İlyada Dokuzuncu Bölüm Özet #9

Mitolojik Hikayeler İlyada Homeros
Share the article 👇

İlyada Dokuzuncu Bölüm Özet – Agamemnon bozgun yüzünden tedirgindir. Meclisi toplar ve Akhilleus ile barışmaya ikna olur. Odysseus, Aias ve Akhilleus’un hocasını, Akhilleus’e elçi olarak gönderir. Hem Briseis’i geri verecek hem de armağanlar verecektir. Ama Akhilleus kabul etmez.

Akhalar, bozgundan dolayı tedirgindir. Agamemnon, Yunanlı liderleri toplantıya çağırır.

Liderlere göz yaşları dökerek, Zeus’un bu savaşı kazanacağına söz verdiğini ama şimdi tam tersini yaptığını belirtir ve eve dönmelerini önerir. Diomedes sözü alır. Yunanlıların korkak olmadığını, kendisi gibi düşünenlerin İlyon’un sonunu getirene kadar savaşacağını söyler.

Hemen ardından, İhtiyar Nestor söze girer; Diomedes’i küçük oğlu gibi gördüğünü söyler ve Diomedes’in eksiklerini belirtir. Akşam yemek yiyip, duvara da nöbetçi dikmeyi önerir. Yedi kişilik liderlere bağlı, yüzer kişilik gruplar kurarlar. Bunlar duvar kenarına gidip nöbet tutmaya başlar, ateş yakıp yemek yerler.

Yaşlılar ise Agamemnon’un barakasına gider. Agamemnon, ne yemek istiyorlarsa onlara verir. Yemek yenilip bitince, Nestor yine söz alır. Agamemnon’a Zeus değnek verip, halkı yönetme hakkı tanımıştır. Ve şimdi, Agamemnon’a, Nestor öğüt verecektir. Herkes onu caydırmaya çalışsa da, tanrıların bile üstün saydığı Akhilleus’un payı olan Briseis’i almıştır. Yol yakınken kızı geri vermeyi teklif eder.

Akhilleus'un Eğitimi, Eugène Delacroix (French, 1798–1863), Getty Museum, İlyada Dokuzuncu Bölüm Özet
Akhilleus’un Eğitimi, Eugène Delacroix (French, 1798–1863), Getty Museum

Agamemnon, Nestor’a hak verir; ordulara bedel Akhilleus’a haksızlık yapmıştır. Bu yüzden ona aşağıdaki hediyeleri verecektir.

Çok ünlü armağanlar sayacağım işte size:
Ateşe değmemiş yedi tane üçayak.
On külçe altın, yirmi tane pırıl pırıl leğen.
Ödül kazanmış, sağlam ayaklı on iki at;
bu ödülleri ele geçiren bir adam ne fakir,
ne de altından yoksun sayılacak.
Yedi Lesboslu kadın vereceğim, elleri her işe yatan,
Akhilleus Lesbos’u aldığında ayırmıştım kendime,
güzellikte üstündüler öbür kadınlardan.
İşte onları vereceğim ona,
Briseis kız da olacak içlerinde

İlyada – 4. Kitap

Ayrıca, Briseis’e dokunmadığına dair yemin eder. Ardından, eğer İlyon’u yıkarsa Helene’den sonraki ilk yirmi güzel kadını da Akhilleus’a vereceği gibi, Akhilleus’un gemilerini altın ve tunçla dolduracağına söz verir. Dahası, memleketi Argos’a dönmeyi başarırsa, Akhilleus’u öz oğlu Orestes’e denk tutacaktır ve Khrysothemis, Laodike ya da İphianassa, yani üç kızından biriyle evlendirip damadı yapacaktır. Üstüne hiç bir babanın vermediği çeyizler verecektir Akhilleus’a. Vereceği çeyizleri ise şöyle anlatır:

Yedi tane de bakımlı il vereyim,
Kardamyle’yi, Enope’yi, yemyeşil Hire’yi,
kutsal Pherai’yi, engin çimenli Antheia’yı.
Güzel Aipeia’yı, bağları bol Pedasos’u,
hepsi deniz kıyısında, kutsal Pylos’a yakın.
Koyunu, sığırı bol insanlar oturur orda,
verecekler Akhilleus’a bir sürü şeyler,
sayacaklar onu bir tanrı gibi,
buyruğu altında bol vergi ödeyecekler.

İlyada – 4. Kitap

Dünya’da yola gelmeyen, inatçı tek tanrı Hades’tir ve onu da hiç kimse sevmez. Akhilleus’a her dediğini verecektir, yeter ki Akhilleus inadından dönsün ve savaşmayı kabul etsin.

