Balkanların Yakın Tarihi hakkında bilgi edinmek, Balkan ülkelerine yapacağınız seyahati daha eğlenceli hale getirecektir. Önce Bizans sonra da Osmanlı Devleti’nde yaklaşık 500 senesini geçiren bu uluslar, Osmanlı’nın dağılma döneminde bir bir bağımsızlıklarını elde etmiştir. Ancak geçen yüzyılı karmaşa içinde geçirmişlerdir. Bu ülkelerin kronolojik sıraya göre kısa tarihlerini aşağıdaki gibi toparladım.
93 HARBİ:
1877–1878 arasında Osmanlı ve Rusya arasında yapılmış savaştır. Bu savaş sonunda Ruslar İstanbul Yeşilköy sınırlarına kadar gelmiştir. Sonunda Osmanlı Devleti Ayastefanos Anlaşması‘nı imzalamak zorunda kalmıştır. Sırbistan, Karadağ ve Romanya bağımsızlık kazanmıştır. Bulgaristan Prensliği kurulmuştur. 1908 yılında Bulgaristan da bağımsızlığını ilan etmiştir.
BALKAN SAVAŞLARI
1912 yılında Karadağ’ın Osmanlı Devletine saldırması ile başlamıştır. Yunanistan, Sırbistan, Karadağ, Bulgaristan ve Osmanlı Devleti arasında I. Balkan Savaşları yapılmıştır. Arnavutluk bağımsızlığını ilan etmiştir. Makedonya bölgesi Sırplar, Yunanlılar ve Karadağlılar tarafından işgal edilmiştir.
Bulgaristan’ın daha fazla toprak almasından kaynaklı olarak başlayan gerilim ile II.Balkan Savaşları başlamıştır. Bulgaristan mağlup olmuş, Osmanlı Devleti Edirne ve Kırklareli’yi geri almıştır.
YUGOSLAVYA
90 doğumlu olan bizler belki bu ülkenin adını hayal meyal duymuştur ama önceki nesiller kesin hatırlar. I.Dünya Savaşı bittikten sonra, Rusya’da Bolşevik Devrimi de yapılmıştı.
İşte böyle bir dönemde 1918 yılında Sırplar, Slovenler ve Hırvatlar birleşerek bir krallık kurmuşlardır. Ancak Sloven ve Hırvatlar Katolik iken, Sırplar Ortodoks idi. Sırpların devlet içerisinde güçlenmesi, diğer ulusların durumları vb. sebeplerden kısa sürede iç karışıklıklar başladı. 1929 yılında Kral Aleksandar tarafından anayasa kaldırıldı ve ülkenin ismini Yugoslavya Krallığı olarak değiştirmiştir.
1939 yılında II.Dünya Savaşı’nın başlaması ile birlikte Almanya, İtalya, Macaristan ve Bulgaristan Yugoslavya topraklarını işgal etmişlerdir. Böylece hem ülke içerisinde iktidar tartışmaları başlamış hem de ülke işgal altına girmiştir. Ülke içerisinde iktidar mücadelesi veren gruplar: Hırvatlat(ustaş), Sırplar(çetnik) ve Josip Broz Tito’nun komutanlığında Partizanlardır.
Yugoslavya aslında Tito ile beraber anılır. 1944 yılında Tito komutasındaki Partizanlar işgal devletlerini yenerek iktidara geçmişler ve Yugoslavya Demokratik Federal Cumhuriyeti’ni kurmuşlardır. Tito’nun 1980 yılında ölmesi ile devlet dağılma dönemine girmiş ve sonucunda Hırvatistan, Slovenya, Sırbistan, Karadağ, Bosna, Kosova ve Makedonya olmak üzere 7 devlete bölünmüştür.
Kimdir Bu Tito?
Bugün bile Yugoslav halkının hala saygı duyduğu bir isimdir. Hırvat bir ailenin çocuğu olan Tito genç yaşlarda işçiliğe başladı, I.Dünya Savaşına katıldı, Rus askerlerine esir düştü, Rusya’da Bolşeviklere yardım ederek sosyalist düşünceyi benimsedi, Yugoslavya Komünist Partisini kurdu, II.Dünya Savaşı’nda Partizanlar adını verdiği grubu ile işgal güçleriyle mücadele etti ve Yugoslavya Demokratik Federal Cumhuriyetini kurdu.
Sırbistan, Karadağ, Bosna, Slovenya, Makedonya, Kosova, Hırvatistan Tito önderliğinde, Tito 1980 yılında vefat edene kadar birlik içinde yaşadılar.
Tito sosyalist çizgi de olsa da Rusya’nın iç işlerine karışmasına izin vermedi hatta Amerika ile bile iyi ilişkiler kurmuş olmasıyla anılır.
“Özyönetim” modelini benimsemiştir. Bu yönetim modelinde bütün mülkiyet sahiplerinin işçi oldukları ve bütün işçilerin mülkiyet sahibi oldukları, işletme yönetim kurullarının seçimine ve işletmenin ekonomik fazlasının dağıtımına eşit bir biçimde katıldıkları üretim ve yönetim modelidir.
