Agamemnon’un Çocukları, yaprak dökümü misali trajik sonlara sahiptir. Troya Savaşı denince akla ilk gelen isimlerdendir Agamemnon. Koca Yunan ordusunun baş komutanı… Troya’yı yıkmak için ant içmiş, kimilerince güç zehirlenmesi yaşayan Homeros’a göre kah ağlayan kah sevinen birisi olarak içimizden biri… Yunan Mitolojisinde, Agamemnon’un çocukları ve hikayeleri en az babalarının öyküsü kadar önemli ve ilginçtir. Birlikte İphigenia, Elektra ve Orestes’in hikayesine ve karmaşık aile ilişkilerine göz atalım.
Agamemnon, Troya’ya savaş açtıktan hemen sonra tüm Yunan ordusunu Aulis sahillerinde toplar. Ancak bir türlü elverişli rüzgarlar çıkmayınca bir kahine danışırlar ve Agamemnon’un, tanrıça Artemis’i güncendirdiğini, bu yüzden kızı İphigenia’yı kurban etmesi gerektiğini öğrenirler. Ünlü tragedya yazarı Euripides İphigenia Aulis’te isimli oyununda tam olarak bu hikayeyi konu alır. Agamemnon babalık görevleri ile orduya karşı sorumluluğu arasında sıkışıp kalmıştır. Ordu Troya’ya gitmezse kendi ülkesine saldırır diye korkar. Ama bir yandan kızını kurban etme fikri onu mahveder.
Sonunda, ordudaki komutanların ısrarına dayanamaz ve kızını ünlü kahraman Aşil ile evlendireceğini söyleyerek Aulis’e getirir. Fakat plan bellidir. İphigenia Yunanistan için ölmesi gerektiğini öğrendiğinde olacakları sükunet ile karşılar. Bütün askerleri şaşkına düşürecek bir cesaretle sunağa gider ve kimsenin kendisini tutmasına izin vermeden ölümü kucaklar… Artık Troya Savaşı başlamıştır! İphigenia ve Agamemnon’un ilişkisi baba-kız ilişkisini ele almak açısından önemlidir. İphigenia en çok sevdiği ve saygı duyduğu babası tarafından ihanete uğramıştır. Gençliği babası tarafından heba edilmiş ama yine de babasına karşı durmak yerine onun ilkelerine boyun eğmeyi tercih etmiş bir kız çocuğu figürü olarak karşımıza çıkar.
Aradan yıllar geçer, Agamemnon on sene verdiği mücadele sonunda Troya’yı yerle bir edip ganimetleri ile eve dönmeyi başarır. Kızını yıllar önce kurban etmesi yetmiyormuş gibi bir de Troyalı bir cariye getirir yanında. İşte bu karısı için bardağı taşıran son damladır. Karısı Klytaimnestra kocasının yokluğunda başka bir adama aşık olmuştur üstelik. Kızı İphigenia’yı kaybetmenin acısını hazmedemeyen ve aşığının desteğini alan Klytaimnestra o gece kocası Agamemnon’u hazırladığı banyoda boğuverir. Fakat kocasını öldürmeye cüret etmesi diğer iki evladı Elektra ve Orestes’i derinden etkileyecektir.
Evin ikinci büyük kızı Elektra ne olursa olsun babasına saygı duyar ve bu yüzden annesinden nefret eder. Sarayda geçirdiği her gün babasının talihsiz ölümü için ağlar ve annesinin ölmesi için dua eder. Elektra annesine karşı duyduğu nefret ve babasına karşı duyduğu tutku dolayısıyla psikoloji literatüründe önemli bir yere sahiptir. Kız çocuklarının babalarına karşı besledikleri derin sevgi sebebiyle annelerine karşı geliştirdikleri nefreti anlatmak için “Elektra Kompleksi” kullanılır. Elektra’nın öyküsünü ünlü tragedya yazarı Sofokles, aynı isimdeki oyununda ele alır. Elektra’nın annesine olan nefreti oyunun odak noktasıdır ve Elektra, kardeşi Orestes’in yardımı ile dilediğini başaracaktır.
Gelelim Orestes’e… Klytaimnestra kocası Agamemnon’u öldürmeden önce henüz küçük bir çocuk olan Orestes’i korumak için komşu krallığa göndermiştir. Orestes bu komşu krallıkta, ailesinden uzak büyür. Ama tıpkı Elektra gibi annesine duyduğu nefret gün be gün artar. Çünkü annesi, aşığı ile birlikte Orestes’e ait olan tahtı gasp etmiştir! Büyüyüp bir delikanlı olan Orestes tanrı Apollon’un yönlendirmesi ile evine bir yabancı gibi döner ve onu tanımayan annesine, oğlunun öldüğünü haber verir. Klytaimnestra evladını kaybetmenin üzüntüsü ile bir tehlikenin geçmesinin sevinci arasında bocalar. Ancak bu esnada anasına yaklaşma şansı bulan Orestes annesini ve aşığını oracıkta öldürür. Bu yüzden öfkeli yeraltı tanrıçaları onun peşine düşer ve yıllarca Orestes’i delirtirler. Ta ki, Athena huzurunda yapılan bir mahkemede Orestes aklanana kadar. Böylece kocanın karısı tarafından öldürülmesi evladın annesini öldürmesinden daha büyük bir günah olduğu tasdiklenir! Bu öykü, ünlü tragedya yazarı Aiskhylos’un Orestia üçlemesinde anlatılır.
Kısacası Agamemnon evlat katili, Klytaimnestra koca katili ve Orestes de anne katili olur! Her bir karakterin duygu dünyası ve karakter değişimi aile içi iletişimleri açısından da bir o kadar önemlidir. Agamemnon ve İphigenia ihanete uğramış baba-kız ilişkisini temsil ederken;Elektra ve Orestes anne nefretini temsil ederler. Üstüne üstlük bu üç karakterin hikayesi üç büyük ünlü tragedya yazarı tarafından ele alınıp günümüze ulaşmış olması da başka ilginç noktalardan biridir.