Akhilleus'un Kheiron Tarafından Eğitimi, Donato Creti, İlyada Dokuzuncu Bölüm Özet
Akhilleus’un Kheiron Tarafından Eğitimi, Donato Creti

Nestor duyduklarına sevinir ve haberi Akhilleus’a iletmek için Phoiniks (Akhilleus’un eğitmeni), büyük Aias (Akhilleus’un kuzeni), Odysseus, haberci Eurybates’le Odios’u seçer. Tanrılara şarabı tastan dökerek sunarlar, ve ardından hep birlikte şarap içerler. Nestor, Odysseus’u, inatçı Akhilleus’u savaşmaya ikna etmesi için sıkı sıkı tembihler. Gitmeden önce Aiakos’un torunu Akhilleus’u ikna etmek için hep birlikte dua ederler.

Akhilleus, çadırında çalgısı ile yiğitlik türküleri söylerken, Patroklos onu dinlemektedir. Gelenleri fark edince, Akhilleus ayağa kalkıp onları karşılar. Patroklos’a, “Menoitiosoğlu” diye seslenerek şarap karmasını emreder; çünkü gelen misafirlerin hepsini sevmektedir.

Automedon ile Akhilleus ise bir yandan etleri hazırlamaya başlarlar. Sonra ekmekleri, eti ve şarabı dağıtarak yemeye koyulurlar.

Odysseus sözü alır. Şölen için gelmediklerini, Troyalıların onları kıstırdığını ve Hektor’un saldırmak için yarını beklediğini anlatır. Zeus, kesinlikle Troya’yı desteklemektedir. Gün doğar doğmaz, Troyalılar, Akhaları katledecektir. Ordunun, Akhilleus’un yardımına ihtiyacı vardır. Babası Peleus, oğlu Akhilleus’u uğurlarken kavgalardan uzak durmasını, yumuşak olmasını öğütlemiştir. Babasının öğüdünü hatırlamasını ve öfkesini bırakmasını ister. Sonunda, sırasıyla Agamemnon’un vaat ettiği hediyeleri saymaya başlar. Bunları kabul etmezse, Akhalara acımasını ve eğer Hektor’u yenerse kazanacağı ünü hatırlatır.

Akhilleus'un Eğitimi, James Barry, 1772, Yale Center British Art, İlyada Dokuzuncu Bölüm Özet
Akhilleus’un Eğitimi, James Barry, 1772, Yale Center British Art

Akhilleus lafı hiç dolandırmayacağını belirtir. Yıllardır Agamemnon için savaşmıştır ve onun için toplamda yirmi üç şehri yıkmıştır. Ama Agamemnon hep kendine daha fazla pay almaktadır. En sonunda, sevdiği kadını elinden almıştır. Üstüne üstlük, İlyon’a gelme sebepleri nedir? Helene’dir. Bir adam, karısını sevmelidir. Akhilleus, karısını kargısı ile kazanmıştır ama Agamemnon oyun oynayıp elinden almıştır onu. Akhilleus savaşırken, Hektor surların dışına çıkamamıştır ama şimdi Troya ordusu, Yunan gemilerine kadar ilerlemiştir. Sonra bir gün Hektor ile karşı karşıya geldiğini hatırlar, ama Hektor onun elinden güç bela kaçmayı başarmıştır. Şimdi tekrar düşündüğünde, Akhilleus, Hektor ile savaşmak istemediğini fark eder; yarın sabah gemilerini hazırlayıp Hellespontos’a indirecektir. Kendi memleketini bırakıp buraya geldiğine pişmandır. Agamemnon istediği kadar hediye verse de, kızı Afrodit’ten güzel olsa da, hiçbir hediyeyi kabul etmeyecektir. Memleketine dönüp oradan bir kız bulup evlenecektir. İlyon ya da Apollon’un Tapınağı Pytho’daki altınlar, yaşamaktan daha önemli değildir. Annesi Thetis, bir zamanlar Akhilleus’a iki farklı kader yolu olduğunu söylemiştir.

Anam, gümüş ayaklı Thetis, bana demişti:
İki ayrı kader götürecek beni ölüme;
burda kalır, savaşırsam Troya’nın çevresinde,
tükenmez bir ün var, dönüş yok.
Dönersem yurduma, sevgili baba toprağına,
ünüm olmasa da çok yaşayacağım,
ölüm öyle çabucak gelip çatmayacak

İlyada – 4. Kitap

İlyon’da kalırsa ünlü olacaktır ama ölecektir Akhilleus. Bu yüzden evine geri döneceğini bildirir. Ardından, eğitmeni Phoiniks’i isterse memleketine geri götürebileceğini ekler.

