Zincire Vurulmuş Prometheus Özet, Aiskhylos

Mitolojik Hikayeler Prometheus Bound
Share the article 👇

Zincire Vurulmuş Prometheus oyunu, ünlü tragedya yazarı Aiskhylos tarafından yazılmıştır. Aiskhylos, Prometheus hakkında üç trajedya yazmış olmasına rağmen, günümüze sadece Zincire Vurulmuş Prometheus tragedyası ulaşabilmiştir. Oyunun, M.Ö. 472–458 yılları arasında yazıldığı öne sürülmektedir.

Aiskhylos, M.Ö. 5.yüzyılda Eleusis’te doğmuştur. Soylu bir aileden gelmektedir. Önemli politik kişiliklerin bulunduğu bir devirde yaşamıştır. Dönemim şairleri PindarosSimonidesKhoirilosSofokles ile ilişki içindeydi. Maraton, Salamis ve Pers savaşlarına katılmıştır. Eserlerinde koroya önem vermiştir. Persler, Tebai’ye Karşı Yediler, Agamemnon, Adak Sunucuları, Yakarıcılar, Eumenidler ve Zincire Vurulmuş Prometheus günümüze ulaşan oyunları arasındadır.

Oyunu türkçeye, Azra Erhat ile Selahattin Eyüpoğlu çevirmişlerdir. Azra Erhat, kitabın ön sözünde, oyunun aslında politik bir trajedi olduğunu anlatır. Zeus, babasını aklıyla tahttan düşürüp, diğer tanrılara şeref payı verse de; kimse ona hiçbir konuda itiraz etmez. Prometheus hariç. Sonunun ne olacağını görmesine rağmen, Prometheus Zeus’a başkaldırır. Böylece, Zeus’un uşakları tarafından korkunç bir cezaya çarptırılır. Oyunun içerisinde geçen “Zeus dışında hiçkimse özgür değildir” gibi ifadeler de aslında gerçek hayatta da hiçbirimizin özgür olmadığını vurgulamaktadır.

Prometheus, Homeros destanlarında geçmez. Ama Hesiodos, Theogonia isimli eserinden ondan sık sık bahseder.

Karakterler

  • Prometheus – Titan tanrı
  • Hephaistos – Demirci Olimposlu Tanrı
  • Kratos – Dayanıklılık ve gücün kişiselleştirilmiş hali
  • Okeanos – Titan Tanrı
  • İo – Argoslu ineğe dönmüş prenses
  • Hermes – Tanrıların habercisi, Olimposlu tanrı
  • Koro – Okeanos’un kızları
Zincire Vurulmuş Prometheus, Prometheus Bound, Peter Paul Rubens, 1611–1618, Philadelphia Museum of Art
Zincire Vurulmuş Prometheus, Prometheus Bound, Peter Paul Rubens, 1611–1618, Philadelphia Museum of Art

Prologos

Bia (“şiddet”) ve Kratos (“güç”), Prometheus’u kollarından tutmuş bir şekilde sahneye girer. Ardından da Hephaistos gelir.

Kratos, dünyanın bir ucunda olan ıssız topraklara, İskit ülkesine geldiklerini belirtir. Prometheus, Hephaistos’un ateşini çalarak insanlara vermiştir. Bu ateştir ki bütün sanatların kaynağıdır. Zeus buyruklarını yerine getirerek, onu zincire vurması gerektiğini söyler.

Hephaistos oldukça üzgündür. Themis oğlu Prometheus’un başına gelenler insanseverliğinden gelmiştir. Bu yüzden, tanrı gazabından korkmadan yaptıklarının cezasını burada çekecektir. Aşağıdaki gibi anlatır çekeceği çileyi.

