Heraklesoğulları Özet, Euripides

Mitolojik Hikayeler Heraklesoğulları
Share the article 👇

Heraklesoğulları ya da Herakles’in Çocukları, Euripides‘in ilk kez MÖ 430 civarında sahnelenen bir Atina tragedyasıdır. Herakles’in çocuklarının (Herakleidae olarak bilinir) Eurystheus’tan korunma arayışlarını konu alır.

Heraklesoğulları eserinin, Peloponez Savaşı‘nın başlangıç döneminde yazıldığı ve antik Yunan düşünce yapısının bazı şüpheli yönlerini yansıttığı düşünülmektedir. Bu eski oyunun M.Ö. 427 yılında sahnelendiği ve oyun yazarının, savaşın etik yönleri üzerine düşüncelerini ifade etme niyetinde olduğu belirtilmektedir.

Bu eser, Euripides’in ‘Yakarcılar‘ adlı diğer etkili trajedileri arasında önemli bir yere sahiptir ve muhtemelen yazarın vatansever olarak adlandırılan dönemde, aynı zamanda Sparta’ya karşıt görüşlerini de dile getirdiği bir zaman diliminde yazılmıştır. Euripides, her Atina vatandaşı gibi savaşta zaferi arzu etmekle birlikte, barışın da onu mutlulukla doldurabileceğini ifade ediyor.

Bu trajedi, Atina’nın övgüsünü anlatan bir hikaye gibidir. Kral Demophon ve Marathonlu yaşlılar, savaşta evlerini kaybeden Herakles’in çocuklarını kabul ediyor ve Atina’nın cömertliğini ve yüksek ahlaki değerlerini vurguluyorlar. Oyun aynı zamanda, adil yönetim ve sanatların gelişimi için uygun koşulların sağlanmasının gerekliliğini ve şehirlerinin korunmasının kutsal bir sorumluluk olduğunu vurgulayarak yurtseverlik duygularına hitap ediyor. Ayrıca iç savaş gibi durumların ahlaki bozulmaya neden olabileceğine ve bu tür durumların engellenmesi gerektiğine dikkat çekiyor.

Euripides, bir şehrin sığınmacılara karşı sorumluluklarını, savaş esirlerine nasıl davranılması gerektiğini ve bireyin toplum yararına kendini feda etme ya da kurban olma konularını işliyor. Tarih öncesine dayanan bu geleneği yücelterek yurtseverlik belirtisi olarak sunuyor. Euripides bu temayı ‘Iphigenia Aulis’te‘, ‘Fenikeli Kadınlar’, ‘Hekabe‘ ve ‘Troyalı Kadınlar‘ adlı eserlerinde de işlemiştir.

Euripides, eserlerinde insanları idealleştirmeden, onların gerçek halleriyle tasvir etmeye dikkat eder. Karakterlerin durumlar değiştikçe nasıl radikal bir değişiklik gösterebileceklerini sergilemekten kaçınmaz. Örneğin, Herakles’in çocuklarının çaresizlik içinde sığınak arayışlarını ve acıma dilenmelerini tasvir ederken, zamanla gelişen koşulların Herakles’in annesi Alkmene’nin esir alınmış düşmanın ölümünü talep etmesine nasıl yol açtığını gözler önüne serer.

“Heraklesoğulları” ise Euripides tarafından kaleme alınmış ve günümüze ulaşan en kısa trajedidir. Bu eserin özlü oluşu ve Makaria’nın konuşmasının kısa ve anlamı belirsiz oluşu, Stoabios’un esere ait olduğunu düşündüğü ve kaydettiği belirsiz dizelerle desteklenmektedir.