Akhilleus'un Eğitimi, Benigne Gagneraux, İlyada Dokuzuncu Bölüm Özet
Akhilleus’un Eğitimi, Benigne Gagneraux

Phoiniks ağlayarak konuşmaya başlar. Eğer bu kadar dönmeyi kafaya koyduysa, ondan ayrılamayacağını belirtir. Peleus, Akhilleus henüz bir çocukken onu bu savaşa gönderdiğinde, Phoiniks’i de yanında göndermiştir. Çünkü Akhilleus’un savaş deneyimi yoktur ve daha önce toplantılara katılmamıştır. Bu yüzden, şimdi tanrılar ona gençliğini vermeyi teklif dahi etseler, yine de Akhilleus’tan ayrılmayacağını belirtir.

Ardından hayat hikayesinden bahsedip, Akhilleus’u neden bu kadar sevdiğini açıklamaya çalışır. Phoiniks’in babası, annesini hiçe sayarak kendisine genç bir kadını eş olarak almıştır. Kocasının sadakatini yitiren annesi, oğlu Phoiniks’ten üvey anası ile beraber olmasını istemiştir. Böylece genç kadının, yaşlı adamdan iğreneceğini ummuştur. Phoiniks, annesinin dileğini yerine getirmiştir ama babası oğlunun işlediği günahı kısa sürede öğrenince, onu, Erinyslere (intikam tanrıçaları) havale ederek lanetlemiştir. Zeus ve Persephone, babasının adağını/dileğini yerine getirmiştir ve Phoiniks’in hiç çocuğu olmamıştır. Kızgın babası ile daha fazla yaşayamayan Phoiniks, memleketini terk edip Phthie’ye, Kral Peleus’un yanına yerleşmiştir. Peleus, Phoiniks’i çok sevmiş ve Phthie’nin ucundaki Dolopların Kralı yapmıştır. İşte hayat hikayesi böyledir ve bu yüzden Akhilleus’u kendi oğlu gibi sevmektedir.

Gün olur yanılır, suç işler insanlar,
güzel adaklar, sunularla yalvarırlar,
kurban yağlarıyla yumuşatırlar tanrıları.
Ulu Zeus’un kızlarıdır Yalvanlar,
topal, yüzleri buruşuk, gözleri şaşı,
koşarlar Suç’un arkasından dertli dertli,
ama güçlüdür, çevik ayaklıdır Suç.
Yalvarılardan çok önde koşar,
insanlara kötülük ede ede dolaşır yeryüzünü,
Yalvarılarsa yetişir, kötülüğü düzeltmeye kalkarlar.
Dinlerler kendilerine saygı gösterenleri,
onlara yardım ederler canla başla.
Kulak asmayan olursa, yalvarırlar Zeus’a,
Suç takılsın ona, ettiğini bulsun derler.

İlyada – 4. Kitap
Akhilleus'un Eğitimi
Akhilleus’un Eğitimi

Phoiniks, Akhilleus’a Agamemnon’u affetmesini öğütler; çünkü bir sürü hediye verecektir ona. Soylu adamları ona yalvarmak için göndermiştir üstelik. Bugüne kadar kimse onun öfkeli olmasına kızmamıştır. Öfkeli yiğitler üzerine nice masallar dinlediklerini belirtir. Hatırladığı bir olayı anlatmaktan kendisini alıkoyamaz. Aitollar Kalydon ilini savunurken, Oineus, bahçedeki taze meyveleri sunmadı diye Artemis kızmıştır. Diğer tanrılar, kurbanların tadını çıkarırken, Artemis payını alamamıştır; çünkü Oineus ya unutmuş ya da akıl edememiştir. Bunun üzerine Artemis bir yaban domuzunu bahçeye salmış ve hayvan bahçeyi talan etmiştir. Oineus’un oğlu Meleagros, avcılar ve köpeklerle yabandomuzunu öldürmeyi başarmıştır. Bu sefer Artemis, bu canavar domuzun postunu kimin alacağını sormuştur; Kuretler mi Aitollar mi? (Oineus; Meleagros, Tydeus ve Deianeira’ nın babası, Kalydon Kralı. Bellerophontes’i konuklar) Böylece Kuretler ile Aitollar arasında savaş çıkmıştır.

