Amsterdam gezi rehberi, kültürel açıdan şehri keşfetmek isteyen gezginler için hazırlandı. 15 önemli turistik cazibe merkezi hakkında bilgi bulabilirsiniz.
İçerik
Amsterdam Kaç Günde Gezilir?

Kendinizi hızlı bir gezgin olarak tanımlıyorsanız bence 2 gün yeterli olur. Ama 4 gün ayırırsanız çevredeki başka önemli noktalara da vakit ayırabilirsiniz. Eğer tadını çıkararak gezmek istiyorum derseniz şehir merkezi için 3 gün ayırmanız yeterli olur.
Amsterdam Şehiriçi Ulaşım
Şehir merkezini aslında yürüyerek gezebilirsiniz. 24 saat geçerli günlük bilet fiyatı 9,5 euro.
OVPay isimli mobil uygulamayı indirerek biletinizi satın alabilirsiniz. Amsterdam’da ulaşım Marmaray/İzban mantığında. Checkin/checkout yapmalısınız. Yani gideceğiniz durak kadar sizden para kesiyor. Bilet fiyatlarına buradan bakabilirsiniz. Eğer çok sık ulaşım kullanacaksanız 24 saat günlük bilet fiyatı 9,5€. Günlük bilet sadece GVB ulaşım araçlarında geçerli. Örneğin Zandaam’a giden otobüslerde yada şehir dışına çıkan otobüslerde geçerli değil. Bunu da düşünerek satın almayı unutmayın. Eğer tek kullanımlık bilet almak istiyorsanız büyük istasyonlardaki makinelerden 1,9€’a satın alabilirsiniz.

Amsterdam da diğer bir ünlü ulaşım türü ise bisiklet kiralamak. Kalacağınız otelden çevredeki birçok dükkana kadar herkes bisiklet kiralıyor. Saatlik kiralama ücreti genelde 10€ bandında. Günlük kiralama ise 16€ bandında. OVPay uygulamasından da bisiklet kiralayabilirsiniz. Ayrıca macbike gibi zincir işletmeye dönmüş firmalardan da kiralayabilirsiniz.
Amsterdam’daki önemli yerleri yürüyerek de gezebilirsiniz. Aşağıda listelediğim her yeri günde 30-40bin adım atarak gezme şansınız var.
Ayrıca şehir dışında gidecekseniz paylaşımlı araba uygulamalarını düşünebilirsiniz. Şehrin her yerine park edilmiş arabaları uygulama üzerinden kiralayıp kullanabiliyorsunuz. Bu yazıya bir göz atın liste için.

Şehri gezmenin bir başka alternatifi ise kanal turları. Bu turlar 20-25€ bandında. Central Station önündeki kanaldan veya Anne Frank’in Evi’nin önündeki kanaldan kalkan turlar gördüm sıklıkla. Bu iki lokasyon değerlendirilebilir. Ayrıca internetten online bilet de satın alabilirsiniz.
Rijksmuseum

Müze 1885 yılında açılmıştır. Müzeler meydanı olarak anılan yerde bulunur. Hemen karşısında Van Gogh Müzesi ve Stedelijk Sanat Müzesi bulunur. 1 milyon eserlik arşive sahiptir ve 8000 adet eser sergilenmektedir. Özellikle Hollanda’nın altın çağına ait resim eserleri müzenin ilgi çeken yanıdır.
- Rembrandt eserleri
- Vermeer eserleri
- Van gogh’un otoportrelerinden biri
Müzeyi minimum 3 saatte gezebilirsiniz. Gitmeden önce araştırmanız gereken konular barok eserler, Rembrandt ve Vermeer. Belki İnci Küpeli Kız filmini izleyebilir ve Vermeer’in ünlü tablosu hakkında spekülasyonları öğrenebilirsiniz.