Karakterler

  • İolaos – Herakles’in yeğeni ve silah arkadaşı
  • Haberci – Eurystheus’un habercisi
  • Koro – Marathonlu yaşlılar
  • Demophon – Atina kralı ve Theseus’un oğlu
  • Makaria – Herakles’in kızı
  • Alkmene – Herakles’in annesi
  • Hizmetçi – Herakles’in oğlu olan Hyllos’un hizmetçisi
  • Eurystheus – Argos Kralı
Herakles ve çocuğu Telephos. Mermer, M.Ö. 4. yüzyıla ait bir Yunan orijinalinden MS 1.-2. yüzyıla ait Roma kopyası. İtalya, Tivoli'de bulunmuştur. Louvre Müzesi (Heraklesoğulları)
Herakles ve çocuğu Telephos. Mermer, M.Ö. 4. yüzyıla ait bir Yunan orijinalinden MS 1.-2. yüzyıla ait Roma kopyası. İtalya, Tivoli’de bulunmuştur. Louvre Müzesi (Heraklesoğulları)

Prolog

Sahne, Atina yakınlarındaki Marathon kentinde bulunan Agoraios’ta (Agora’da bulunan ve Agora’yı koruyan tapınak) açılır. İolaos, yanında Herakles’in küçük oğulları ile tapınağa sığınmıştır. Herkesin başında, sığınmacı olduklarını gösteren çiçeklerden yapılmış taçlar vardır.

İolaos, bazı insanların herkese adil davrandığını bazılarının hırslı olduğunu söyler. Argos’ta huzur içinde yaşayabilecekken, onuru ve akrabalık bağları yüzünden Herakles’e yardım etmiş ve hayatı boyunca eziyet çekmiştir. Herakles öldükten sonra, İolaos rahat rahat yaşayabilecek iken, Herakles’in çocuklarına kol kanat germiştir. Argos kralı Eurystheus, onların peşindedir. Bu yüzden sürgün olmuşlar ve tüm Hellas’ı dolaşarak, kentlere sığınmışlardır. Lakin, Eurystheus onların yerini öğrenir öğrenmez, elçiler göndererek, şehri tehdit etmekte ve sığınmacıları talep etmektedir. Bu kentler, Argos gibi bir kenti düşman edinmek istemediğinden, İolaos ve çocukları kovar durur. Böylece, İolaos, Herakles’in akrabası olan Theseus’un iki oğlunun yönettiği Atina sınırlarına gelmiştir. İolaos, Herakles’in oğulları ile birlikteyken, Herakles’in annesi Alkmene kızlarla birlikte tapınaktadır. Kızları, halkın önünde bekletmek istememişlerdir. Bu esnada, Herakles’in en büyük oğlu Hyllos, Atina’dan kovulurlarsa diye yeni bir sığınma yeri aramaktadır.

Sahneye haberci girer. İolaos ve çocuklar korku içinde sarılırlar. Haberci, bu ülkenin onlara yardım etmeyeceğini ve bir an önce Argos’a gitmeleri gerektiğini söyler. İolaos izin vermeyince, haberci zorla çocukları alıp götürmeye çalışır. İolaos, tapınağa sığındıklarını belirterek, halktan yardım ister.

Parados

Marathon yaşlılarından oluşan koro gelir ve gürültünün sebebini sorgular. İolaos, kendini tanıtır ve olan biteni açıklar. Haberci, sağduyulu davranıp başlarına bela gelmemesi için çocukları teslim etmelerini önerir. Ancak koro, özgür bir ülkede böyle davranamayacaklarını, önce ülkenin kralıyla konuşması gerektiğini haberciye hatırlatır.

I. Epeisodion

Sahneye Atina kralları Demophon ve Akamas girer. Demophon kargaşanın sebebini sorar ve koro kısaca açıklar. Haberci sözü alır. Argos’tan geldiğini ve Eurystheus’un kendisini gönderdiğini belirtir. Her ülkenin kendi yasası vardır ve bu yasaları uygulamakta özgürdür. Argos’ta bu çocuklar ölüme mahkum edilmelerine rağmen kaçmışlardır. Bir sürü ülkeye sığınmışlar ve her ülkeye aynı şeyi söylemiştir. Eğer çocukları vermezlerse Argos o ülkeye savaş açacaktır. Verirlerse dostu olacaktır. Hiçbir ülke, Argos’u karşısına almayı göze alamamıştır. Aynısını Demophon’a da önerir. Savaşmaya kalkarsa halkını nasıl ikna edecektir? Birkaç çocuk için Atinalıların ölmesine nasıl göz yumacaktır? Güçlüyle dost olabilecekken, zayıfların dostluğunu tercih etmemesini önerir.

