İlyada On Altıncı Bölüm Özet – Akhilleus’un izin vermesiyle, Patroklos savaşa dahil olur. Zeus’un oğlu Sarpedon’u öldürür. Zeus, oğlunun bedenini ülkesi Likya’ya götürür. Hektor, Apollon’un yardımı ile Patroklos’u öldürür.
Patroklos, ağlayarak Akhilleus’un yanına gider. Akhilleus onun neden annesine rahat vermeyen küçük bir kız çocuğu gibi ağladığını sorar. Kimsenin bilmediği bir haber mi almıştır. Babası Peleus ya da Aktor’un oğlu Meneitos’un yaşadığını bilmektedir, yoksa çok üzülecektir. O halde ağlamasının sebebi nedir? Akhalar, gemilerin yanında ölüyor diye mi ağlamaktadır. Kendisine sebebini söylemesini ister.
Patroklos, Akhalara acıdığı için ona kızmamasını ister. Diomedes, Agamemnon, Odysseus ve Eurypylos yaralıdır, niceleri de ölmüştür. Kendisinin öfkesine şaştığını söyler. Babası Peleus’tan ya da anası Thetis’tan geçmiş değildir bu taş yüreklilik. Onu deniz ve kayalar doğurduğu için böyle olmalıdır. Sonra, en azından silahlarını kendisine verip de Myrmidonlar ile savaşa gitmeyi teklif eder. Böylece Akhaların soluklanacağını belirtir.
Akhilleus duyduklarına üzülür. Annesi ona Zeus’tan bir haber getirmemiştir. Her şeyin suçlusu Agamemnon’dur, onu onur payını, Akhilleus’u küçük düşürerek almıştır. Olan olmuştur ama Patroklos’un teklifini kabul eder. Oraya gidip; Troyalıların, gemileri aleve vermelerini engellemesine izin verir. Ancak gidip de Troyalılarla savaşmamasını söyler, çünkü kendi şanına leke süreceğini belirtir. Troyalılar, gemilerin önünden çekilir çekilmez onun da geri dönmesini, asla onlarla savaşmamasını emreder. Örneğin Apollon, Troyalıları sevmektedir ve her an onun kaşısına çıkabilir.
Onlar böyle konuşurken, Aias artık bunalmıştır. Troyalıları, daha fazla gemilerden tutamamaktadır.
Sonra Homeros, Musalara seslenir ve onlara, ateşin nasıl gemilerin üzerine yağdığını sorar. Hektor, Aias’ın kargısını kırar ve ardından gemiyi ateşe verirler. Aias bunun tanrıların işi olduğunu sezer. Zeus, Troyalıları desteklemektedir ve Akhaların çabalarını boşa çıkarmaktadır. Akhilleus da ateşi görmüştür. Geri dönüşlerinin engellenmemesi için, Patroklos’a hemen hazırlanmasını söyler, kendisi de orduyu hazırlayacaktır.
Patroklos hazırlanır, silahlarını kuşanır.
Saldırgan kargılarını aldı, avuçlarına tıpatıp uyan,
İlyada – 16. Kitap
kusursuz Aiakosoğlu’nun bir kargısı vardı ki, onu almadı,
ağır, kocaman, zorlu bir kargıydı bu,
sallayamazdı bu kargıyı Akhaların hiçbiri,
kullanmasını bir tek kişi, bir Akhilleus bilirdi,
Pelion Dağı’nın odunundan yapılmıştı bu kargı,
Kheiron getirmişti onu Pelion’un bir doruğundan,
getirmiş vermişti sevgili babasına,
vermişti, yiğitlere ölüm saçsın diye.
Patroklos atları koşmasını buyurdu Automedon’a,
sıraları bozan Akhilleus’tan sonra
en çok saydığı adamdı Automedon,
savaşta çağrısını ossaat duyan tek adamıydı o.
Automedon koştu tezgiden atları boyunduruğa,
yel gibi uçan atları, Ksanthos’la Balios’u,
onları Zephyros yeline Kasırga Podarge doğurmuştu,
otlarken bir çayırda, Okeanos Irmağı kıyısında.
Kusursuz Pedasos’u da sürdü koşuma,
Eetion’un ilini alırken Akhilleus getirmişti onu,
ölümlüydü, ama baş ederdi ölümsüz atlarla.
Akhilleus bir yandan orduyu hazırlar, Myrmidonlar aç kurtlar gibi savaşmaya hazırdırlar.