Müzedeki en ünlü eser ise Rembrandt’a ait olan Gece Bekçileri isimli tablo. Askerlerin sırayla dizilip poz verdiği klasik tabloların aksine, bu eserde herkes hareket hâlindedir. Bu yüzden dönemi için çok farklı ve dikkat çekici olmuştur.
Biz mayıs aylarında ziyaret ettiğimizde müze için önden bilet almamıza gerek kalmadan kısa sürede bilet alıp içeri girebildik. Ancak yoğun yaz aylarında rezervasyon gerebilir. Müze ücreti 25 €. Rezervasyonunuzu önden yapmak için bakınız.
Sesli rehber almanıza gerek yoktur. Müzenin uygulamasını indirerek sesli rehbere kendi kulaklığınız ve telefonunuz üzerinden ücretsiz bir şekilde erişebilirsiniz. Ayrıca diğer önemli bir tüyo ise müzeyi en üst kattan başlayıp aşağıya inerek gezmeye başlayın. En alt kattaki salonlardan birinde Osmanlı Salonu olduğunu gözden kaçırmayın ve kesinlikle ziyaret edin.
Ayrıca müzenin önünde bir zamanlar şehrin ikonik yazısı IAMsterdam yazısı yer alıyordu ama yakın zamanda kaldırılmış.
Ayrıca ilginizi çekebilir: Mimari Akımlar | Gezerken Bilinmesi Gereken 5 Akım
Van Gogh Müzesi
Van Gogh Müzesi, Amsterdam’daki Museumplein bölgesinde yer alır. Müzede Van Gogh’a ait 200’den fazla tablo, 500’ün üzerinde çizim ve 800’ü aşkın kişisel mektup bulunmaktadır. Sergi düzeni kronolojik olarak ilerler; sanatçının erken dönem köy yaşantısını yansıtan karanlık tonlu eserlerinden başlayarak, Paris yıllarındaki renkli fırça darbelerine ve Arles’daki parlak, yoğun renkli resimlerine kadar ilerler. Van Gogh’un yalnızca sanatı değil, onun düşünceleri, duygusal iniş çıkışları ve kardeşi Theo ile olan mektuplaşmaları da ziyaretçilere aktarılır. Aynı zamanda müzede, Van Gogh’a ilham veren sanatçılar ve onun çağdaşlarıyla olan etkileşimleri üzerine geçici sergiler de yer alır.
🎨 En önemli eserleri:
- Buğday Tarlası ve Kargalar (Wheatfield with Crows)
- Ayçiçekleri (Sunflowers)
- Yatak Odası (The Bedroom)
- Patates Yiyenler (The Potato Eaters)
- Kendi Otoportreleri
Müze ücreti 32.5€. Müze biletini kesinlikle 2-3 hafta öncesinden almalısınız. Aksi halde bilet bulamıyorsunuz. Müze biletini buradan alabilirsiniz.
Vondelpark

Museumplein alanından 10 dakika yürüme mesafesinde olan Vondelpark, kentteki en ünlü ve güzel parklardan bir tanesi. 1865 yılında halka açılan bu yeşil alan, şehrin merkezine oldukça yakın bir konumda yer alır ve özellikle yürüyüş, bisiklet, piknik ve açık hava etkinlikleri için tercih edilir. Park, adını 17. yüzyıl şairi Joost van den Vondel’den alır ve içinde onun bir heykeli de bulunur.
Vondelpark’taki yürüyüş ve bisiklet yollarının toplam uzunluğu yaklaşık 3.3 kilometredir. Parkın çevresini dolaşan ana parkur, düz bir rotaya sahiptir ve rahat bir tempoyla yaklaşık 40–45 dakikada yürünebilir.
Leidsplein

Leidseplein, Amsterdam’ın merkezinde yer alan ve şehrin en canlı meydanlarından biridir. 17. yüzyılda, Leiden’den gelen yolun sonundaki Leidsepoort kapısının önünde, at arabalarının park ettiği bir alan olarak kullanılmaya başlanmıştır. Zamanla tiyatrolar, kafeler ve otellerin inşasıyla kültürel ve sosyal bir merkez haline gelmiştir. Ayrıca ünlü Bulldog Kafelerden biri burada yer alır. Meydanın hemen arkasındaki sokaklar yeme içme mekanları ile doludur.
Vondelpark’tan 15-20 dakika, Rijksmuseum’dan ise 10 dakika yürüme mesafesinde yer alır.
Foodhallen

