Hadrian: Gezgin Bir İmparator

Mitolojik Hikayeler Hadrian
Share the article 👇

Hadrian, Roma’nın 5 iyi imparatoru arasındaki üçüncüsüdür. Bugün Türkiye’de ya da Avrupa coğrafyasında nereye giderseniz gidin, Hadrian’ın izlerine rastlayabilirsiniz. Hadrian, imparatorluğun dört bir yanını gezip incelemeye büyük önem vermiş ve “gezgin imparator” olarak anılmıştır. İmparatorluğun gücünü pekiştirmek için yıllarca seyahat etmiştir. Arkasında unutulmaz hikayeler ve görkemli mimari eserler bırakan Hadrian kimdir? Bu yazımızda, onu tanıyacağız.

Hadrian Evlatlık Ediniliyor…

Hadrian, 1 Şubat 76 yılında İspanya’da doğmuştur. Babası Publius Aelius Hadrianus ve annesi Domitia Paulina, yerel soylu ailelerden gelmektedir. Hadrian’ın kaderi, İmparator Trajan‘ın çocuk sahibi olamamasıyla kökten değişir. İmparator Trajan’ın artık bir varis belirlemesi gerekmektedir. Böyle bir arayış içindeyken, genç Hadrian ile tanıştığında, onun yetenekli biri olduğunu hemen fark etmiştir. Kısa süre sonra, Hadrian’ı Roma’ya çağırmış, onu evlat edinerek ailesinin parçası haline getirmiştir. Trajan’ın ölümünden sonra, Hadrian, 117 yılında Roma tahtına oturmuştur. Böylece, gelecekte asla unutulmayacak liderler arasında yerini almıştır.

Hadrian Stratejik Bir Evlilik Yapar…

Hadrian, 100 yılında Vibia Sabina ile evlenmiştir. Vibia Sabina, Roma İmparatoru Trajan’ın yeğeniydi. Hadrian’ın evliliği, imparatorluk politikalarında ve hanedan ilişkilerindeki stratejik bir adım olarak değerlendirilebilir. Ancak bu evlilik mutlu bir birliktelik değildir. Hadrian’ın başka ilişkileri olduğu da bilinmektedir. Yine de, özel hayatında yaşadığı diğer olaylar hakkında detaylı bilgilere sahip olmak zordur, çünkü kaynaklar genellikle onun resmi ve politik eylemlerine odaklanmaktadır.

Hadrian Seyahatlere Başlıyor…

Hadrian’ın tahta geçtikten sonraki ilk 10 yıl içindeki seyahatleri Roma İmparatorluğu’nun farklı bölgelerindeki önemli noktalara odaklandı. İngiltere‘de Hadrian Duvarı‘nın inşasıyla İngiltere’nin kuzeyini güvence altına aldı. Panonnia‘da sınırların güvenliğini denetledi ve askeri birlikleri inceledi. Suriye‘de idari düzenlemeler yaparak bölgenin yönetimini güçlendirdi. Sonra, Mısır‘da tapınakları ve anıtları inceledi ve restore etmek için çalışmalara başladı. Özellikle hayran olduğu Yunanistan‘ı ziyaret ederek, Atina’da Hadrian Kütüphanesi ve Olimpiyat Stadyumu‘nu inşa ettirdi. İtalya‘da Roma başkentinde altyapı projelerine öncelik verdi. Bu seyahatler, Hadrian’ın imparatorluk topraklarını denetlemesi, yönetimi güçlendirmesi ve imparatorluğun birlik ve istikrarını sağlamaya yönelik adımlar atmasını sağladı. Aynı zamanda, kültürel ve mimari mirasın korunması ve geliştirilmesi için önemli çalışmalara da öncülük etti.

Geze Geze Anadolu…

İmparator Hadrian’ın tam olarak hangi yıllarda Türkiye‘deki kentleri ziyaret ettiği hakkında kesin bilgilere sahip olmamakla birlikte, genel olarak M.S. 130-134 yılları arasında bu bölgelere seyahat ettiği bilinmektedir. Bu seyahatler sırasında Hadrian’ın Anadolu’da birçok önemli kenti ziyaret ettiği düşünülmektedir. Bunlar arasında EfesPergamonSideAspendosSagalassosPergeMiletosPriene ve Tralles gibi önemli antik kentler bulunmaktadır. Ziyaretleri sırasında Hadrian, yerel halkla etkileşimde bulunmuş, şehirlerin kültürel ve mimari gelişimine katkıda bulunmuştur. Böylece, Roma’nın varlığını bu bölgelerde daha da güçlendirmeye çalışmıştır.