İolaos sözü alır. Atina’nın yasalarına göre, karşılık vermeye hakkı olduğunu belirtir. Argos’tan sürülmelerine rağmen, Argos’a geri götürmeye çalışmalarını anlayamadıklarını dile getirir. Burası Trakhis ya da küçük bir Akhaya kenti değildir. Özgür Atina devletidir. Ayrıca, Pelops’un oğlu Pittheos, Pittheos’un kızı Ethra, Ethra’nın oğlu Theseus ve Theseus’un oğulları Akhamas ve Demophon’dur. Bu çocukların soyu ise Pelops’un kızı Alkmene, Alkmene ve Zeus’un oğlu Herakles ve Herakles’in çocukları gelir. Kısacası Demophon ve Akamas, Herakles’in çocukları ile akrabadır! Ancak yardım etmeleri için sadece akrabalık durumu söz konusu değildir. İolaos ve Herakles’e, amazon kemerini almak için Theseus eşlik etmiştir. Theseus, yeraltında mahsur kaldığında, Herakles onu oradan çıkarmıştır. Bu iyiliğin borcunu, Demophon ve Akamas’ın ödemesi gerektiğini belirtir. Onlara yardım etmeleri için yalvarır.

Koro, böylesine soylu bir babanın çocuklarının düştüğü duruma üzülür.

Demophon, Zeus sunağında bulunduklarından, çocuklarla akraba olduğundan ve her şeyden önemlisi onuru dolayısıyla onlara yardım edeceğini söyler. Yabancıların zor kullanarak sunağa zarar vermesine izin verirse, ülkenin özgürlüğünü yitireceğini belirtir. Haberciye dönüp kralı Eurystheus’a kararını anlatması için gitmesini söyler.

Haberci, çocukları ülke sınırına bırakırsa savaşı önleyeceğini belirtir ama Demophon kabul etmez. Böylece, Argos ordusunu getireceğini söyleyerek haberci sahneden çıkar.

Koro savaşa hazırlanmak gerektiğini belirtir. İolaos, Demophon’a yardımı için teşekkür eder. Yaşadığı sürece onun iyiliğini her yerde anlatarak yücelteceğine yemin eder. Çocuklara ise, günün birinde ülkelerine dönüp miraslarını geri alırlarsa, bu ülkenin dostluğunu asla unutmamaları gerektiğini söyler.

Demophon savaşa hazırlanacağını belirtir. Gözcüler dikecek ve tanrılara kurban sunacaktır. Koronun çocukları saraya götürmesini söyler. İolaos, tapınakta kalıp kent için dua edecektir. Argosluları Hera, Atina’yı ise Athena korumaktadır. Athena savaşta yenilmeyi kabul etmeyecek gözüpek bir tanrıça olduğu için şanslıdırlar.

I. Stasimon

Sahnede olmayan haberciye ithafen şarkı söylerler. Atina’nın Argos’tan aşağı kalır yanı yoktur. Savaşı kimse sevmez ama onur önemlidir.

Bronz kalkan ve kargı taşıyan sadece sen değilsin. Güzel kentimin huzurunu kılıcınla bozma savaş tutkunu kral.