Foodhallen, Amsterdam’ın batı bölgesinde, eski bir tramvay deposunun restore edilmesiyle 2014 yılında açılmıştır. Bu kapalı gastronomi pazarı, 21 farklı yiyecek standıyla dünya mutfaklarından lezzetler sunar. Leidsplein’den yaklaşık 20 dakikalık yürüme mesafesinde yer alır. Eğer ne yiyeceğiniz konusunda anlaşamıyorsanız değerlendirilebilir.
Anne Frank’in Evi

Anne Frank, II. Dünya Savaşı sırasında Amsterdam’da yaşayan Yahudi bir kızdır. Nazilerden saklanmak için ailesiyle birlikte bir binanın arkasındaki gizli bölmeye sığınırlar. Bu süre boyunca Anne bir günlük tutar. Duygularını, korkularını ve savaşın getirdiği zorlukları yazar.
Ancak 1944’te ihbar edilirler ve toplama kampına gönderilirler. Ne yazık ki Anne, Bergen-Belsen kampında hayatını kaybeder. Savaştan yalnızca babası Otto Frank sağ kurtulur. Eve döndüğünde Anne’nin günlüğünü bulur ve 1947’de yayımlatır.
Anne Frank’in Günlüğü zamanla dünyaca ünlü olur. Savaşın siviller üzerindeki etkisini anlatan en dokunaklı eserlerden biri haline gelir. Sayısız film çekilir Anne Frank hakkında. Saklandıkları ev ise bugün müze olarak ziyaret edilmektedir. Dar koridorları ve sessiz odalarıyla ziyaretçilere o günleri hissettiren etkileyici bir yerdir. Müzenin hemen sağ tarafında Anne Frank’in küçük bir heykeli de vardır.
Giriş ücreti 16 € olan müzeye önden biletinizi almanız daha iyi olabilir. Bileti buradan satın alabilirsiniz.
Ayrıca müzenin hemen karşısından kalkan tekne turlarına katılabilir ya da Winkel 43 isimli bara buradan yaklaşık 7 dakikada yürüyerek takılabilirsiniz.
Bloemenmarkt

Bloemenmarkt (Çiçek Pazarı), Amsterdam’daki en ünlü ve dünyadaki tek yüzen çiçek pazarıdır. 1862 yılında kurulmuştur. Pazarda lale soğanları, kesme çiçekler, bitkiler ve hediyelik eşyalar satılır. Özellikle lale mevsiminde (ilkbaharda) en canlı dönemini yaşar. Dükkan sahipleri fotoğraf çekme konusunda çok hassaslar önceden uyarayım. Çiçek dükkanlarının hemen karşısındaki binalarda peynir dükkanları yer alıyor. Almak isteyenler için değerlendirilebilir.
Leidsplein’den yaklaşık 10 dakika yürüme mesafesinde bulunan marketi kesinlikle ziyaret etmeli ve 15-20 dakika ayırmalısınız.
Acıktınız mı? Hemen yakında bulunan Bierfabriek isimli mekanı ziyaret edebilir ve kendi ürettikleri biraların tadına bakabilirsiniz.
Rembrandt Meydanı

Rembrandtplein (Rembrandt Meydanı), Amsterdam’ın en hareketli ve turistik meydanlarından biridir. Adını ünlü ressam Rembrandt van Rijn’den alır. Meydanın ortasında da ona ait bir heykel bulunur. Eskiden pazaryeri olan bu alan, bugün kafeler, restoranlar, barlar ve gece kulüpleriyle doludur. Özellikle akşam saatlerinde yoğun bir sosyal hayat sunar.
The Dancing Houses isimli aslında Amsterdam evlerinin en ünlü fotoğraflarında yer alan evler hemen bu meydanın arka sokaklarında yer alır. Kesinlikle harika fotoğraflar çekebileceğiniz bir yerdir.
Rembrandt Meydanı, Çiçek pazarından 5 dakika yürüme mesafesinde yer alır.
Begijnhofkapel

