Bütün mesele de bu değil miydi insanlık tarihinin. Hani Troya Savaşı öncesi, tanrıça annesi Aşil’i ziyaret ettiğinde aynı kaderi oğluyla paylaşmamış mıydı?
“Savaşa gidersen öleceksin ama dünya seni hatırlayacak. Gitmezsen uzun ve mutlu bir ömrün olacak ama torunlarından sonra kimse seni hatırlamayacak.”
Bu çıkmaz sadece Aşil’in değil tarihte yaşamış birçok kahramanın da canını sıkmıştı. Herkesin önünde Aşil gibi Troya Savaşı’na gidip kahraman olma şansı da yoktu tabi.
Herostratus, 21 Temmuz MÖ.356’da belki de tam olarak böyle düşünmüştü.
Dünyanın yedi harikasından biri kabul edilen Artemis Tapınağı, Antik Efes’in gözbebeğiydi. Tapınak, avcılığın, doğanın ve bereketin tanrıçası olan Artemis’e adanmıştı. Herostratus’un nereli olduğunu bilmiyoruz. Serveti ya da nüfuzu yoktu. Ama tek bir arzusu vardı: “Tarih boyunca hatırlanmak…” Lakin, amacına ulaşmak için yapacaklarının sınırı yoktu.
MÖ.356 yılında Büyük İskender’in doğduğu gece, Herastratus şeytani planını gerçekleştirme kararı aldı. Karanlık kente çöktüğünde, Artemis Tapınağı’nı ateşe verdi. Tapınak, kısa sürede alevlerin içinde kaldı ve çarpıcı mimarisi paha biçilemez sanat eserleriyle birlikte yok oldu.
Herostratus’un amacı açıktı. Bu korkunç eylemi gerçekleştirerek sonsuza kadar kötü şöhret kazanacağına inanıyordu. Alçaklık ya da şan olsun, adını tarihe kazımaya çalışıyordu. Ve başarılı da oldu.
Tapınağın tahrip edilmesinden sonra Herostratus çabucak yakalandı ve mahkemeye çıkarıldı. Yetkililer bu tür eylemleri yüceltmenin yaratacağı tehlikenin farkındaydılar. Bu yüzden onu ölüme mahkûm ettiler. Kişisel kazanç uğruna benzer vandalizm eylemlerini caydırmak amacıyla, Herostratus adının tüm kayıtlardan silinmesine ve anılmasının yasaklanmasına da karar verdiler.
Adını tarihten silmeye yönelik bu çabalara rağmen, Herostratus’un hikayesi ne pahasına olursa olsun şöhret peşinde koşmanın yıkıcı sonuçlarına dair uyarıcı bir hikaye olarak dilden dile dolaşmaya devam etti. Artemis Tapınağı sonunda yeniden inşa edildi, ancak eski ihtişamını asla yakalayamadı.
Onu gören, onun hayat öyküsünün tamamını bilen son kişi binlerce yıl önce öldü. Ama adı ve dünyanın yedi harikasından birini yakışı asla unutulmadı.