Ganymedes (ya da Ganymede) Troyalı genç bir adamdı. Güzelliği eşsizdi. Bu nedenle Zeus onu kaçırıp, saki olması ve sevgilisi olarak hizmet etmesi için Olimpos’a getirdi. Ganymede efsanesi eşcinsel tarihinde önemli bir adımdır, ancak hikayenin karanlık bir tarafı da vardır. Kaynakların hiçbiri Ganymedes’in yaşından bahsetmese de, oldukça genç, muhtemelen ergen olduğu varsayılmaktadır. Sonuç olarak, bu efsane antik Yunan pederastisi ile ilişkilendirilebilir. Öyleyse, Ganymedes’in kim olduğunu ve efsanesinin bize antik Yunan dini ve toplumu hakkında neler söyleyebileceğini öğrenelim.
Ganymedes Kimdi?
Ganymedes efsanesi özellikle Yunanlılar ve Romalılar arasında popülerdi. Ganymedes’den ilk kez M.Ö. 8. yüzyıla tarihlenen Homeros‘un İlyada‘sında bahsedilmektedir:
Diğer önemli kaynaklar arasında Hesiod, Pindar, Euripides, Apollodorus, Virgil ve Ovid sayılabilir. Homeros, Pindar ve Apollodoros’a göre Ganymedes, Tros ve Kallirhoe’nin oğludur. Ancak Euripides ve Cicero, onun Laomedon’un oğlu olduğunu yazar. Daha sonra İlos’un oğlu olduğundan bahsedenler de vardır. Antik kaynaklar arasındaki tek anlaşmazlık bu değildir. Antik yazarlar, Yunan Mitolojisi’nde oldukça yaygın bir konu olan Ganymedes efsanesinin farklı rivayetlerini benimsemiş görünmektedirler. Görünüşe göre Yunanlılar mitleri biraz değiştirilmiş hikayelerle yeniden anlatmaktan hoşlanıyorlardı. Bu da antik tiyatroda ifade edilen yaratıcı ruhu teşvik eden bir uygulamaydı.
Ganymedes, Troya kentinde yaşayan bir öküz çobanıydı ve hiçbir kaynakta yaşından bahsedilmese de, bize sürekli olarak güzel ve genç olduğu söylenir. Anlaşıldığına göre güzelliği o kadar muazzamdı. Homeros ve Hesiod’un deyimiyle o kadar “tanrısaldı” ki (Yunanca’da antitheos), tanrıların kendileri bile ona karşı koyamazdı.
Ganymedes’e Tecavüz
Baştan çıkarma ve tecavüzle ilgili hemen her Yunan efsanesinin olağan şüphelisi Zes’tur. Bir noktada, Ganymedes’in yeryüzünde dolaşamayacak kadar mükemmel olduğuna karar vermiştir. Zeus kendini bir kartala dönüştürmüştür. Ya da bir kartal göndermiş ve beklenmedik bir şekilde Ganymedes’i kaçırarak Olimpos’a getirmiştir. Orada Ganymedes, Zeus tarafından karşılanmıştır. Zeus’un ve diğer tanrıların kadehlerine nektar denen ilahi içkiyi dolduracak olan saki olması için ona eşi benzeri görülmemiş bir teklif sundu. Bu işin hiçbir getirisi yoktu. Zeus ayrıca Ganymedes’i ölümsüz kılmayı, ebedi gençlikle kutsamayı ve sonsuza dek tanrıların ziyafetlerinde hizmet etmeyi teklif etti.
Ayrıca Bakınız: Zeus’un Şekil Değiştirerek Kaçırdığı Ölümlüler
Zeus’un Hediyesi
Ganymedes efsanesini bu noktaya kadar yeniden düşünürsek, onun bir kartal tarafından kaçırıldığını ve hiçbir uyarı ya da iz bırakmadan yeryüzünden kaybolduğunu fark ederiz. Ailesi çok endişelenmiş olmalıdır. Homerik Afrodit İlahisi’ne göre:
İlahiye göre Zeus, Ganymedes’in babasına oğlunun artık ölümsüzlükle kutsanmış tanrılar arasında olduğunu bildirmeye özen göstermiştir. Bununla birlikte tanrı, oğlunu ailesinden koparmasını telafi etmek için bir şeyler sunması gerektiğini düşünmüştür. Yukarıdaki alıntıda Zeus’un Ganymedes’in babasına eşsiz güzellikte iki at verdiğinden bahsedilir. Diğer kaynaklar ise altın bir asmadan söz etmektedir. Ayrıca, hediye bazı versiyonlarda Zeus’un kendisi tarafından, bazılarında ise Hermes tarafından sunulmuştur.