Begijnhofkapel, Amsterdam’daki tarihi Begijnhof avlusunda yer alan gizli bir Katolik şapelidir. Begijnhof, Orta Çağ’da evlenmeyen, dindar bir yaşam süren Katolik kadınların oluşturduğu kapalı bir topluluktur. Bu kadınlar rahibe değildi, ancak dini değerlere bağlı olarak toplu halde yaşarlardı. 17. yüzyılda Katolik ibadeti yasaklanınca, Begijnhof’taki kadınlar kendi toplulukları içinde gizlice ibadet edebilmek için bu şapeli kurdu. Bugün hem şapel hem de avlu ziyaret edilebilir. Ancak burada hâlâ kadınlar yaşadığı için sessizliğe ve mahremiyete saygı göstermek önemlidir. Alana giriş ücretsizdir.
Dam Meydanından ya da Çiçek Pazarı’ndan 7 dakikalık yürüme mesafesinde yer alır.
Dam Meydanı

Dam Meydanı, şehrin en merkezi ve en tarihi meydanıdır. 13. yüzyılda Amstel Nehri üzerinde bir baraj (dam) kurularak oluşturulmuştur; ismini de buradan alır. Zamanla ticaretin ve kamusal yaşamın merkezi haline gelmiştir. Bugün çevresinde Kraliyet Sarayı (Koninklijk Paleis), Nieuwe Kerk (Yeni Kilise) ve Ulusal Anıt gibi önemli yapılar bulunur. Ayrıca Madame Tussands Müzesi de bu meydanda yer alır. Meydanın hemen ilerisinde Magna Plaza isimli alışveriş merkezi bulunur. Çevresindeki sokaklar ise yine alışveriş dükkanları ile doludur.

Ayrıca ünlü Van Stapele I isimli kurabiye dükkanı buraya çok yakında yer alır. Tanesi 3€ bu ünlü kurabiyelerden tadabilirsiniz.
Centralstation & Nord

Amsterdam Centraal Station, şehrin ana tren istasyonudur ve 1889 yılında hizmete açılmıştır. Neo-Rönesans tarzında inşa edilmiştir. Günümüzde hem ulusal hem uluslararası trenlerin kalkış noktasıdır. Ayrıca tramvay, metro ve feribot bağlantılarıyla Amsterdam’daki ulaşımın merkezidir.

İstasyonun çok yakınında bulunan ünlü Manneken Pis Damrak isimli patates dükkanından patates yiyebilirsiniz.

Ya da istasyonun hemen arkasındaki iskeleden kalkan feribotlara bisikletinizle veya yaya olarak ücretsiz binip Nord tarafına geçebilirsiniz. Nord tarafına giden iki farklı feribot var. Biri A’DAM Lookout adlı yere gidiyor. Burada binanın tepesine çıkıp manzarayı izleyebilirsiniz. Gökdelenin tepesindeki salıncakta sallanabilirsiniz. Diğer feribot ise NDSM Straat Museum isimli grafitti sanatçılarının dev eserlerinin olduğu müzenin yer aldığı lokasyona gidiyor. Burada ayrıca Pllek isimli plaj-barda takılmanızı kesinlikle tavsiye ederim.
Ayrıca İstasyonun hemen yakınında birçok tekne turu acentesi yer almaktadır.
Oudekerk

Oude Kerk (Eski Kilise), Amsterdam’ın en eski yapısıdır ve 1306 yılında kilise olarak inşa edilmiştir. Gotik mimarisiyle dikkat çeken bu yapı, şehir merkezindeki Red Light District içinde yer alır. Bir zamanlar denizcilerin ibadet ettiği yer olan kilise, bugün sanat sergilerine ve konserlere de ev sahipliği yapar.
Giriş ücreti 13.5€.
Redlight District

Red Light District (De Wallen), Amsterdam’ın en ünlü ve en eski bölgelerinden biridir. Şehrin merkezinde, kanallar boyunca uzanan bu alan, vitrinli seks işçileri, gece hayatı, erotik müzeler ve kafe-barlarıyla tanınır.
İstasyondan 10 dakika yürüme mesafesinde yer alır. Akşam ziyaret etmenizi tavsiye ederim. Yine gece en canlı olan bölgelerden biridir.

