zamanlar, Akhilleus, İsos ile Antiphos‘u yakalamış ama kurtulmalık yani ganimet karşılığında hayatlarını bağışlamıştır. Agamemnon, Akhilleus onları tutsak tutarken gördüğü için İsos ile Antiphos‘u tanır.

Ardından Antimakhos’un oğulları, Peisandros ile Hippolokhos’un peşine düşer. Antimakhos, Helene’in geri verilmesine karşı çıktığı için Aleksandros’tan bol armağan almıştır. Peisandros ile Hippolokhos, Agamemnon’a yalvarırlar, canlarını bağışlarsa babalarının kurtarmalık vereceğini belirtirler. Bir zamanlar Odysseus ile Menelaos, Troya’ya elçi olarak gittiğinde; Troyalı Antimakhos, Odysseus ile Menelaos‘un öldürülmesi gerektiğini Antimakhos’un oğullarını öldürür.

Troyalılar, gerilemeye başlar. Dardanosoğlu İlos’un anıtını geçip, kente varmak için koştururlar. Batı kapılarına vardıklarında, arkada koşuşanları beklerler. Agamemnon, Troyalıları öldüre öldüre kapılara yaklaşır.

Zeus, İda dağının doruklarına oturur ve tanrıların habercisi İris’e Hektor’a gidip Agamemnon böyle savaştığı sürece, Hektor’un geri durması gerektiğini iletmesini ister. Eğer Agamemnon eğer vurulursa, Hektor savaşa girmeli ve karanlık basıncaya dek yine gemilerin yakınına varacağını söyler. İris, Zeus’un dediklerini hemen Hektor’a iletir. Hektor da dediğini yapar.

Sonra Homeros, Olimpos’ta oturan Musalara, Agamemnon’un karşısına çıkanları söylemesini ister.

Önce Trakyalı Antenoroğlu İphidamas çıkar. Kisses, İphidamas’ın anne soyundan dedesidir ve onu ufacıkken alıp, sarayında yetiştirmiş; Kisses, İphidamas’ı çok sevdiği için kendi kızını vermiştir. İşte İphidamas, gerdekten çıkıp yola düşmüştür. On iki gemisini Perkote’de bırakıp, İlyon’a yayan gelmiştir. Agamemnon ile İphidamas karşılaşırlar ve onu öldürür.

Ardından Antenor’un büyük oğlu Koon çıkar karşısına. Koon, kardeşinin öldürülmesinin üzüntüsüyle kargısını atar ve Agamemnon’u kolundan vurur. Sonra, kardeşinin cesedini çekmeye çalışırken, Agamemnon onu karnından vurur ve öldürür. Ama Agamemnon yaralı koluyla savaşmaya devam eder. Ama Hera’nın kızları Eileithuialar, doğumu yakın kadına ok atıp, doğum sancısını nasıl başlatırsa; Agamemnon’un yaralı koluna da aynı şekilde ağrılar saplanmaya başlar. Böylece, gemilerin oraya dönmeye karar verir.

Hektor, Agamemnon’un uzaklaştığını görünce ordusuna bağırır ve Agamemnon’un kaçtığını bu yüzden daha fazla saldırmalarını emreder. Hektor, ardından ordunun başına geçerek saldırmaya başlar.

Hektor savaşa katılıp, Zeus ona güç bahşedince sırası ile Asaios’u, Autonoos’u, Opites’i, Klytosoğlu Dolops’u, Opheltios’u, Agelaos’u, sonra Aisymnos’u, Oros’u, savaşta dayanıklı Hipponoos’u teker teker öldürür.

Odysseus, Diomedes’e, Hektor’un gemileri ele geçirmesini engellemeleri gerektiğini söyler. Diomedes ise bunun boşa bir çaba olacağını çünkü Zeus’un üstünlüğü Troyalılara vereceğinin belli olduğunu belirtir. Birlikte Thymbraios ile seyisi Molion’u öldürürler. Ardından binicilikte usta ve Perkoteli Merops’un oğullarını Diomedes öldürür. Oysa Merops oğullarını bu savaşa hiç göndermek istememiştir. Odysseus ise Hippodamos’la Hypeirokhos’un işini bitirir.

Zeus, İda Dağı’ndan iki orduyu denk hale getirir. Böylece ordular birbirlerini kırmaya devam ederler. Diomedes, yaya devam eden ve atlarından uzaklaşan Agastrophos’u öldürür. Bunu görünce Hektor, Diomedes’e saldırır. Diomedes, hemen Odysseus’a yardım etmesi için seslenir. Ardından kargısını atar ancak Apollon’un Hektor’a verdiği tolgaya vurur ama darbe yüzünden Hektor’un gözleri kararır. Yine de arabasını bulup, binerek ölümden kurtulur. Diomedes, Hektor’u Apollon’un koruduğundan şikayet eder. Sonra gider, Paionoğlunu öldürür.