Hadrian’ın Anadolu’da bıraktığı en önemli mimari eserler arasında şunlar bulunmaktadır:

  1. Efes Celsus Kütüphanesi (Efes): Hadrian, Efes’e yaptığı ziyaret sırasında Celsus Kütüphanesi’nin inşasına destek vermiştir. Bu etkileyici yapı, Roma İmparatorluğu’nun en büyük kütüphanelerinden biridir ve günümüzde hala ayakta duran önemli bir anıttır.
  2. Traianus Çeşmesi (Afyonkarahisar): Afyonkarahisar’da bulunan bu çeşme, Hadrian tarafından Roma İmparatoru Trajan adına inşa ettirilmiştir. Trajan’ın ölümünden sonra onun anısını yaşatmak amacıyla yapılmıştır.
  3. Sagalassos Tiyatrosu (Burdur): Hadrian, Sagalassos antik kentinde önemli bir tiyatro inşa ettirmiştir. Bu tiyatro, etkileyici bir mimariye sahip olup, zamanla kısmen restore edilmiştir.
  4. Hadrian Kapısı (Antalya): Antalya’da bulunan Hadrian Kapısı, Hadrian’ın onuruna inşa edilmiş bir anıttır. Şehrin girişini süsleyen bu yapı, Hadrian’ın ziyaretinin anısını yaşatmayı amaçlamıştır.
  5. Perge Stadyumu (Antalya): Hadrian’ın Perge’yi ziyareti sırasında Perge Stadyumu’na önemli katkılarda bulunduğu bilinmektedir. Bu stadyum, antik Roma dönemine ait önemli bir spor alanıdır.

Bu eserler, Hadrian’ın Anadolu’daki seyahatleri sırasında bıraktığı kalıcı izlerden sadece birkaç örnektir. İmparator Hadrian, imparatorluğun farklı bölgelerinde birçok yapı inşa ettirmiştir. Ancak bu liste Hadrian’ın, Anadolu’daki etkilerinin sadece bir kısmını temsil etmektedir.

Antik kentlerdeki mimari unsurlar hakkında daha fazla bilgi almak için Antik Kentler ve 15 Mimari Unsur yazımıza göz atabilirsiniz.

Antalya Hadrian Kapısı
Antalya Hadrian Kapısı

Hadrian’ın Gizemli İlişkisi

Hadrian’ın Bolu’da tanıştığı Antinous ile olan ilişkisi, hayatının önemli bir dönemini kapsayan ve kişisel yaşamında dikkate değer bir etki bırakan bir ilişkidir. Antinous, genç, Yunan kökenli bir erkektir ve Hadrian’ın arkadaşıdır. İkilinin ilişkisinin tam doğası belirsiz olsa da, birçok tarihçi onların romantik bir ilişkiye sahip olduğunu düşünmektedir.

Ancak, 130 M.S. yılında Antinous’in gizemli bir şekilde ölümü, ilişkilerinin dramatik bir dönüm noktası olmuştur. Antinous, Nil Nehri‘nde boğularak hayatını kaybetmiştir. Bunun üzerine, İmparator Hadrian, onun ani ölümünden dolayı büyük bir üzüntü duymuş ve anısını yaşatmaya karar vermiştir. Antinous’un onuruna bir dizi anıt ve tapınak yaptırmıştır. En ünlüsü, Mısır‘daki Antinoopolis kentidir, bu kent Antinous’un ölüm yerine inşa edilmiştir. Ayrıca, Hadrian, Antinous’u tanrılaştırmış ve Antinous için tapınaklar, heykeller ve anıt mezarlar yaptırmıştır. Bu eserler, Antinous’un anısını ve Hadrian’ın duygusal bağını sonsuza kadar yaşatmak için tasarlanmıştır.

Antinous’un ölümü, Hadrian’ın hayatında büyük bir etki yaratmış ve onun sanatsal ve kültürel katkılarına yansımıştır. Antinous’un ikonik portreleri ve heykelleri, sanat tarihinde önemli bir yer edinmiş ve onun güzelliği ve gençliği mitolojik bir boyuta taşınmıştır. Hadrian’ın Antinous için yaptırdığı eserler, imparatorluğun çeşitli yerlerinde gün ışığına hala çıkmaktadır. Dahası, bu eserler, Antinous’un ve Hadrian’ın ilişkisinin kalıcı bir anıtı olarak görülmektedir.