Fo Guang Shan He Hua isimli budist tapınağı da buraya çok yakında yer alır.
Heineken Experience
Şehrin en ünlü bira markası olan Heineken’in turları da turistik cazibe merkezi. Biz katılmadık. Şehri ilk kez ziyaret ediyorsanız ve az zamanınız varsa bence es geçilebilecek bir aktivite gibi geldi. Gidenlerden öğrendiğim kadarı ile biranın nasıl üretildiğine dair bilgi veren ve oyunlar oynatan bir turmuş. Size kalmış.
Fabrique des Lumieres & Gashouder Westergas

Fabrique des Lumieres 3 farklı ışık gösterisi sunuyor ve hepsinin saatleri ayrı. Her bir sergi için bilet fiyatı ise 18€. Biletlere buradan bakabilirsiniz.
- 9:30-10:45 arasında Dutch Masters (Van Gogh eserlerinin de sergilendiği bu)
- 11:00-14:00 arasında The Pharaohs
- 14:15-17:00 arasında The Sea
Gashouder, Amsterdam’daki eski bir gaz deposunun dönüştürülmesiyle oluşmuş büyük bir etkinlik alanıdır. Yuvarlak yapısı ve geniş iç hacmi sayesinde konserler, sergiler ve elektronik müzik festivalleri gibi büyük etkinliklere ev sahipliği yapar. Fabrique des Lumieres de burada bulunur.
Çevrede Ziyaret Edilmesi Gereken Yerler

Bir gününüzü sabahtan ilk Zandaam’a gidip ardından Zaanse Schans isimli yeldeğirmenlerinin bulunduğu bölgeye ayırmanızı tavsiye ederim. Zandaam ve Zaanse Schans’a giden 394 ve 391 numaralı otobüsler mevcut. 391 Central Station’dan kalkıyor ve 40-50 dakikada Zandaam’a gidiyor. Son durağı ise Zaanse Schans. Ama bu otobüslerde Amsterdam içi ulaşımda kullandığınız GVB ulaşımı için satın aldığınız günlük biletler geçmeyecektir, bilginiz olsun. Ya da uluslararası giden intercity trenleri de bu iki lokasyondan geçmektedir. Sıklıkla geçen bu trenlerin ücretleri ise 4-5€ gibi fiyatlarda bulunabilir. Gidiş-dönüş biletinizi alırsanız çok daha uygun fiyata gelecektir.

Diğer ünlü bir lokasyon ise araba ile 1.5 saat mesafede bulunan Giethoorn isimli köydür. Burada kanal turuna çıkabilir ve köyü gezebilirsiniz. Ben gidemedim ama alternatif ulaşım olarak paylaşımlı araba uygulamalarından şehrin her yerine park edilmiş arabaları kiralayıp kendiniz de gidebilirsiniz. Bakınız shared cars uygulamaları.
Amsterdam’da Ne Yenir?
Patates dükkanları çok ünlü. En ünlüsü Manneken Pis Damrak.
Kurabiyecisi çok ünlü. Van Stapele I isimli dükkan.
Waffle’ları çok ünlü. Van Holland Stroopwafels isimli dükkandan deneyebilirsiniz.

Amsterdam Rota Önerisi
GÜN 1:
Sabah 9:00’da Rijksmuseum’u ziyaret edin. 3 saat ayırın.
Leidsplein’e yürüyüp bir kafede oturup dinlenin. Ya da civarda öğle yemeği yiyin.
Yürüyerek Bloemenmarkt’ı ziyaret edin.
Begijnhofkapel’ yürüyün ve kısa bir ziyarette bulunan.
Anne Frank’in Evi’ni ziyaret edin ya da civarı gezip Winkel 43’de bir şeyler yiyin için.
Dam Meydanı’na yürüyün ve çevresini keşfedin. Van Stapele Koekmakerij’den kurabiye almayı unutmayın.
Central Station’a yürüyün. Manneken Pis Damrak’dan patates alın.
Feribotla Nord’a geçin ve Pllek’e gidin. Belki akşam yemeğini burada yiyebilirsiniz.
Central Station’a geri dönün. Oudekerk’ün önünden geçerek Red Light’ı ziyaret edin.
Bierfabriek’e gidip bir bira için veya akşam yemeği yiyin.
Dancing House ve Rembrandt Meydanını ziyaret edin.
GÜN 2:
Sabahtan Van Gogh Müzesine gidin.
Vondelpark’a gidip vakit geçirin.
Anne Frank’in evinin ordan bir tekne turuna atlayıp kanal turu yapın.
Brouwerij ‘t IJ‘a gidip bira + yemek yapın.