Herodot Kimdir? O, antik Yunan tarihinin öncülerinden, geçmiş hakkında inanılmaz hikayeler yazan, çok seyahat etmiş bir adamdı. Yunan edebiyatına en büyük katkısı, M.Ö. 5. yüzyılda yayınlanan Tarihler başlıklı bir dizi kitaptı. Bu muazzam iddialı proje, kralların ve kraliçelerin hayatları, ünlü savaşlar ve coğrafi topografyalar da dahil olmak üzere tarih boyunca yaşanmış gerçek olayları anlatıyordu. Tarihler’in başarısının ardından Yunan yazar Marcus Tullius Cicero, onu “tarihin babası” olarak adlandırdı. Bu lakap yüzyıllar boyunca değişmedi. Neden hala bu unvana sahip olduğuna daha detaylı bakalım.
1. Herodot Tarih Kavramını İcat Etti
Herodot, gerçek tarihi uzun, kronolojik bir sırayla bir araya getiren türünün ilk örneğiydi. Dünyanın dört bir yanındaki uygarlıklardan yaşanmış hikayeleri toplamak için çok uzaklara seyahat etti. Bulgularını, kıtaları ve yaşamları kapsayan dokuz ciltlik kapsamlı bir seri olan Tarihler’de bir araya getirmiştir. Ondan önce hiç kimse böylesine iddialı bir işe kalkışmamıştı. Bunun yerine, Antik Yunan’dan gelen metinler, tanrıların ve efsanevi yaratıkların gösterişli hikayeleriyle dolu, gerçek, fantezi ve kurgunun özenle örülmüş bir karışımı olan mitolojik hikayelere odaklanma eğilimindeydi.
2. Antik Tarihin En Önemli Olaylarından Bazılarını Kaydetti
Herodot, 9 ciltlik epik kitap serisi Tarihler’de tarihin en önemli olaylarından bazılarını belgelemiştir. Öncelikle Yunanistan ve Pers arasındaki savaşlara odaklanır. Yunan-Pers savaşlarına yol açan zemini, savaşların nasıl gerçekleştiğini, Perslerin Yunanistan’ı işgalini ve Salamis, Plataea ve Mycale’deki Yunan zaferlerini incelemiştir. Daha sonra Pers İmparatorluğu’nun yükselişini anlatmaya devam etti. Tarih, coğrafya ve uygarlığın gelişimini ayrıntılı bir şekilde incelemiştir.
3. Tarihçiler Onun Hikayelerinin Çoğunlukla Doğru Olduğuna İnanıyor
Her ne kadar o dönemde bazı çevreler onun anlattıklarından şüphe duymuş, onu yalan söylemek ve bunları tarihsel gerçekmiş gibi göstermekle suçlamış olsalar da, çağdaş tarihçiler Herodot’un Tarihler’inin büyük bir kısmının doğru olma ihtimalinin yüksek olduğunu göstermişlerdir. Antik çağlarda, dünya hakkındaki bilginin çok daha sınırlı olduğu zamanlarda, Heredot gerçeğe olabildiğince yakın davranmıştır. Orada burada biraz süsleme yapmış olsa bile. Tüm bunlar onun geçmişteki yaşamları ve hikayeleri ne kadar kapsamlı bir şekilde araştırdığını ve tarihin gerçek babası olduğunu kanıtlamaktadır.
4. Araştırmalarını Toplamak İçin Uzun Yolculuklar Yaptı
Herodot, Pers egemenliği altındaki Güneybatı Asya’da bir Yunan şehri olan Halikarnas’ta doğdu. Daha sonra Atina’ya gitmiş ve Güney İtalya’da bir koloni olan Thurii’ye geçmiştir. Ardından uzun yıllar boyunca Mısır, Libya, Suriye, Babil, Susa, Lidya, Susa ve Frigya’yı ziyaret ederek dünyayı dolaştı. Hatta Bizans, Trakya ve Makedonya’yı gezmiş, Karadeniz kıyıları boyunca seyahat ederken İskitya’yı görmüştür. Eğer dünya tarihi hakkında yazabilecek biri varsa, o da kesinlikle bu kadar çok şeyi ilk elden görmüş olan bu adamdı.
5. Gelecek Yazar ve Tarihçi Nesillere İlham Verdi
Herodot, hem yaşadığı dönemde hem de sonrasında, anlattıklarının geçerliliğinden şüphe duyanlar tarafından eleştirilmiştir. Buna rağmen, şüphesiz onun izinden giden pek çok hayranı vardı. Antik çağda Herodot’u örnek alan ve onun fikirlerini kendi tarihsel ya da felsefi araştırmalarına uyarlayan Thucydides, Platon, Cicero ve Aristoteles’in her biri, Yunan mitinin fantezilerinin aksine gerçek dünyadaki olgusal gözlemleri temel almıştır. Amerika Birleşik Devletleri’nin Kurucu Babaları da ondan güçlü bir ilham kaynağı olarak bahsetmiştir. Ve bugün bile, Herodot’un tarihi olayları açıklayıcı, son derece ayrıntılı bir şekilde anlatması ve bunları eğlenceli, keyifli bir okumaya dönüştürmesi, günümüz akademisyenlerine, tarihçilerine ve yazarlarına ilham vermeye devam etmektedir.
Kaynak için tıklayınız.