Akhilleus, elli gemi ile gelmiştir. Her geminin elli kürekçisi vardır. Beş tane güvendiği adamı komutan seçmiştir.
Birincisi; Zeus’un oğlu Sperkheios ile Peleus’un kızı Polydore’un çocuğu Menesthios’tur. Boros’un oğlu olarak da anılır. Çünkü, Boros Perieres’in oğludur ve Polydore’yi bir sürü armağan vererek almıştır.
İkincisi ise, Phylas’ın kızı Polymele ile Argos’u öldüren tanrı Hermes’in oğlu Eudoros’dur. Hermes, Polymele’yi, Artemis korosunda görmüştür ve o anda onunla beraber olmuştur. Doğum sancılarını getiren Eileithuia, Eudoros’u doğurttuğunda, Aktor’un oğlu onla evlenmiştir. Phylas da kendi oğlu gibi bakmıştır ona.
Üçüncüsü ise Maimalos’un oğlu Peisandros’dur ve Akhilleus’tan sonra en iyi ikinci adamdır. Dördüncü, Phoiniks’tir. Beşinci ise Laerkes’in oğlu Alkimedon’dur.
Akhilleus, komutanlarını topladıktan sonra onlara bir konuşma yapar. Akhilleus, öfkesi yüzünden savaşı bıraktığında hepsi ona çok kızmıştır. Anası onu safra ile mi beslemiştir de böyle bir öfkeye kapılmıştır. Savaşmayacaklarsa dönmeyi talep eden bile olmuştur. Ama şimdi Troyalılar ile tekrar savaşma zamanıdır.
Böylece saflar sıkılaşır. Myrmidonların başında Patroklos ile Automedon vardır.
Akhilleus çadırına gider. Thetis alıp götürsün diye koyduğu sandığı açar. İçinde rubalar, kaftanlar, halılar vardır. Bir de sadece Akhilleus’un içebildiği kırmızı şarap vardır ve bu şarapla sadece Zeus’a sunu yapar.
Akhilleus, şarabı dökerek Zeus’a yalvarır.
“Dodonalı Zeus, Pelasg soyunun tanrısı,
İlyada – 16. Kitap
uzaklarda, soğuk kışlı Dodona’da hüküm süren,
çevresinde, ayaklarını yıkamaz, yerde yatar, sözcüleri oturan,
diye hitap eder. Nasıl onun dualarını dinleyip Akha ordusunu yere çaldıysa; şimdi Akhilleus gemilerin yanında kalırken, savaşa giden arkadaşlarına şan vermesini ve sağ salim dönmelerini ister.
Ama Zeus, Akhilleus’un bir dileğini kabul eder, ötekini etmez. Myrmidonlar, Troyalıları uzaklaştırabilecektir ama savaştan Patroklos sağ salim dönemeyecektir. Akhilleus, sağrağı sandığa koyar ve barakasının önünden savaşı izlemeye koyulur.
Myrmidonlar, Troyalılara saldırır. Patroklos, onları Akhilleus’u onurlandırmak ve Agamemnon’un Akhilleus’u hiçe saymasının sonuçlarını göstermek için mertçe savaşmalarını emreder.
Troyalılar, Akhilleus savaşa döndü sanıp, yürekleri titrer. Patraklos kargısını atar Protesilaos’un gemisinin gerisinde Pyraikhmes’i vurur. Pyraikhmes, Paionları, Aksios Irmağı kıyılarında bulunan Amydon’dan savaşa getirmiştir. İşte Pyraikhmes vurulunca Paionlular korkudan kaçışmışlardır.
Patroklos, Troyalıları gemilerin önünden püskürtmeyi başarır ve yanan ateşi söndürür. Troyalılar kaçışırken, her Akha önderi bir er öldürür.
Sonra, Patroklos Areilykos’u öldürür. Menelaos, Thoas’ı öldürür. Phyleus’un oğlu Meges, Amphiklos’u öldürür. Nestoroğullarmdan Antilokhos, Atymnios’u öldürür. Ama Atymnios’un kardeşi Maris bunu görünce öfkeyle kargısını Antilokhos’un üzerine sallar. Neyse ki Thrasymedes, ondan önce davranıp Maris’i öldürür. Böylece, iki kardeş, diğer iki kardeşi öldürerek Erebos’a gönderir. Amphiklos ve Maris, Amisodaros’un oğullarıdır ve Sarpedon’un arkadaşlarıdır. Amisodaros, zamanında Khimaira’yı beslemiştir.