Burada ne bir insan yüzü görebilirsin artık
Ne de bir insan sesi duyabilirsin.
Güneşin ateş alev ışınlarıyla pişerek
Güzelim bedeninin karardığını göreceksin.
Sevineceksin gece, gün ışığının üstüne
Alaca örtülerini serince.
Ardından kırağı eritecek güneşi bekleyeceksin.
Ama bitmek tükenmek nedir bilmeyecek
Yürekler acısı ağır çilen,
Çünkü seni kurtaracak yiğit doğmadı henüz

Prometheus Vulcan tarafından zincirlenirken, Prometheus Being Chained by Vulcan, Rijksmuseum, 1623, Dirck van Baburen, Amsterdam
Prometheus Vulcan tarafından zincirlenirken, Prometheus Being Chained by Vulcan, Rijksmuseum, 1623, Dirck van Baburen, Amsterdam

Hephaistos, kanından olan bu adamın böyle cezalandırılmasına üzgündür. Keşke onun sanatını değil de başkasının sanatını çalmış olaydı diye hayıflanır. Bunun üzerine Kratos kızar; Zeus’tan başka kimsenin özgür olmadığını söyler.

Her varlık çoktan bir kaderle yükümlenmiş,
Tanrıların başıdır yalnız yükümlü olmayan:
Zeus’tan başkası özgür değildir

Kratos, Hephaistos’un Prometheus’u kayaya daha sağlam çivilemesi için uyarır durur. Zeus karşısında kurnaz olduğunu düşünmek aptallıktır. Kratos der ki “adın düğümleri çözen ise Prometheus, al çöz bakalım bu düğümleri”. Böylece sahneden çıkarlar.

Prometheus konuşmaya başlar. Tanrıların tanrılara verdiği cezaya tanık olmasını ister çevresindeki her şeyin! Kendi sonunun böyle olacağını bile bile yapmıştır.

Bir gün bir rezene sapı içinde
Çaldım götürdüm insanlara ateşin tohumunu.
Bu tohum bütün sanatların anahtarı oldu,
Bütün yolları açtı insanlara.
Suçum bu işte benim tanrılara karşı,
Bu yüzden zincire vuruldum bu göklerin altında.

Kanatlı atların çektiği arabada Okeanos’un kızları gelir yanına. Bu korodur. Okenaos’un kızları, olup bitene çok üzgündür. Prometheus der ki bir gün Zeus, onu tacından edecek kişiyi öğrenmek için kendisinden yardım istemeye gelecektir ve o da ona hiçbir şekilde söylemeyecektir bildiklerini.

Prometheus, Theodoor Rombouts (1597–1637), Brüksel
Prometheus, Theodoor Rombouts (1597–1637), Brüksel

1. Epeisodion

Prometheus anlatmaya başlar. Ölümsüzler birbirine girmiştir; kimisi Kronos’u destekler, kimisi oğlu Zeus’u. Prometheus titanları yatıştırmaya çalışmıştır. Çünkü annesi Themis/Gaia ona gücün hakkından güçle gelinmeyeceğini, akılla gelinceğini anlatmıştır. Lakin Prometheus, Titanlar onu dinlemeyince, yeneceğini bildiği Zeus’a taraf olmuştur. Zeus’a yardımıyla, Kronos ve taraftarları Tartaros’a gitmiştir. Ama Prometheus’un karşılığında aldığı budur işte. Zeus babasının tahtına oturur oturmaz başlamıştır tanrılara şeref payı dağıtmaya ve böylece devletin katlarını önem sırasına koyuyordur. Konu insanlara gelince, hepsinin soyunu ortadan kaldırmak ister. Buna bir tek Prometheus karşı çıkar.

Üstüne üstlük Prometheus onların içine kör umutlar salıp, ateşi de armağan etmiştir. Bu ateş sayesinde bütün sanatları öğreneceklerdir.

Sahneye yarı aslan yarı kartal kuşun çektiği araba ile Okeanos girer. Prometheus’a, ona nasıl yardım edebileceğini sorar. Prometheus’un başına gelenler hep başının dikine gitmesindendir. Şimdi tahta yeni bir tanrı geçmiştir ve ona göre davranmalıdır. Okeanos, Zeus ile konuşup onu yumuşatacağını söyler. Prometheus bu yardımı istemez ve aşağıdaki gibi konuşur.