Antinous ve İmparator Hadrian Büstleri
Antinous ve İmparator Hadrian Büstleri, British Museum

Hadrian’ın Sanatçı Kişiliği

Hadrian, Yunan kültürüne ve estetiğe büyük bir hayranlık duyan bir imparatordu. Yunan kültürüne olan ilgisi, seyahatleri sırasında birçok Yunan şehrini ziyaret etmesi ve Yunan sanatına olan ilgisini gösteren eserlerin yapılmasına yol açmıştır. Kısacası, Hadrian, Roma İmparatorluğu’nu Yunan etkisiyle zenginleştirmek ve entegre etmek istemiştir.

Estetik düşkünlüğü, Hadrian’ın mimari ve sanatsal projelerdeki titizliğini ve inceliğini yansıtmaktadır. Özellikle Villa Adriana olarak bilinen, bugünkü Tivoli‘de bulunan muhteşem bir villa yaptırmıştır. Bu villa, geniş bahçeler, heykeller, antik Yunan mimarisinin etkileri ve çeşitli yapılarla dolu bir kompleks olarak tasarlanmıştır. Hadrian, bu villada hem kendi huzurunu bulmuş hem de estetik zevklerini tatmin etmiştir.

Ayrıca, Hadrian’ın imparatorluk döneminde inşa ettirdiği ve en meşhur eserlerinden biri olan Pantheon, Hadrian ile yakın bir ilişkiye sahiptir. Hadrian, Pantheon’u antik Roma tanrılarına adanmış bir tapınak olarak yaptırmıştır. Pantheon, Hadrian’ın mimari vizyonunu yansıtan büyüleyici bir yapı olup, onun estetik anlayışı ve büyük bir mimarlık dehasını ortaya koyar. Ek olarak, ünlü yapı, Hadrian’ın imparatorluk dönemindeki gücünü ve estetik anlayışını gözler önüne seren bir anıt olarak bugün hala hayranlıkla ziyaret edilmektedir.

Hadrian, ayrıca şiirle de ilgilenmiş ve birçok şiir yazmıştır. Şiirleri genellikle doğa, seyahat ve hayatın geçici doğası gibi konuları ele almaktadır. Söylentilere göre ölümünden hemen önce yazdığı “Animula, Vagula, Blandula” adlı meşhur şiiri, onun ruh hallerini ve duygusal derinliğini yansıtmaktadır.

“Ruhum, hareketli, nazik,
Bedene yol arkadaşı ve misafir
Şimdi solgun, soğuk ve çıplak bir yere
Gideceksin, neşe dolu şakalar yapamayacaksın.”

Hadrian’ın sakal bırakması da dikkate değer bir özelliktir. Roma’da genellikle imparatorlar temiz tıraşlı olarak tasvir edilirken, Hadrian, uzun sakallarıyla tanınmıştır. Sakal bırakması, Yunan kültürünün etkisi altında olduğunu gösterir ve genellikle filozoflarla ilişkilendirilir. Sakallı tarzı, gelecek imparatorlara örnek teşkil etmiştir.

Pantheon, Roma
Pantheon, Roma

Ölümü ve Halefi

Hadrian, hayatının son dönemlerini Roma’da geçirmiştir. Bu dönemde ciddi sağlık problemleri yaşamasına rağmen, halefinin kim olacağını belirlemeye çalışmıştır. Tıpkı önceki İmparator Trajan gibi çocuğu olmadığı için ölümünden önce halef olarak Antoninus Pius‘u belirlemiştir. Böylece, Antoninus Pius, Hadrian’ın yakın bir arkadaşı ve danışmanı olarak görev yapmıştır.

Kısa süre sonra Hadrian, 138 M.S. yılında İtalya’da ölmüştür. İsteği üzerine, Antoninus Pius Roma İmparatoru olarak tahta geçmiştir. Antoninus Pius, Hadrian’ın politikalarını ve reformlarını sürdürerek, Roma İmparatorluğu’nun istikrarını ve gücünü korumuştur.

Yasaklanan Roma Festivalleri hakkında daha fazlasını öğrenmek için Yasaklanan ve Kontrol Altına Alınan Roma Festivalleri yazımıza göz atabilirsiniz.

Önerilen makaleler