Her durumda Zeus, oğlunu yitirmiş babanın bu anlaşmadan memnun kalmasını sağlamıştır. Her ne kadar herhangi birinin oğlunu iki at ya da altın bir asma ile mutlu bir şekilde takas edeceği düşünülemez olsa da. Yine de bu, bir kartalın bir çocuğu hiç kimsenin yaşlanmadığı bir dağın tepesindeki bir hiçlik ülkesine kaçırdığı bir hikaye kapsamında ihmal edilebilir bir ayrıntıdır.
Kıskanç Hera
Zeus çoklu ilişkileriyle tanınsa da, Ganymedes benzersiz bir örnektir. Zeus’un ölümsüzler arasında Olimpos’ta yaşamak üzere seçtiği pek fazla aşığı yoktur. Hatta Xenophon’un Symposium’una göre Ganymedes, Zeus’un ölümsüzlük bahşettiği tek aşığıydı!
Ganymedes’in yükselişi herkesi memnun etmemişti. Ovidius, Ganymedes’in Olimpos’a “Juno’nun (Hera’nın) istememesine rağmen” yükseldiğini yazar. Ama neden? Tanrıların bir önceki sakisi Hera’nın kızı Hebe’ydi. Şimdi Ganymedes sadece Hebe’nin yerini almakla kalmıyor, Dionnysaika’nın Romalı yazarı Nonnus’un yazdığı gibi, Nektar’ı insan eliyle dökerek tanrıçayı rencide ediyordu!
Ama dahası da var. Zeus Ganymedes’i sadece basit bir saki olarak hizmet etmesi için kaçırmamıştır. Yunan kaynakları bu noktada pek açık değildir. Ancak yine de Ganymedes’in Zeus tarafından sakisi ve sevgilisi olarak hizmet etmesi için kaçırıldığını ima ederler. Daha sonraki Roma kaynaklarında Ganymedes açıkça Zeus’un erotik partneri olarak gösterilir. Hera’nın öfkesi de daha ayrıntılı olarak anlatılır:
Kova Takım Yıldızı İle Özdeşleşmesi
Çeşitli antik kaynaklara göre, Kova takımyıldızı Ganymedes ile özdeşleştirilir:
Günümüzde Ganymedes sadece Kova takımyıldızı ile özdeşleştirilmemektedir. Ortaçağ sonrası dönemde, adı Astronom Simon Marius tarafından Jüpiter gezegeninin en büyük uydusuna verilmiştir.
Ganymedes Efsanesi ve Pederasti
Presokratik filozof Xenophanes, Homeros ve Hesiodos’u tanrıları antropomorfize ettiklerini söyleyerek eleştirmiştir:
Xenophanes bunun mükemmel bir Yunan icadı olduğuna değil, tüm insanların toplumlarına göre tanrılar yarattığına inanıyordu:
Eğer Ksenophanes haklıysa, Ganymedes efsanesi basit bir hikâyeden çok daha fazlasıdır. Antik cinselliğin tarihindeki bir başka ayrıntıdır ve özellikle de eşcinsel tarihi için büyük önem taşır. Tanrıların kralının erkek bir sevgilisi olmasına izin veriliyorsa, bu kesinlikle o dine bağlı insanlar için çok şey ifade eder. Ayrıca, aşağıda açıklayacağımız gibi tartışmalı olan Ganymedes’in yaşını göz ardı edersek, Ganymedes miti aynı cinsiyetten bireyler arasındaki erotik ilişkilerin en azından hoş görüldüğünü gösterir.
Ganymedes Kaç Yaşındaydı?