Herkesin başını derde sokmak istemem
Kendim belaya uğradım diye.
Hayır, kardeşim Atlas’ın acısı yeter bana:
Batı karanlığında sırtında taşıyor
Gökle yeri ayıran koca direği.
Kolları nasıl dayanır bu ağır yüke?
Toprağın oğluna da içim yanmıştı:
Nasıl yere serildi, gördüm
Bir zamanlar Kilikya mağaralarında oturan
Coşkun Typhon, o yüz başlı ejderha.
Ayaklanmıştı bütün tanrılara karşı,
Korkunç çeneleri ölüm üfleyerek dört yana
Kızıl şimşekler saçıyordu gözleri,
Açıkça meydan okuyordu Zeus’un gücüne.
Ama iniverdi üstüne Zeus’un amansız oku:
Ateşten soluğuyla havayı yaran yıldırım
Şahlanan mağrur başı çaldı yere.
Yüreğinden vuruldu ve bütün gücü
Gök gürültüsü içinde kül oldu gitti.
Şimdi serilmiş yatıyor gövdesi
Etna’nın kökleri arasına sıkışmış
Dar bir boğazın yanı başında.

Typhon, Gaia’nın Tartarus’tan olma son oğludur. Ekidna ise eşidir. Kerberos, Ladon, Orthus, Lerne hidrası, Chimera, Ethon, Sphinx, Kolkhis Ejderi, Scylla, Harpyalar, Krommyon domuzu, Nemea Aslanı çocukları arasındadır.

Böylece Okeanos sahneden çıkar.

Prometheus, Musée National Gustave-Moreau, Paris
Prometheus, Musée National Gustave-Moreau, Paris

2. Epeisodion

Prometheus yine başlar konuşmaya. Bu Olimposlu tanrıları üstün hale geçiren o’dur. Ayrıca insan görmüyorken, düşünemiyorken, bir duvar bile öremiyorken, mağarada yaşıyorken onlara aklı ve düşünceyi veren, sayı bilgisini öğreten, harfleri öğreten, hayvanlara ilk boyunduruk vuran, atları dizginleyip arabaya koşan, gemilerin bez kanatını bulan Prometheus’tur.

Devam eder Prometheus. İnsanlara otları karıştırıp şifalı ilaç ve merhem yapmayı öğreten, kahinlik sanatını öğreten, tunç, demir, gümüş, altın ve diğer bütün madenleri de bulan Prometheus’tur. Yani o vermiştir bütün sanatları insanlara.

Koro, Zeus’un bile Moiralar ile Erinyslerden güçlü olmadığını belirtir. Prometheus’a Zeus’un hep başta kalıp kalmayacağını sorarlar. Prometheus bu soruya cevap vermez.

Sahneye İo girer. Kayaya çakılanın kim olduğunu sorar ve neden böyle bir cezaya çarptırıldığını merak eder. Ancak at sineği ona yine musallat olur ve canı yanar. Aklına da bin gözlü çoban Argos gelince iyice korkar. Argos ölmesine rağmen ondan hala korkmaktadır. Zeus’a kızar. Onu neden bu hallere sokmuştur? Yıllardır sinekten kurtulmak için dolaşıp durmaktan bıkmıştır, hem de inek halinde.

Prometheus kızı tanır ve üzülür. Hera’nın kini yüzünden bu haldedir.

İo, Prometheus’a bunu nerden bildiğini sorar ve kendisine yol göstermesini ister.

Prometheus, Karl Mayer, 3754, Kunsthistorisches Museum
Prometheus, Karl Mayer, 3754, Kunsthistorisches Museum

3.Epeisodion

Prometheus ateşi insanlığa veren olduğunu söyler ona. İo inanamaz ve ona bunu kimin yaptığını sorar hayretle. Prometheus, Zeus’un buyruğu, Hephaistos’un eli diye belirtir. İo, kendi akıbetini sorar. Bu sefer Prometheus, bilmemesinin daha iyi olacağını söyler. Lakin koro, İo’nun başına gelenleri dinlemek ister.