Aleksandros bu esnada yayını Diomedes’e doğru germiştir. Sırtını ise Dardanosoğlu İlos’un mezarına dayamıştır. Diomedes, Agastrophos’un silahlarını soymaktadır. Aleksandros, Diomedes’i sağ ayağından vurur ve başarısı ile böbürlenir, bir yandan da Troyalılara çektiren bu adamı öldüremediği için üzgündür. Diomedes sinirlenir, çünkü bir korkağın attığı ok onun için bir kadının ya da çocuğun vuruşu gibidir. Erkek gibi silahıyla karşısına çıksa, onu şuracıkta öldürecektir. Odysseus gelir ve oku çıkarır; sonra Diomedes’i arabaya bindirerek gemilere gönderir. Odysseus tek başına kaldığını fark edip korkar ama savaşmaya devam eder.

Truva Savaşı, Chris Perales

Troyalılar, Odysseus’un çevresine üşüşürler. Odysseus sırası ile Deiptes’i, Thoon’u, Ennomos’u, Khersidamas’ı, Hippasosoğlu Kharops’u öldürür. Kharops’un kardeşi varlıklı Sokos yardıma koşar kardeşi için ve kargısını Odysseus’a saplar ama Athena temrenin bağırsaklarına girmesine engel olur. Odysseus tanrıçanın yardım ettiğini hemen anlar ve Sokos’a onu öldüreceğini söyler. Sokos kaçmaya başlar ama Odysseus, onu sırtından vurur.

Troyalılar, Odysseus’a saldırmaya devam eder. Sıkışmış olan Odysseus, yardım için bağırır. Çağrısını Menelaos duyar ve Aias’ı yanına alarak sesin geldiği yöne koşarlar. Odysseus’u Troyalılar kovalarken, Aias kalkanı ile onu korur ve böylece Troyalılar kaçmaya başlar. Menelaos ise araba gelene kadar Odysseus’u uzağa götürür.

Aias, Priamos’un piç oğlu Doryklos’u öldürür ardından da Pandokos’u, Lysandros’u, Pyrasos’u ve Pylartes’i yaralar. Hektor olan biteni görmemektedir, çünkü Skamandros kıyılarında devam eden savaşın sol kanadındadır. Nestor ile İdomeneus, Skamandros kıyılarında bir sürü kişiyi öldürmektedir. Aleksandros ise Makhaon’u okuyla sağ omzundan vurur.

İdomeneus, Nestor’dan Makhaon’u götürmesini ister; çünkü Makhaon bir hekimdir ve herkesten önemlidir. Böylece Nestor, Asklepion’un oğlu Makhaon’u alıp götürür. Hektor, Aias’ın öbür kanatta verdiği zaiyatı fark edince oraya doğru atlarını kamçılar. Hektor gelince oradaki Danoalar korkar ama Hektor’un da gözünü Aias ile savaşmak korkutmaktadır.

Zeus, Aias’ın yüreğine korku salar, bu yüzden Aias oradan uzaklaşır.

Truvalı Prens Hektor, Anastasia Khain

Euaimon’un oğlu Teselyalı Eurypylos, Phausiosoğlu Apison’u vurur. Aleksandros bunu görür ve Eurypylos’u sağ bacağından okuyla vurur. Erypylos kaçar ama Danoalara Aias’ın çevresini Troyalıların sardığını ve ona yardıma gitmelerini söyler. Danaolı askerler hemen emre uyarlar.

Neleus’un atları Nestor ile yaralı Makhaon’u gemilere götürürken Akhilleus bunu görür. Patroklos’u yanına çağırır. Menoitios’un oğlu Patroklos, Akhilleus’un kendisini neden çağırdığını sorar. Akhilleus ise Nestor’un yanında biri ile döndüğünü belirtir ve gidip kim olduğunu öğrenmesini ister. Getirdiği kişi Makhaon’a benzemektedir ama emin olamamıştır. İşte bu, gelecek olan yıkımın ilk adımıdır.

Nestor kendi barakasına varır; seyisi Eurymedon hemen atları arabadan çözer. Akhilleus ,Tenedos’u yıktığı gün, Arsinoos’un kızı Hekamede’yi Nestor almıştır. Hekemade, Pramnos şarabını kararak onlar için hazırlar. Üstüne tunç rendeyle keçi peyniri ufalar, onun da üstüne beyaz un serper. Onlar yiyip içerken Patroklos gelir ve ziyaretinin sebebini açıklar. Ardından Makhaon’un yaralandığını fark eder ve bunu Akhilleus’a ileteceğini belirtir.