Oileus’un oğlu Aias, Kleobulos’u öldürür. Peneleos ise Lykon’u öldürür.
Meriones, Akamas’ı öldürür. İdomeneus, Erymas’ı öldürür.
Böylece Troyalılar gerisin geri kaçmaya başlarlar. Patroklos, Peleus’a tanrılar tarafından armağan verilen ölümsüz atları sürerek, sıkı duran erlerin üzerine koşar.
Patroklos’un gönlü onu Hektor’a çekmektedir ama Hektor alandan uzaklaşmıştır.
Patroklos, Troyalıları duvar ile gemiler arasında sıkıştırıp öldürmeye başlar. Önce Pronoos’u, sonra Enops’un oğlu Thestor’u öldürür. Ardından Erylaos’u öldürür. Sonra da Erymas’ı, Amphoteros’u, Epaltes’i, Damastoroğlu Tlepolemos’u, Ekhios’u, Pyris’i, İpheus’u, Euhippos’u, Argeusoğlu Polymelos’u öldürür teker teker.
Sarpedon, Patroklos’un elinden ölenleri görünce Lykialılara kızar ve kendisinin bizzat bu adamın karşısına çıkacağını söyler. Arabasından atlar; Patroklos, Sarpedon’u görünce, o da arabasından atlar.
Zeus, karısı Hera’ya Sarpedon’un insanlar arasında en sevdiği ölümlü olduğunu belirtir ve bu şekilde Patroklos’un elinden ölmesine gönlünün razı gitmediğini söyler. Onu alıp da Lykia’ya kaçırmak istemektedir.
Buna karşılık Hera, böyle bir hile yapmaması gerektiğini belirtir. Çünkü savaşta bir sürü tanrının oğulları vardır ve hepsinin aynı şeyi yapabileceğini söyler. Ayrıca Sarpedon’un kaderi böyledir. Ama madem Sarpedon’u bu kadar sevmektedir, Patroklos onu öldürdükten sonra Ölüm ve Uyku’yu göndermesini ve onlarında Sarpedon’un ölüsünü Lykia’ya götürerek, halkının mezar inşa etmesini söyler.
Zeus, onu dinler ve oğluna saygı için kan damlaları akıtır yeryüzüne.
Patroklos ile Sarpedon birbirlerine yürürken; Patroklos, Sarpedon’un seyici Trasymedos’u öldürür. Sarpedon da Patroklos’u vurmaya çalışır ama onun yerine atı Pedasos’u öldürür. Patroklos’un seyisi Automedon, ölen atı dizginden keserek, diğer atları yola sokar.
Ardından Patroklos, Sarpedon’u öldürmeyi başarır. Sarpedon ölürken yoldaşı Glaukos’a seslenir. Lykialıları kışkırtıp kendi uğruna savaşmaya devam etmelerini ister. Bedenini de burada bırakmaları bir ayıp olacaktır.
Glaukos, Sarpedon’un yalvarışlarını duyar ve yüreği burkulur. Duvara tırmanırken, Teukros, Glaukos’u kolundan vurmuştur. Glaukos, tanrı Apollon’a yalvarır. Yarasını iyileştirmesini ister ki Sarpedon’un ölüsü için savaşabilsin. Apollon onu dinlemektedir ve hemen acılarını dindirir.
İyileşen Glaukos; Panthoosoğlu Pulydamas’a, Agenor, Aineas ve Hektor’un yanına gider. Glaukos, Hektor’a kızar. Bir sürü insan onun memleketi için ölmektedir. Şimdi gidip, Sarpeon’un ölüsünü kurtarmalıdırlar. Troyalılar da buna içerler.
O esnada Patroklos, Aiaslara seslenir. Duvarı ilk aşan Sarpedon’dur ve şimdi ölmüştür. Sıra onun ölüsünü alıp; silahlarını soymaktadır.
Böylece ölü için bir çatışma başlar. Zeus, oğlu için geceyi üzerlerine yayar.
Budeion kentinin kralı, Agakleos oğlu Epeigeus, zamanında akrabasını öldürdüğü için Peleus’un sarayına sığınmıştır. Sonra da Akhilleus ile birlikte İlyon’a savaşa gelmiştir. Tam Sarpedon’un ölüsünü alacakken, Hektor onu öldürür.
Patroklos buna çok üzülür ve İthaimeneus’un sevgili oğlu Sthenelaos’u öldürür.
