İlyada Birinci Bölüm Özet – Homeros Akhilleus ile Agamemnon’un arasının nasıl bozulduğunu anlatacaktır. Khryses, kızını kurtarmak için değerli armağanlarla gelir. Ama Agamemnon reddedince, Apollon orduya veba salgını gönderir. Kahinin önerisi üzerine Agamemnon kızı babasına teslim eder. Ancak küstahça komutanlarından birinin hakkı olan kadını ister. Bu yüzden Akhilleus onunla kavga eder ve onun için savaşmayı reddeder.
Homeros, İlyada’yı yukarıdaki dizelerle açar. İlham perileri Musalara seslenir ve Akhilleus’un öfkesinin sebebini, Agamemnon ile aralarının nasıl açıldığını sorar ve ardından hikayeyi anlatmaya koyulur.
Troya Savaşı, tam on sene sürer. İlyada ise savaşın onunca senesinde elli bir günlük kısmı anlatır. Troya surlarının önüne konuşlanmış Yunan ordusu, savaş süresince çevre illeri yağmalamıştır ve onur payı olarak bu şehirlerden getirdikleri kadınları paylaşmıştır. Akhilleus’un onur payı Briseis iken, Agamemnon’un onur payı Apollon’un rahibi Khryses‘in kızı Khryseis‘tir.
Rahip Khryses, kızını Akhaların elinden kurtarmak için değerli kurtarmalıklarla Yunan karargahına gelir ve kızını geri ister. Ancak Agamemnon, rahibi küstah bir şekilde reddeder ve gönderir. Hakarete uğramış bir şekilde reddedilen rahip Khryses, tanrısı Apollon‘a şöyle yakarır:
“Ey Khryse’yi, kutsal Killa’yı koruyan, gümüş yaylı,
İlyada Bölüm 1, Homeros
Tenedos’un güçlü kralı, Smintheus, dinle beni,
bir gün sana yaraşır bir tapmak yaptıysam,
boğaların, keçilerin yağlı butlarını yaktıysam senin uğruna,
şu dileğimi tezelden yerine getiriver:
Gözyaşlarımın öcünü al Danaolardan, oklarınla.”
Tenedos, Bozcaada’dır. Khyrse ve Killa’nın tam olarak neresi olduğu bilinmez. Çanakkale’de Gülpınar Beldesinde yer alan Apollon Smintheus Tapınağı, İlyada Destanı’nın kabartmaları ile ünlüdür ve Apollon’un salgın getiren tanrı özelliği ön plana çıkar.
Rahibin yakarmasını duyan tanrı Apollon yeryüzüne iner. Dokuz gün boyunca önce hayvanları sonra insanları ok yağmuruna tutar ve onları salgınla kırar. Tanrıça Hera, Yunanlıların tarafını tutmaktadır ve onların salgınla kırılmasına çok üzülür. Böylece Akhilleus’u yönlendirir ve onuncu gün Akhilleus, orduyu meydanda toplar. Agamemnon’a bir biliciye danışmasını ve Apollon’un öfkesinin sebebini öğrenmeyi teklif eder.
Ordunun ünlü kahini Kalkhas’tır. Apollon, Kalkhas’ı bilicilik yeteneği ile ödüllenmiştir. Akhalar, Kalkhas’ın bu yeteneği sayesinde İlyon’a gelmeyi başarmıştır. Kalkhas, Apollon’un öfkesinin sebebi söylediğinde başına geleceklerden korkar ve Akhilleus’un kendisine destek olup olmayacağını sorar. Akhilleus korkmadan sebebi söyleyebileceğini dile getirir. Böylece Kalkhas, Agamemnon Khryseis’i geri vermediği için Apollon’un öfkelendiğini bu yüzden yüz sığır kurban etmesi gerektiğini belirtir.
Agamemnon duyduklarına çok sinirlenir ve şimdiye kadar Kalkhas’ın ağzından hiç iyi bir şey çıkmadığını belirtir. Agamemnon’a göre kölesi Khryseis, asıl karısı Klytaimnestra’dan üstündür ama yine de Khryseis’i babasına geri verecektir. Ancak ordunun kumandanı olarak onur payı olmamasını kendisine yediremez ve ordunun diğer komutanlarından armağan ister.