II. Epeisodion

Demophon endişeli bir halde sahneye girer. Argos ordusu gelmiştir ve nasıl saldıracağını planlamaktadır. Demophon da hazırlıklar yapmıştır. Ayrıca kahinlerden kehanet almıştır. Hepsi, Atina’dan soylu birinin bakire kızını tanrılara kurban etmesi gerektiği konusunda birleşmektedir. Demophon kendi kızını böyle bir savaş için kurban edemeyeceğini söyler. Aynı şekilde hiçkimseden de böyle bir talepte bulunamayacaktır. Halk ikiye ayrılmıştır. Savaşmak gerektiğini düşünenler ve Demophon’un aptallık ettiğini düşünenler. İolaos ile kafa kafaya verip bir çıkış yolu bulmaları gerekir.

Koro, tanrıların engel olduğunu belirtir. İolaos, çok üzgündür. Tanrılar mutluluklarına mani olmaktadır. Yine de Demophon’un iyiliğini unutmayacaktır. Artık sığınabilecekleri başka bir ülke aklına gelmez. Alkmene’nin ve kendisinin hayatı boyunca çektiği çilelere üzülür. Sonra Demophon’a döner ve kendisini Argos ordusuna teslim etmesini önerir. Kendi hayatının bir önemi yoktur, sadece çocukların hayatının kurtulması önemlidir.

Demophon ve koro, bu öneriyi kabul etmez. Eurystheus çocukların peşindedir ve böyle bir ahlaksız yaparak kentin adını kötülemek istemezler.

Herakles’in kızı Makaria tapınaktan çıkar. Kadınlar için en güzeli sessizce durmaktır ama o ne olduğunu merak etmiştir. İolaos, kızı çocuk sevdiğini belirtir ve olan biteni açıkar. Şansları yine tersine dönmüştür. Kahinlere göre soylu bir bakire kız Demeter’in kızına kurban edilmelidir. Demophon ne kendisi ne de ülkenin soylularından böyle bir şey isteyemeyeceğini ima etmiştir.

Makaria, kurban edilerek ölmeye gönüllü olur. Sorunları yüzünden başkalarının başına iş açmışlardır. Ayrıca soylu bir kadındır ve onursuz bir köle olarak yaşamaktan ölmek daha iyidir. Bu yüzden bir an önce kurban edilmek ister.

İolaos, kızların arasında kura çekip, kurban edilecek kişinin öyle belirlenmesinin daha adil olacağını belirtir. Makaria, teklifi reddeder ve İolaos’un kollarında kurban edilmek istediğini belirtir. İolaos, bunu yapamayacağını belirtir. Makaria ise o zaman kadınların elinden kurban edilmek ister. Kardeşlerine kendisini unutmamalarını, bir gün baba toprağına dönerlerse, bedenini oraya defnetmelerini ister. Ölümden sonra huzura kavuşmayı diler. Böylece sahneden çıkar.

II. Stasimon

Koro mutluluğun ve mutsuzluğun tanrılardan geldiğini anlatır.

III. Epeisodion

Hyllos’un habercisi sahneye girer ve İolaos’a iyi haber getirdiğini söyler. İolaos, Alkmene’yi haberi duyması için çağırır. Haberci, Hyllos’un ordu topladığını ve Atina’ya yardıma geldiğini anlatır. Savaş alanına dönmek üzere gitmek ister ama yaşlı İolaos, silah kuşanıp savaşta eşlik etmek konusunda ısrarcı olur. Alkmene, savaşta İolaos ölürse ne yapacağını sorar. Lakin, İolaos savaşa gitme konusunda kararlıdır. İolaos, genç olabilmeyi diler. Savaş alanına gitmek üzere hizmetçi ile sahneden çıkar.

III. Stasimon

Koro, Zeus ve Athena’ya yardım etmesi için seslenir. Athena’ya her ayın sonunda kurban vermeye devam edeceklerdir.