Glaukos, Hellas’tan gelen Khalkon’un oğlu Bathykles’i öldürür.
Meriones, Troyalı Onetor’un oğlu Laogonos’u öldürür. Aineias, Meriones’i öldürmeye çalışır ama Meiones, kargıdan kaçar.
Zeus bu kargaşaya bakarken; Hektor’un hemen Patroklos’u öldürüp öldürmemesine karar veremez. En sonunda, Patroklos’un Hektor’u ve ordusunu bir kez daha püskürtmesine karar verir.
Zeus, Hektor’un yüreğini saldırma gücünden yoksun eder ve Troyalılar gerilemeye başlar. Böylece, Patroklos ve adamları Sarpedon’u silahlarından soyarlar.
Zeus o zaman, Apollon’a Sarpedon’u savaş alanından alıp; bedenini temizlemesini ister. Sonra ikiz tanrılar Uyku ile Ölüm’e verip, onu Lykia’ya geri götürmelidirler. Apollon, Zeus’un isteğini hemen yerine getirir.
Patroklos, bu esnada, Akhilleus’un ona verdiği öğütleri unutmuştur ve çılgınca saldırmaktadır. Çünkü Zeus yüreğinde onu savaşmaya kışkırtır. Arestos’u, Autonoos’u, Ekheklos’u, Megasoğlu Perimos’u, Epistor’la Melanippos’u, sonra da Elasos’u, Muilos’u, Pylartes’i öldürür.
Eğer Apollon müdehale edip de Patroklos’un ölümünü tasarlamasaydı; Patroklos’un eliyle Troya alınacaktır. Patroklos duvara üç kere tırmanır, üçünde de Apollon onu yuvarlar. Dördüncü denemesinde Apollon ona seslenir. Bırak Patroklos’un elinden, Akhilleus’un elinden bile Troya yıkılmayacaktır.
Apollon, Hekabe’nin kardeşi Dymas’ın oğlu — yani Hektor’un dayısı- Asios’a benzer. Asios, Sangarios kıyılarından gelmiştir ve Phrygia’da oturmaktadır. Bu şekilde Hektor’a, atlarını Patroklos’a doğru sürmesini öğütler.
Hektor, seyisi Kebriones’e atları kamçılayıp savaşa sürmesini emreder. Böylece, sonunda Patroklos ile karşılaşırlar. Patroklos, Priamos’un piç oğlu Kebriones’i taş atarak öldürür. Böylece, Hektor ile Patraklos Kebriones’in ölüsü için savaşmaya başlarlar.
Troyalılar Akhalar, Kebriones’in çevresinde kıyasıya savaşa girişirler. Sonunda, Akhalar ölçüsüz bir üstünlük elde ederler ve Kebriones’in silahlarını soymayı başarırlar.
Patroklos da Troyalılara kudurmuş gibi üç kere saldırır. Ancak dördüncü saldırışında, Apollon koyu bir bulutla kendini örtmüş bir şekilde Patroklos’un sırtına eliyle vurur. İşte o zaman Patroklos’un gözleri kararır.
Sonra, Akhilleus’a ait olan tolgayı Patraklos’un başından çıkarıp, Hektor’a atar. Zeus, Hektor’un ölümü için, tolgayı, Hektor’un taşımasını istemiştir. Apollon onun zırhını ve kalkanını da çözer.
Ardından Panthoosoğlu Euphorbos, Patroklos’a kargı saplar ama Patroklos’u öldüremez. Hektor, Patroklos’u görür ve ona kargısını saplar. Böylece Patroklos yere düşer.
Hektor ona seslenir. Hani onu öldürecektir ve Troya’yı yıkacaktır. Hektor, Troyalılar arasında üstündür ve hala Troyalıları korumaktadır. Akhilleus bile Patroklos’un işine yaramamıştır.
Patroklos son nefesi ile ona seslenir. Kendisini alt eden, silahlarını soyan Apollon’dur. Hektor gibi yirmi adam çıksaydı karşısına onları alt edebilirdi ama kendisini öldüren asıl kişi, Leto’nun oğlu Apollon olduğunu belirtir. İşte bu yüzden de Akhilleus ile Alakosoğlu onu tepeleyeceklerdir.
Böyle der ve Patroklos, Hades’e gider. Hektor ise kargısını bedeninden çıkarır ve Automedon’a saldırmak ister. Ancak Automedon onu görür ve kaçar.
Bir önceki bölüm için tıklayınız.
Bir sonraki bölüm için tıklayınız.