Meleagros sayesinde, Kuretler savaşı kaybetmektedir. Ama bir gün Meleagros, anası Althaia’ya küsmüş ve Euenoskızı Marpesso ile İdes’in kızı olan karısı Kleopatra’nın yanında oturmuştur. Kleopatra’nın babası İdes bir zamanlar Marpesso için Apollon’a bile yayını kaldırmıştır; bu yüzden Apollon Marpesso’u kaçırmıştır. Kleopatra’nın bahtı da anası tıpkı Marpesso benzermiş, bu yüzden ona Alkyone derlermiş ve annesi kaçırıldığından beri ağlarmış. İşte Meleagros, anasının dediklerine içerlemiş; Kleopatra’nın yanına oturmuş ve savaşmayı reddetmiş.

Kardeşlerinin ölümüne yanar anası,
hiç durmadan ona dua eder, diz çöker,
gözünün yaşıyla ıslatır bağrını, ellerini bereketli toprağa vurur,
seslenir Hades’e, korkunç Persephone’ye,
bağırır, oğlumun canını alın, der.
Karanlıklarda dolaşan Erinys, taş yürekli,
duyar sesini Erebos’un ta dibinden,
başlar kapılar önünde bir patırtı, bir gürültü.
Duvarlar ok yağmuruna tutulur.
Meleagros’a yalvarır Aitolların yaşlıları,
en saygılı duacıyı gönderirler ona,
ne olur, derler, gelsin korusun ilimizi,
güzel Kalydon Ovası’nm en verimli yerinde
elli dönümlük bir toprak ayırsın kendisine,
yarısını bağ yapsın, yarısını tarla, derler.
At sürücüsü Oineus da çok yalvarır,
yüksek tavanlı odasının eşiğine çıkar,
sağlam kapıları sarsar, yakarır oğluna.
Kız kardeşleri, ulu anası yalvarır biteviye.
Oysa Meleagros’un inadı inattı.

İlyada – 4. Kitap

Hiçbiri Meleagros’u ikna edememiştir. Bir gün Kuretler artık kulelere tırmanmaya başlamıştır ve bütün şehri kısa sürede yıkacaklardır. Karısı ağlamaya başlamış, çünkü Kuretlerin erkekleri öldürüp şehri ateşe vereceğini bilmektedir. Meleagros, karısının ağlayışına üzülmüş ve en sonunda savaşarak, Aitolları kurtarmıştır. İşte Akhilleus da böyle bıçağın kemiğe dayanmasını beklememelidir.

Akhilleus, böyle saygı görmeyi istemediğini, Phoiniks’in de o adamı saymaması gerektiğini söyler. Ardından, Phoiniks’in yanında kalmasını ister bir kez daha, çünkü yarın sabah yola çıkacaktır. Patroklas’a göz kaş işareti yaparak, döşek sermesini emreder.

Giuseppe Cades — Achilles in his Tent with Patroclus, Playing a Lyre, surprised by Ulysses and Nesto
Giuseppe Cades — Achilles in his Tent with Patroclus, Playing a Lyre, surprised by Ulysses and Nesto

Akhilleus’un ikna edemeyeceklerini anlayan Telamon oğlu Aias, Odysseus’a gitmenin iyi olacağını söyler. Tek bir kız için Akhilleus’un böyle öfkelenmesine anlam veremez.

Akhilleus, hala sinirli olduğunu belirtir ve Agamemnon’a, Hektor, Myrmidonların yani kendi barakasına gelmediği sürece savaşmayacağını söylemesini ister.

Böylece misafirler ayrılırlar. Patroklos, Phoiniks için yatak serdirir.

Akhilleus ise kendi döşeğine geçer. Lesbos’dan Phorbas’ın kızı Diomede yatağındadır. Patroklos ise diğer uçta yatmaktadır; Enyeus ili Skyros’tan getirdiği İphis adlı kadın da onun yanındadır.

Haberciler geri dönünce; Agamemnon, Odysseus’a Akhilleus’un öfkesinin geçip geçmediğini sorar. Odysseus, Akhilleus’un öfkesinin dinmediğini, aksine arttığını, bu yüzden yarın döneceğini söyler. Yaşlı Phoiniks de yatıya kalmıştır ve isterse o da dönecektir.

Diomedes sözü alır, Agamemnon’a hitap eder. Akhilleus’a böyle armağanlar vererek onun burnunu daha da büyüttüğünü söyler. En iyisi yatıp uyumaktır. Yarın yine de savaşacaklardır.

Ve herkes uykuya çekilir.

Bir önceki bölüm için tıklayınız.

Bir sonraki bölüm için tıklayınız.

Önerilen makaleler