Agamemnon’un yeni talebi karşısında öfkelenen Akhilleus, Agamemnon’un gözü doymayan bir adam olduğunu söyler, kimsenin elinde ona verecek yedek bir armağan yoktur ama Zeus, Troya’yı yağmalamaya izin verirse, Akhalar yani Yunanlılar Agamemnon’a daha fazla armağan verecektir.
Ancak Agamemnon paysız bırakılmayı kabul etmez. Akhilleus, Aias ya da Odysseus‘un onur payı olan kadını alacağını söyler. Kiminkini alacağını tartışmadan önce Apollon’a kurbanları adayacaktır.
Akhilleus, Agamemnon’un küstahlığına çok öfkelenir ve ona sövüp sayar. Troyalıların Akhilleus’a bir zararı dokunmamasına rağmen, Akhilleus sırf Agamemnon ve kardeşi Menelaos ün salsın diye İlyon’a gelmiştir. Savaşta en çok Akhilleus yorulur ama en fazla payı Agamemnon alıp durur. Daha fazla bu haksızlıkları kabul etmeyeceğini ve memleketi Phthie‘ye döneceğini duyurur.
Agamemnon, Akhilleus’un isterse gidebileceğini söyler; çünkü Zeus ve diğer Yunan/Akha komutanları Agamemnon’un arkasındadır. Tüm kralların içerisinde en çok iğrendiği kişi Akhilleus’tur. Eğer kendi onur payı Khryseis‘i verecekse, karşılık olarak Akhilleus’un onur payı Briseis‘i alacaktır. Böylece Akhilleus’un kendisinden korkması gerektiğini belirtir.
Akhilleus o kadar öfkelidir ki Agamemnon’u şuracıkta öldürüp öldürmemek arasında kalır. Hera, tanrıça Athena‘yı yeryüzüne gönderir. Athena sadece Akhilleus’a görünür ve onu yatıştırır. Eğer kendisini tutarsa, daha değerli armağanlara sahip olacağını söyler ve Akhilleus öfkesini yatıştırır.
Yine de Akhilleus, Agamemnon’a sövüp saymadan duramaz. Akhaoğullarının elinde taşıdığı değneğe yemin eder ve daha fazla savaşmayacağını belirtir. Agamemnon’un ordusu Troya komutanı Hektor‘un ordusu karşısında kırılacaktır. O zaman Agamemnon, Akhaların en iyisine hakaret etmenin sonucunu görecektir.
Ordudaki en yaşlı ve bilge komutan Pylos kentinin kralı Nestor‘tur. İki nesil görecek kadar yaşamıştır ve ayağa kalkıp konuşmaya başlar. Agamemnon ve Akhilleus arasındaki kavganın, Troyalıları mutlu edeceğini belirtir. Bir zamanlar hepsinden daha yiğit olan Perinthoos (Lapith), Dryas (Lapith), Kaineus (Lapith), Eksadios (Lapith), Polyhemos ve Theseus (Atinalı) gibi kahramanlarla arkadaş olduğunu anlatır. Bu kahramanlar dünyadaki en güçlü adamlardır ve onlar bile kendisine danışıp, sözünü dinlemişlerdir. Bu yüzden şimdi söyleyeceklerini dinlemelerini önerir. Agamemnon, Akhilleus’un onur payını almamalı, Akhilleus ise bir kralla kafa tutuşmamalıdır.
Agamemnon, Nestor’un söylediklerine hak verir ama Akhilleus, kendisini herkesten üstün görmektedir ve herkese buyurmaktadır. Buna karşılık Akhilleus, Agamemnon’a daha fazla boyun eğmeyeceğini söyler. Böylece toplanan ordu barakalarına dağılır. Akhilleus da kendi barakasına döner.
Agamemnon, Khryseis’i babasına gönderir, Apollon’a adanacak kurban için Odysseus’u görevlendirir ve adak gemisine gönderir. Sonra da habercileri Talthybios’la Eurybates’e Briseis’i alıp getirmelerini buyurur.
