Şirince Köyü, Selçuk Merkeze 8 km mesafededir. Virajlı bir dağ yolunda giderken bile güzel bir manzara sunuyor. Eski adı “Çirkince, Kirkince, Kırkınca” olan köy, daha sonraları Cumhuriyet döneminde İzmir Valisi Kazım Dirik tarafından böyle güzel köye adının yakışmadığı gerekçesiyle “Şirince” adı verilmiştir. Şimdilerde büyük bir turizm merkezi. Selçukta Efes, Ayasuluk, Meryemana Kilisesi, Selçuk Müzesi ve Şirince ziyaret edilmesi gereken en önemli noktalar.
Gezerken en az yarım gününüzü alabilecek bu köye ziyaretinizin zamanını iyi ayarlamanızı öneririm.
1923 öncesine kadar Rum köyü iken mübadele ile “mübadil köyü” haline geliyor. 1924’de Yunanistan’dan Şirince’ye 6000 kadar mübadil gelmiş ve 1922’de Rumların terk ettiği evlere yerleşmişler. Başlangıçta oldukça zor zamanlar geçirmiş bu mübadiller çünkü Yunanistan’da tütün yetiştiren bu halk, burada zeytin, incir, üzüm yetiştiriliyordu. Tütün yetiştirmeyi deneselerde coğrafik elverişsizlikten olmadı Böylece insanlar göç etmek zorunda kalmış. Ve bugünlerde köye kayıtlı 570 kişi bulunmaktadır.
Şirince, şarapsevenler içinde uğranması gereken noktalardan bir tanesi. Her yerde mahzenler var ve istediğiniz kadar tadım yapabiliyorsunuz. Bir sürü meyveden yapılmış farklı farklı şaraplarıyla Şirince Şarapları turizm açısından oldukça önemli. Çarşıda bulunan dükkanlarda istediğiniz kadar şarap alabilir, deneyebilirsiniz ve kendinizi bir “şarap degülatörü” gibi hissedebilirsiniz. Şirince’deki şarapçılık ve şarap markaları hakkında detaylı bilgi için Şirince Şarapçılık üzerinden inceleyebilirsiniz.
“Benden Selam Söyle Anadolu’ya” adlı kitabın yazarı Dido Sotiriyu‘dur ve kahramanı ise Manoli Aksiyotes‘dir. Mübadeleyi konu alan kitabın geçtiği yer ise Şirince köyünden başkası değildir. Aşağıda bir paragrafını paylaşmak istedim. Mübadele’yi yaşamış bir halkın yaşadığı bu köyü ziyaret etmeden önce kitabı okuyarak gelmenin daha etkin gezmenizi sağlayabileceğini düşünüyorum.
Son olarak gezilecek yerlere geçmeden önce “Sevan Nişanyan” dan bahsetmek istiyorum. Ermeni Asıllı yazarın ünlü kitaplarından biri ise “Küçük Oteller Kitabı”dır.
Peki Şirince ile alakası ne? Sevan Nişanyan Şirince Köyü’ne yerleşmiş ve otelcilik işine girmiştir. Şirince’de yıkılmakta olan evleri yapı ve iskan ruhsatı olmadan restore ettiği gerekçesiyle 2002 yılında 10 ay hapis yatmıştır.
Şirince’nin sokakları arasında yürüyün, alışveriş yapın, şarap tadın, enfes manzarasının tadını çıkarın.