Ganymedes’in yaşını hiçbir zaman öğrenemesek de, antik kaynaklar açıkça onun genç, kesinlikle ergen ya da daha bile küçük olduğunu ima etmektedir. Bu nedenle Ganymedes’in hikayesi sadece homoerotizmi değil, aynı zamanda eski Yunan ve daha sonra Roma toplumlarının pederasti (oğlancılık) olarak adlandırılan karanlık kısmını anlamak açısından da büyük önem taşımaktadır. Ancak bu tarihi araştırırken bir tuzağa düşme riskimiz vardır. O da tüm Yunanlıların böyle bir uygulamayı desteklediğini varsaymak… Oysa durum hiç de böyle değildi. Özellikle Platon, Ganymedes efsanesinin Giritlilerin ahlaksızlıklarını meşrulaştırmak için uydurdukları bir şey olduğunu söyler. Böylece, en azından Atina’da herkesin bu uygulamanın idealize edilmesine katılmadığını ima etmiştir:
Yine de Platon’un iddiası, pederastinin Yunanistan’ın en azından bir bölgesinde, Girit’te gerçekten de popüler olduğunu göstermektedir. Ayrıca, mitin popülerliği ve kabul görmesinin yanı sıra antik sanat ve edebiyatın tanıklığı, yetişkin bir öğretmen ile genç bir öğrenci arasındaki ilişki olan pederasti kurumunun bir parçası olarak birçok erkeğin erken yaşlardan itibaren eşcinsel faaliyette bulunduğuna dair somut kanıtlar sunmaktadır.
Günümüzde rıza yaşının, pederastiyi geçerli cinsel ilişkilerden ayıran yasal bir gösterge olduğunu belirtmek önemlidir. Antik çağda böyle bir engel yoktu. Antik dünyadaki tecavüz tarihinin de gösterdiği gibi rıza fikri yoktu.
Peki, Rembrandt’ın tasvir ettiği gibi Ganymedes’in bir yetişkin, bir ergen ya da hatta bir bebek olması gerekiyor muydu? Ganymedes efsanesi bir başka eski halkın mitolojik geleneğinden alınmış bir masal mı yoksa antik çağın en rahatsız edici mitlerinden biri mi? Ganymedes efsanesini çevreleyen önemli sorular hâlâ cevapsızdır.
Sanatta Ganymedes
Antik sanatta Ganymedes genellikle diğer tanrıların kupalarına Nektar döken bir saki olarak karşımıza çıkar. Özellikle Helenistik ve Roma dönemlerinde Zeus tarafından kaçırılması (tecavüze uğraması) çok popülerdi. Bu öykünün en ünlü örneği, Yunan heykeltıraş Leochares tarafından Halikarnas Mozolesi için yapılan, Ganymedes’in kartal Zeus tarafından cennete götürülüşünü gösteren bronz heykeldir.
Bir başka popüler tasvir ve en eskisi de elinde bir horoz tutan Ganymedes tasviriydi. Horoz, romantik ilgiyi belirtmek için yaşlı bir erkek tarafından genç bir erkeğe sunulan yaygın bir hediyeydi. Bu gelenek antik Atina’da uygulanmaktaydı. Atina aynı zamanda pederasti kurumunun eski Yunan ataerkil hiyerarşisi bağlamında teşvik edildiği yerlerden biriydi.
Ganymedes her zaman sakalsız (gençliğini belirtmek için) ve yakışıklı olarak gösterilirdi. Edebiyatta, genç ve güzel erkek stereotipi olarak işlev görmüştü. Bu haliyle Ortaçağ dönemine kadar varlığını sürdürmüştür.
Ganymedes’den Shakespeare’in Beğendiğiniz Gibi (1599) oyununda bahsedilmiştir. Orada, bir kadın karakter kendini gizlemek için bu ismi alır. Ayrıca Johann Wolfgang von Goethe, Ganymedes’in Zeus tarafından baştan çıkarılmasını lirik bir dille anlatan Ganymed adlı bir şiir yazmıştır. Schubert 1817’de Goethe’nin şiirinden esinlenerek son derece duygusal bir parçanın müziğini yazmıştır. Rönesans’tan bu yana birçok ressam Ganymedes efsanesinden sahneler resmetmiştir. En ünlü tasvirler Michelangelo, Correggio, Rubens, Eustache Le Sueur ve Rembrandt tarafından yapılanlardır.
Kaynak için tıklayınız.