Ayrıca bu dönemde ürettikleri YUGO adlı araba markasını Amerika’ya dahi satmışlardır. YUGO’yu bu ülkelere giderseniz sokaklarda görebilirsiniz.
YUGOSLAVYA’NIN DAĞILIŞI
Bugün tarihin sayfalarına gömülen Yugoslavya, Tito’nun ölmesi ile kısa sürede dağılma dönemine girmiştir.
1991 yılında Hırvatistan ve Slovenya bağımsızlıklarını ilan ettiler.
Ardından 1992 yılında Aliya İzzetbegoviç önderliğinde Bosna Hersek bağımsızlığını ilan etmiş ancak Hırvatlar ve Sırplar bunu kabul etmeyerek Bosna’yı işgal etmiştir. Srebrenitsa Katliamı işte bu dönemde olmuştur. 1994 yılında Hırvatistan ile 1995 yılında Sırbistan ile imzalanan anlaşma ile Bosna-Hersek de bağımsızlığını kazanmıştır.
1991 yılında Makedonya bağımsızlığını ilan etmiştir. Makedonya’nın da bağımsızlığını kazanması ile Yugoslavya tam anlamı ile dağılmıştır.
2003 yılında Sırbistan-Karadağ birliği Yugoslavya adını kaldırması ile bu devlet tamamen tarih sahnesinden silinmiştir.
2006 yılında Karadağ, Sırbistan’dan ayrılarak bağımsızlığını ilan etmiştir.
2008 yılında Kosova bağımsızlığını ilan etmiştir.
Böylece bir zamanların Yugoslavya Devleti, 7 devlete bölünmüştür.
Peki Arnavutluk ne durumda?
Arnavutluk Yugoslavya’nın bir parçası olmamıştır. Balkan Savaşları sonucu bağımsızlığını kazanan Arnavutluk II.Dünya Savaşı esnasında İtalya işgaline uğramıştır.
Arnavutluk Emek Partisinin kurucusu olan komünist Enver Hoca liderliğinde direniş başlamıştır. II. Dünya Savaşı’nın bitmesi ile Arnavutluk Sosyalist Halk Cumhuriyeti kuruldu ve başına Enver Hoca geçti. Tüm dinlere karşı tavır alan Enver Hoca 1967’de Arnavutluk’un ateizmi benimsediğini açıklayarak, dünyanın ilk ateist devletini kurmuş oldu. Düşman saldırısı paranoyası dolayısıyla ülkesine “bunker” adı verilen ve sayısı 750.000’e varan sığınaklar inşa ettirmiş. Ülkeye girdiğiniz andan itibaren her yerde görebileceğiniz bu bunkerlerden iki tanesi müze haline getirilmiş ve ziyaretçiye açılmıştır. 1985 yılında Enver Hoca’nın ölmesi ile, Arnavutluk da kısa sürede komünizmi bırakarak kapitalist ekonomiye geçiş yapacaktır.
PEKİ YA BULGARİSTAN?
93 Harbiyle Bulgaristan Prensliği kurulmuştur. 1908 yılında ise Bulgaristan bağımsızlığını ilan etmiştir. Hemen ardından Balkan Savaşlarına katılan Bulgaristan’a, en çok toprağı aldığı gerekçesi ile diğer devletler tekrar savaş açmış ve II.Balkan Savaşları’nda toprak kaybetmiştir. I.Dünya Savaşı’nda Osmanlı ve Almanya yanında yer alarak yenilmiş, II.Dünya Savaşı’nda Almanya tarafından işgal edilerek, Sofya bombalanmıştır. II.Dünya Savaşı sonrası Rusya’ya yakın her ülke gibi komunizm rejimini benimsemiş, SSCB’nin dağılması ile cumhuriyet ilan edilmiştir.
Görüldüğü gibi Balkan ülkeleri Osmanlı Devletinde geçirdikleri yaklaşık bir 500 yılın ardından, Osmanlı Devleti’nin dağılması ile bağımsızlıklarını kazanacak, II.Dünya Savaşında Almanya ve İtalya’nın işgali altında kalıp, komünist liderlerin önderliğinde işgal güçleri ile savaşacaklar, komünizmi benimseyip, liderlerinin ölmesinin ardından dağılmaya gidecekler ve hatta kendi aralarında da kanlı savaşlar vereceklerdir. Bugün hangi ülkeye giderseniz gidin bir sürü etnik köken ve farklı din karması grupların geçen yüzyılın ardından hala birlikte yaşadıklarını göreceksiniz.
Nasıl yaşıyorlar? Mutlular mı? Bu sorunun cevabı kişiden kişiye değişiyor. Ancak ne gerek vardı bu kadar savaşmaya? Belki de artık mutlu mesut birlikte yaşamayı öğrenmişlerdir. Tüm insanlığın barış içinde yaşaması dileğiyle…