1. Şirince Müzesi / Artemis Restorant
Köyün hemen girişinde yer alan ve şimdilerde restoran olarak işletilen bina içerisinde binanın tarihini, okul ve eğitim sistemlerini, mübadeleyi anlatan yazılar ve eserler bulunmaktadır. 1906 yılında Rumların katkısıyla inşa edilen bina okul olarak hizmete açılmıştır. Mübadele yıllarında bir süre eğitim dursa da daha sonra 1996 yılına kadar Türk çocuklarına eğitim için kullanılmıştır. 1996 yılı itibariyle restoran olarak kullanılmaya başlayan binanın bir bölümü şimdilerde müze olarak hizmet vermektedir. Müzedeki bilgilendirmelerin bazıları ilgi çekici olduğu gibi bazıları görüş açısının dışına asıldığı için ya da vitrinlerle kapatıldığı için görünemez durumda ne yazık ki. Yine de benim ilgimi çeken bir bilgilendirmeyi aşağıda paylaşmak istedim:
2. St. John’s Baptist Kilisesi ve Tarihi Mahzen
Köyde ziyaret edilmesi gereken önemli noktalardan birisi de bu kilisedir. Kafeterya bölümü, dükkanları ve tarihi şarap mahzeniyle yoğun olarak ziyaret edilmektedir. Biz kiliseyi ziyaret ettiğimizde, köyün yerlilerini tanıtan bir sergi vardı. Hepsinin birbirinden güzel hikayesinin anlatıldığı sergi, kilisenin içine açılmıştı. Ortasında bir de dilek havuzu bulunan kiliseyi es geçmeyin, uğrayın.
3. Ayasosti Kilisesi
“Ahşap Tonozlu Kilise” olarak da bilinen yapı, yüksek bir noktaya kurulduğundan manzarası gerçekten çok güzel. Bahçesindeki kafeye oturup, çayınızı/kahvenizi içerken bu huzurlu ortamda güzel vakit geçirebilirsiniz. 19. yüzyılda Rumlar tarafından yaptırılmış kilise, restorasyon görmüştür.
4. Aziz Dimitritos Kilisesi
Bu kilise Aşağı Kilise olarak anılır ve Aziz Demetrios’a adanmıştır. Bir süre cami olarak da kullanılan yapı sonraki yıllarda düğün salonu ve depo olarak da kullanılmıştır. Meander bezemeli kapısı 1990’lı yılların başında çalınan kilisenin içinde, değişik havarilerin freskleri de yer almaktadır.
5. Matematik Köyü
Köyün ünlü lokasyonlarından biri de “Matematik Köyü”dür. Şirince merkeze yaklaşık 1 km uzaklıkta bulunan köye yürüyerek gitmenizi tavsiye ederim.
Yüzlerce insanın bağışlarıyla 2007 yılında Ali Nesin sayesinde inşa edilen Matematik Köyü’ne katkıda bulunanların isimlerinin yazıldığı mermer bir plaka yerleştirilmiş. 500 TL ve üzeri bağış yapan herkesin adının yazıldığı bu mermer plaka yetersiz kalınca yeni bir mermer plaka daha yaptırılmış.Matematik Köyü’ne gelen öğrenciler ise yeteneklerine ve fiziksel güçlerine göre bulaşık, yemek, sulama, temizlik, ağaç dikme gibi çeşitli görevleri dönüşümlü olarak üstlenerek bu imece usulü çalışan köye katkıda bulunuyor.
Sadece Matematik eğitimi değil, Felsefe ve Sanat eğitimi de verilen bu köyde açık hava da dahi ders yapılıyor. Bu kadar güzel bir ortamda zaten filozof, bilim adamı çıkmamak imkansız!
Eğer ziyaretinizi yazın gerçekleştirirseniz kim bilir belki sizde güzel bir matematik dersi alabilirsiniz!
Salkımlar uzadı
Manoli Aksiyotis
Bağbozumu yakın.
Saçların nereden düştü şimdi aklıma.
Oysa sen ve ben sevdalı değilmiydik,
Ateşli aşkımız bizim değil miydi.
Güneşi görüyormusun gittiğin yerde
Nasılda yangınlarda,O kime sevdalı acaba.
Seni alıp götürdü birgün düşlerimizin yüklü olduğu gemi.
Ve şimdide limana uğruyor köylüler orada konaklayacaklar.
Üzüm sepetleri yanlarında olacak.
Emeklerini uzağa götürecek ve düşleri ile yüklü gemiyi bekleyecekler.