Aşil’in Gazabı, 1847, Francois-Leon Benouville

Nestor, Akhilleus’un neden merak ettiğini sorar. Ayrıca, Agamemnon’un, Diomedes’in, Odysseus’un ve Eurypylos’un yaralandığını ekler. Akhilleus bütün Danaoların öldürülmesini mi beklemektedir. Nestor eskisi gibi genç olmayı diler yine.

Bir zamanlar, Elislilerle kopan kavgada, Nestor öç almak için Hypeirokhos’un oğlu İtymoneus’u, sığırlarını güderken öldürmüştür; sonra elli sürü sığır, domuz, koyun ve keçiyi alıp, memleketi Pylos’a götürmüştür. Neleus, Elis’ten alacağı (Elis şehrinden olanlara Epeio’lı deniyor) olan Pylos’luların başbuğunu çağırmıştır. Pylos’ta bir avuç kadar kişi olduğunu çünkü Herakles’in bir zamanlar Pyloslu yiğitleri öldürdüğünü anlatır. Neleus’un on iki oğlundan geriye bir tek Nestor kalmıştır. Neleus, Nestor’un getirdiği malları paylaştırmıştır. Ancak onlar kurban keserken üçüncü gün, Epeiolar yanlarında iki silahlı Molionlu ile gelmiştir. Alpheios Irmağı kıyısında Pylos’a yakın Thryoessa adında bir kent olduğunu ve bu kenti yıkmaya geldiklerini Athena onlara önceden haber vermiştir. Ancak Neleus, oğlunun savaşmasını istemediğinden atları saklamıştır. Nestor, bu yüzden savaşa yaya katılmıştır; çünkü nasıl olsa Athena’nın kendisini koruyacağını düşünmüştür. Sonra Pyloslular ile Epeiolar arasında savaş başlamıştır. Nestor bir sürü kişi öldürmüş ve böylece Epeiolar kaçmak zorunda kalmıştır.

İşte Nestor gençken böyle bir yiğittir. Ama Akhilleus ordu yok olduğunda, çok dövünecektir. Nestor; Peleus’un sarayını ziyaret ettiğinde, Patroklos’un babası Menoitios’un da orada olduğunu ve Menoitios’un Patraklos’a verdiği öğütleri duyduğunu söyler. Nestor, savaşa gelmeye can atan Patroklos ile Akhilleus’u davet edince ikisinin de babaları bir sürü öğüt vermiştir. Aktor’un oğlu Menoitios, Patroklos’a, soyca Akhilleus’tan aşağı olmasına rağmen ondan daha yaşlı olduğunu ve ona yol göstermesi gerektiğini öğütlemiştir. Oysa şimdi Patroklos, bu öğütleri unutmuştur. İşte bunları Akhilleus’a anlatıp, arkadaş öğüdüyle onu doğru yola sokmasını ister. Eğer Akhilleus, anasının anlattığı alınyazısından kaçmak istiyorsa; Patroklos ile Myrmidonların savaşmasına izin verebileceğini belirtir. Böylece Danoalar, onların savaşa katılması ile yüreklenecektir. Ayrıca, Patroklos, Akhilleus’un silahlarını kuşanırsa, Troyalılar Akhilleus’un savaşa geri döndüğünü düşünerek korkacaktır. Böylece Akhalar’a biraz olsun gün yüzü doğacaktır.

Nestor’un konuşmasının üzerine, Patroklos üzgün üzgün gemilere koşar; yolda yaralanmış Eurypylos’u görür ve Akhaların Hektor’u def edip edemeyemeceğini sorar. Eurypylos ise artık bir umut kalmadığını anlatır. Patroklos’tan yardım ister. Hekim Makhaon yaralanmıştır. Ama sentor Kheiron’dan ders almış Akhilleus, Patroklos’a hekimliği öğretmiştir. Bu yüzden, Patroklos’un kendisine yardım edebileceğini belirtir.

Akhilleus’un yanına, Nestor’un dediklerini iletmeye gittiğini söyler Patroklos ama onu burada böyle bırakmaya gönlü razı olmaz. Böylece, Eurypylos’u tedavi etmeye başlar.

Bir önceki bölüm için tıklayınız.

Bir sonraki bölüm için tıklayınız.

Achilles Introduced to Nestor, By Joseph-Désiré Court, ca. 1820

Önerilen makaleler