Akhilleus, Agamemnon’un habercilerini görünce, Briseis’i almaya geldiklerini anlar. Patroklos’a kızı hazırlayıp habercilere teslim etmesini söyler. Bir yandan da Agamemnon’a sövüp saymaya devam eder.
Briseis teslim edildikten sonra Akhilleus deniz kıyısına oturur ve deniz tanrıçası olan annesine seslenir. Agamemnon’un kendisini küçük düşürdüğünü ve Zeus’un kendisine ün bağışlamasını diler. Annesi Thetis denizden çıkarak oğlunun yanına gelir ve olup biteni sorar. Akhilleus, az önce yaşananları annesine özetler ve gidip Zeus’a kendisine ün bağışlaması için yalvarmasını rica eder. Thetis, bir zamanlar Hera, Poseidon ve Athena’nın, Zeus’a karşı ayaklandığını ve ona zincir vurmaya kalktıklarını anlatır. Ancak Thetis, yüz kollu dev Briareus’u (Aigaion diğer adı) çağırmış ve onları engellemiştir. İşte Thetis, yaptığı bu iyiliği hatırlatarak Zeus’tan oğluna yardım etmesini rica edecektir. Zeus, Akhaları talan etmelidir ki Agamemnon, Akhilleus’u küçük düşürmesinin sonucunu görmelidir.
Thetis ağlaya ağlaya konuşur. Biricik oğlu Akhilleus’un kısacık ömrü vardır ve bu kara günlerini görmek onu mutsuz eder. Zeus ve tüm tanrılar, Yüzüyanıklara şölene gitmiştir ve Zeus, on iki gün sonra tunç eşikli sarayına dönecektir. Zeus döner dönmez Thetis, Zeus’a gidip yalvaracaktır. Bu esnada Akhilleus’un savaşmamasını, gemilerinin yanında kalmasını öğütler ve gider.
O sırada Odysseus, Khryseis’i babasına götürür ve tanrıyı yatıştırmak için kurbanlar adamak istediklerini söyler. Rahip Khryses, Apollon’a salgını durdurması için yalvarır. Ardından gerekli ritüelleri yaparak, tanrıya adaklar adarlar ve şölen yaparlar.
On iki gün sonra, Thetis Olympos’un doruğunda diğer tanrılardan uzakta oturan Zeus’un yanına gider. Zeus’a yakarır ve Akhaların oğlu Akhilleus’u yüceltmesini ister. Hera’nın problem çıkaracağından korkan Zeus, yine de Thetis’e söz verir. Böylece Thetis, denize döner. Zeus diğer tanrıların arasına katılır.
Hera, Zeus’u görür görmez olan biteni anlar ve kendisine danışmadan karar vermesine söylenir. Zeus, her kararını, karısı olsa bile onla paylaşamayacağını, bunların ona ağır geleceğini belirtir. Hera, Zeus’u her zaman canının istediğini yapmakla suçlar. Thetis’in Zeus’u ikna ettiği bellidir. Zeus, Akhilleus için Akhaların talan edilmesine izin verecektir. Zeus hiddetlenir. Hera’ya susup sözünü dinlemesini, ona vurmaya kalksa hiçbir tanrının yardım edemeyeceğini söyleyerek tehdit eder.
Hephaistos sözü alır ve annesi Hera’dan yana çıkar. Ölümlüler yüzünden böyle kavga ederlerse şölenlerinin tadı tuzu kalmayacağını belirtir. Ayrıca anası Hera da, babası Zeus’un gönlünü hoş tutması gerektiğini öğütler. Hephaistos, Hera’ya yardım etmek istemesine rağmen, Zeus ondan güçlüdür. Bir zamanlar Zeus, Hephaistos’u Olympos’tan aşağı fırlatmıştır ve Lemnos Adası’na (Midilli) düşüp, oranın yerli halkı Sintilerin onu yerden kaldırdığını anlatır.
Böylece şölenin eğlencesi kaçmadan, tanrılar eğlenmeye devam ederler.
Bir sonraki bölüm için tıklayınız.