IV. Epeisodion

Hizmetçi içeriye girer ve iyi haberleri olduğunu söyler. Alkmene sevdikleri için endişelidir. Hizmetçi, savaş meydanında Hyllos’un, Eurystheus’u düelloya davet ettiğini ama Eurystheus’un kabul etmediğini anlatır. Böylece savaş başlamıştır. Argos ordusu ilk Atina ordusunu yarmış ama sonra askerler çarpışmaya başladığında, Atina ordusu üstün gelmiş ve Argos askerleri koşmaya başlamıştır. İolaos, Hyllos’u savaş arabasına alıp, kaçan Eurystheus’un peşine düşmüştür. Buraya kadar olan her şeyi gözleriyle görmüş, sonrasını başkalarından duymuştur. İolaos, bir günlüğüne genç olmak için tanrılara dua etmiştir. Arabanın önünde iki yıldız belirip, arabayı bulutla örtmüş ve İolaos gençleşmiştir. Böylece, Eurystheus’u yakalamıştır ve şimdi buraya getirmektedir.

Alkmene çok sevinir. Sonunda Zeus yardım etmiştir. Artık çocuklar babalarının memleketine dönebilecektir. Sürgün hayatı bitmiştir. Ama İolaos’un, düşmanını hemen öldürmek yerine neden esir aldığını merak eder. Pek akıllıca bir hareket değildir.

Hizmetçi, İolaos’un onu, Alkmene’nin huzuruna çıkarmak için zorla getirdiğini anlatır ve sahneden çıkar.

IV. Stasimon

Koro, her zaman tanrıların mesajlarının net olduğunu ve buyruklarına uymak gerektiğini anlatır. Herakles ölmüştür ama yeraltına gitmemiştir. Olimpos’ta Hebe ile evlidir. Athena, bu çocuklarım babasına zamanında yardım etmiştir. Şimdi de tanrıçanın kenti ve halkı, çocuklara yardım etmiştir.

Eksodos

Hizmetçi, esir Eurystheus ile sahneye girer. Hyllos ve İolaos, Zeus’a anıt heykel dikmektedir. Eurystheus’u görmesi için göndermişlerdir. Alkmene, oğlu Herakles’e onca kötülük yapan bu adamdan tiksinir. Oğluna bir sürü görevler vererek hayatını mahvettiği gibi, şimdi çocuklarının peşine düşmüştür. Bunca kötülüğe rağmen bir kere ölecek olması ne kötüdür! Koro, adam savaş meydanında ölmediğinden yani bir savaş esiri olduğundan şehrin yasalarına göre idam edilemeyeceğini belirtir. Alkmene, kendi elleri ile onu öldürmek ister ama koro, kentin yasalarına göre ağır bir şekilde suçlanacağını söyler.

Eurystheus, bu düşmanlığı kendisinin başlatmadığını söyler. Alkmene’nin kuzenidir ve Herakles’in akrabasıdır. (baba tarafından olanlar akraba sayılır) Her şey tanrıça Hera’nın suçudur. Yıllarca Herakles’i ölüme göndermiştir ama başaramamıştır. Şimdi o öldüğüne göre, bunu unutmayacak Herakles’in çocuklarını öldürmeli ve güvenliğini sağlamalıdır. Alkmene’nin yerinde olsa aynı şeyi yapacağını söyler. Savaş meydanında öldürülmediğine göre, tanrıların lanetine uğramamak için artık kendisini öldüremeyeceğini belirtir.

Alkmene onu öldürüp, bedenini memleketine yollamak ister. Böylece intikamını alacak ve kentin yasalarını çiğnemeyecektir. Eurystheus ölümden korkmaz. Eski bir kehanet Eurystheus’un burada öleceğini ve Athena Tapınağı’nın yanına gömülerek kenti koruyacağını söylemiştir. Bunu bilmesine rağmen şehre savaş açmasının sebebi Hera’nın kendisine yardım edeceğini düşünmesidir.

Alkmene, o zaman onu öldürmenin en iyi olduğunu söyler. Bedeni Atina kentine uğur getirecektir. Eurystheus’u sahneden çıkarırlar.

Önerilen makaleler