İo başlar anlatmaya. Geceleri rüyasında Zeus’un onunla beraber olmak istediğine dair sözler duymaya başlar. Ses, Lerna’nın yeşil çayırlarına gitmesini ve orada Zeus’un onu göreceğini söyler. En son bir gün dayanamayıp, babası İnakhos’a (Argos Kralı) anlatır düşlerini. Babası, tanrıların isteğini anlamak için dört bir yana adamlarını gönderir. Ama mantıklı bir açıklama bulamaz. En son biri açıkça kızını evinden kovmasını yoksa tanrıların soyunu yok edeceğini söyler. Babası böylece İo’yu evinden kovar. Sonra birden İo ineğe dönüşür. Bir de at sineği musallat olmuştur ısırınca canını yakan. Sonra da Toprağın oğlu Argos isimli, sayısız gözlü çobanı dikmişlerdir başına. İo sinekten kaçmaya çalışıp, toprak toprak koşarken, Argos da onu izlemiştir.

Herkül Prometheus'u Kurtarırken, Hercules Delivering Prometheus, Nicolas Bertin, Birmingham Museum of Art
Herkül Prometheus’u Kurtarırken, Hercules Delivering Prometheus, Nicolas Bertin, Birmingham Museum of Art

Koro bile üzülür İo’ya. Prometheus onun geleceğini söylemeye karar verir. Hera yüzünden daha çok şey çekecektir.

Şimdi sen buradan yola çıkınca,;
Gündoğusuna doğru git önce,
Çift sürülmemiş ovalardan geç,
Göçebe İskitlerin ülkesine kadar git,
Onlar ki sazdan evlerde otururlar
Güzelim tekerlekler üstünde.
Ve uzak hedefleri vuran
Yaylar taşırlar omuzlarında.
Sakın yaklaşayım deme onlara,
Denizden yana yürü bu ülkenin çevresinde.
Sol yanında Khalyb’ler olacak,
Demiri işleyen Khalyb’ler.
Aman onlardan sakın kendini
Yırtıcı yaratıklardır onlar,
Yabancılar yanaşamaz yanlarına.
Böylece Hybristes ırmağına varacaksın,
Adı üstünde: Taşkın bir ırmaktır o.
Geçeyim deme, kolay geçilmez.
Yürü Kafkas dağına doğru,
O bütün dağların en yükseğine,
Onun yamaçlarından alır kaynağını
Hybristes’in azgın suları.
Yıldızlara yakın tepeleri aş,
Ve güneye doğru inen yolu tut.
Orada Amazonlar ordusunu göreceksin,
Thermodon üstünde Themiskyra’yı kuracaklar,
O kıyılarda ki Salmydessos denize doğru
Uzatır kayalarını bir çene gibi,
Yutmak için gemileri, denizcileri.
Amazonlar yol gösterir sana seve seve.
Kimmer’lerin berzahına varacaksın böylece,
Bir büyük gölün daracık kıyılarında.
Oradan ayrılırken hiç korkusuz
Maiotis boğazını geç, git yoluna.
Oradan geçişini insanlar anacak;
Boğaz Bosporos adını alacak senden ötürü.
Oradan sonra Avrupa’yı bırakıp
Asya topraklarına ayak basacaksın.
Görüyor musunuz ne sert davranıyor
Tanrılar tanrısı her yerde her zaman?
Yatağını özlediği bu ölümlü kızı
Sürüm sürüm süründürüyor koca tanrı.

Prometheus, Lucas Jordán, Luca Jordanus, Luca Fa Presto, 1632, National Museum, Varşova
Prometheus, Lucas Jordán, Luca Jordanus, Luca Fa Presto, 1632, National Museum, Varşova

İo duyduklarına yakınır ve ölmeyi tercih ettiğini söyler. Bunun üzerine Prometheus ünlü sözünü sözler.

Benim acılarıma hiç katlanamazdın demek!
Kader ölmeme de izin vermiyor
Yalnız ölüm kurtarabilirdi beni,
Oysa çektiğim işkencelerin sonu yok
Zeus tahtından düşmedikçe.

İo, Zeus’un tahtan düşebilme olasılığı olmasına sevinir. Çektiği acıların sebebi odur. Prometheus’a bunun nasıl olacağını sorar. Prometheus evlenip, kendinden güçlü bir oğlan doğuracağını söyler. İo, Prometheus’un zincirlerini çözmek ister ama Prometheus onun soyundan on kuşak sonra üçüncüsünün kendisini kurtaracağını söyler. (Herakles kastediliyor) Sonra ekler; ona ya daha neler çekeceğini anlatabilir ya da kendisini kimin kurtaracağını söyleyebilir. Koro, İo’nun çilesinin sonunu merak etmektedir.

Prometheus, Jacob Jordaens, 1607–1678, Wallraf-Richartz-Museum
Prometheus, Jacob Jordaens, 1607–1678, Wallraf-Richartz-Museum

Aşınca uğultularını denizin,
Gorgon’lar ülkesi Kisthene’ye geleceksin,
Phorkys’in kızları oturur orada,
Kuğu gövdeli üç kutsal bakire,
Onlar ki gözleri bir tektir, dişleri bir tek,
Onlar ki ne güneş görmüştür yüzlerini,
Ne de doğan ayları gecelerin.
Uç kız kardeş vardır onların yanında
Ejderha kanatlı Gorgon’lar,
O, insanları korkudan korkuya salan,
Görenlerin soluğunu kesen Gorgon’lar.
Bunu şimdiden öğrenmiş ol benden.
Ama bir başka tehlike var, onu da bil:
Zeus’un köpeklerinden koru kendini,
O havlamaz, uzun gagalı, kanatlı köpeklerden.
Atlı Arimaspos ordularından da sakın:
Bu tek gözlü devler, sularında altın akan
Plüton ırmağının kıyılarında otururlar.
Hiç yaklaşayım deme bunlara.
Uzak bir ülkeye varacaksın sonunda,
Kara derili insanlar oturur orada,
Güneşin sularına yakın, Aithiops kıyısında,
Bu kıyıdan çağlayana kadar git,
Orada Byblos dağlarının başından
Kutsal sağlık suları akar Nil’in.
Bu sular üç kenarlı bir toprağa getirecek seni,
Kaderin seçtiği yer orasıdır işte
Sen İo ve çocuklarının yurt kurması için.

Prometheus devam eder anlatmaya. Zeus’un karısı olacaktır İo ve Nil’in kenarında Epaphos isimli bir oğul doğuracaktır ona. Ondan sonra beşinci kuşakta elli kız istemeye istemeye büyük neneler İo’nun memleketi Argos’a geri dönecektir. O elli kızla evlenmek isteyen, amcaoğlu elli oğlan da peşlerinden gelecek, elli kız onlarla evlenmek zorunda kalıp gerdek gecesi topunu öldürecektir. Aralarından bir tek gelin anne olmak hevesiyle gevşeyecektir, bunlar Argos da bir kral soyu oluşturacaklardır.

Ancak İo’ya musallat olan sinek canını yine yakmaya başlar ve İo koşarak kaçar gider. Koro yani Okenaous’un kızları İo’nun kaderine!

Ne olursa olsun da kocam
Benden üstün kişi olmasın!
Gözlerinden kaçılmayan tanrılar
Sevgiyle bakmasınlar sakın bana!

Prometheus Miti, Mythos des Prometheus, Piero di Cosimo, 1890, Musées de la Ville de Strasbourg
Prometheus Miti, Mythos des Prometheus, Piero di Cosimo, 1890, Musées de la Ville de Strasbourg

4. Epeisodion

Prometheus, geleceği ve çaresini bilenin, yalnız kendisinin olduğunu belirtir. Zeus’un sonu da babası Kronos gibi olacaktır.

Hermes sahneye girer. Ateşi çalan Prometheus’a kızgındır. Zeus, kimin kendisini tahtından atacağını sormaktadır. Prometheus hiçbir şekilde Hermes’e bu bilgiyi vermeyecektir. Bunun üzerine Hermes onu tehdit eder. Zeus’un kanatlı köpeği kartal onu bütün gün delik deşik edeceğini, yıldırımlarla vuracağını söyler. Prometheus yine de kabul etmez. Hermes koroya burayı terk etmeyi önerir, aksi halde Zeus’un gazabına tanık olacaklardır ve sahneden çıkar.

Gök gürler ve kayalar devrilir. Prometheus, Okeanos kızları ile birlikte gözden kaybolur.

Önerilen makaleler